Düzce’de 60 yıl önce para koleksiyonunu başlatan Serhat Gür, hayatını kaybedince koleksiyonunu oğluna miras olarak bırakarak, koleksiyonun gelenek olarak devam etmesini istedi.
50 farklı ülkenin tedavülden kalkan paralarının yer aldığı para koleksiyonu 3. kuşakta yaşatılmaya devam ediyor. Dedesinin koleksiyonuna gözü gibi bakan Yeni Taşköprü Köyü Muhtarı Hüseyin Gür, "Maddi değeri vardır ama benim için manevi değeri daha büyük" dedi.
Düzce’nin Yeni Taşköprü köyünde yıllar önce Serhat Gür, para koleksiyonu oluşturmaya başladı.
Farklı farklı ülkelerin paralarını biriktirerek koleksiyonunu güçlendiren Gür, hayatını kaybedince oğluna miras olarak koleksiyonu bıraktı ve koleksiyonun gelenek olarak devam etmesini istedi.
3. kuşakta babasından koleksiyonu devir alan Yeni Taşköprü köyü Muhtarı Hüseyin Gür, binlerce madeni ve yüzlerce kağıt parayı gözü gibi bakmaya başladı.
Aralarında Türkiye, Almanya, Fransa, İsviçre, Yunanistan, İtalya, Kuveyt, İsveç, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Yugoslavya, Benin Cumhuriyeti, Cezayir ve Küba gibi ülkelerin paralarını koleksiyon olarak geliştirmeye devam eden Hüseyin Gür, 4. kuşağa koleksiyonu devredeceğini koleksiyonun manevi değerinin yüksek olduğunu dile getirdi. Eskilerin tabiri ile "Bir delikli kuruşum bile yok" denilen delikli kuruşun hikayesini de anlatan Hüseyin Gür, “Rahmetli dedem başlamış 1960’lı yıllarda. Daha sonra babama devretmiş. Babamda vefat ettikten sonra bu koleksiyon bana kaldı. Ben devam ettirmeye başladım. Yaklaşık 50 ülkenin parası var. O ülkelerin tedavülden kalkan paraları da var, hala kullanılan paraları da var. Bizim Türk liralarının tedavülden kalkan paraları var. Yaklaşık olarak 50 ülkenin binlerce madeni ve kağıt parası mevcut. Mesele Türkiye’de önceden kullanımda olan eski delikli madeni paralarımız var. Delikli kuruşlar önceden bu paralar darphane de basılırken hesaplama yapmışlar. 1 kuruş 2.5 kuruşa mal oluyormuş. Paranın üzerinde değeri azaltmak ve maliyeti azaltmak için delme işlemi yapmışlar. Bu sayede paranın üretim değerini azaltmaya çalışmışlar. Bu koleksiyonun maddi değeri muhakkak var. Ama bu koleksiyonun manevi değeri bizde daha fazla. Ben buna ata mirası diyorum. O yüzden satmayı düşünmüyorum” ifadelerinde bulundu.