Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi’nin düzenlediği Konferansta konuşan Dr. Selim Kaplan, Artan nüfus karşısında orman alanlarının azalacağına dikkat çekerek, verimi yüksek kaliteli orman yetiştirilmesi, birim alanda alınan ürünün miktar ve kalitesinin artırılması, odun yerine başka maddelerin kullanılması gibi alternatif çözümler üretilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi’nin düzenlediği Konferanslar serisinin 34.’sünde “Orman Ağaçlarında Islah ve Genetik Çeşitlilik Çalışmaları Anadolu Sığlası” anlatıldı.
Orman ağaçlarının ıslahı ve genetik çalışmalarının ele alındığı konferansın ilk sunumunu Dr. Selim Kaplan gerçekleştirdi. 1964 yılında orman ağacı tohumlarının kalite kontrolünü yapmak amacıyla kurulan Orman Tohumları Laboratuvar Müdürlüğü’nün, görevleri arasına 1969 yılında tohum meşceresi seçimi, tohum bahçesi tesisi, orman ağacı tohumlarının ihracatı ve ithalatı da eklendiğini belirterek bu kurumun Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Enstitüsü adını aldığını belirtti. 1992 yılında yeni bir yapılanmaya gidildiğini belirten misafir konuşmacı, Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Enstitüsü’nün hizmetleri arasında; ağaç ıslahı ve tohum teknolojisi konularında araştırma, kalite kontrol ve sertifikalandırma, tohum bahçeleri kurma, orman gen kaynaklarını koruma, milli ağaç ıslahı programı, gen koruma ormanları seçimi gibi faaliyetlerin yer aldığını söyledi. Artan nüfus karşısında orman alanlarının azalacağına dikkat çeken Dr. Kaplan, verimi yüksek kaliteli orman yetiştirilmesi, birim alanda alınan ürünün miktar ve kalitesinin artırılması, odun yerine başka maddelerin kullanılması gibi alternatif çözümler üretilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Programın diğer konuşmacısı Dr. Burcu Çengel ise “Genetik Çeşitlilik ve Anadolu Sığlası” başlıklı sunumunda bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Genetik çeşitliliği fazla olan popülasyonların; değişen çevre koşullarına uyum sağlayabilme seçeneklerinin daha fazla olduğunu belirterek, olası hastalık, iklim değişikliği ya da çevre kirliliğine karşı bu popülasyonların daha dayanıklı olacağını vurguladı.
Ülkemizde sığla ağacının Akdeniz kıyısında bulunduğunu söyleyen davetli konuşmacı, bu popülasyonun başlıca tehditleri arasında; sığla alanlarının kitle turizminin hedef alanları arasında kalması, su rejiminin bozulması, bu alanların insan eliyle açılarak 2B alanı haline getirilmesi, aşırı rekreasyon, iklim değişikliği, kuraklık ve kıyılardaki yapılaşma olduğunu sözlerine ekledi.
Program sonunda yaptıkları başarılı çalışmalar ve sunum için Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu tarafından konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edildi.
Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2018, 10:35