DÜZCE - Düzcede, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) çatı yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 36sı tutuklu, 18i firari, 77 sanığın yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesince özel olarak hazırlanan salonunda yapılan duruşmaya, silahlı terör örgütüne üye olmak ve silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek ile suçlanan tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
İddianame özetinin okunması ve kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada, tutuklu sanıklardan bazıları savunma yaptı.
Tutuklu sanık Abdullah Kayaalp, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Gizli tanık MAHİR 2016nın, kendisi hakkında tahir kod adını kullandığını belirten Kayaalp, Gizli tanık beni Talebeci olarak belirtmiş, ayrıca kod adımın da tahir olduğunu söylemiş. Ben buradaki bir erkek öğrenci yurdunda yönetim memuru olarak görev yaptım. Yurttaki öğrencilerin her türlü ihtiyacını karşılıyorduk, yardımcı oluyorduk. Gizli tanık, talebeci olarak bunu kast ettiyse evet orada çalıştım, 2015 yılında da ayrıldım. Benim yurt müdürü olduğumu söylemiş, adeta sallamış. Hem yönetici olduğumu söylemiş, hem de erzak taşıdığımı söylemiş, ifadelerinde tezat olduğunu düşünüyorum. dedi.
Mahkeme heyetinin, ByLock raporunda 5 ayda 56 bin 581 bağlantı tespit edildiğini açıklaması üzerine Kayaalp, programı kullanmadığını ve Mor Beyin yazılımı kapsamında mağdur edilen kişilerden olabileceğini ileri sürdü. Kayaalp ayrıca, 2013-2015 yılları arasında talimat ile Bank Asyaya para yatırmadığını da savundu.
Tutuklu sanık Ahmet Aksu da hakkındaki iddiaları kabul etmediğini belirterek, gizli tanığın kendisine iftira attığını öne sürdü.
Gizli tanığın ifadelerine itibar edilmemesi gerektiğini savunan Aksu, Gizli tanık, etkin pişmanlıktan yararlanmak ve kendisini kurtarmak için yalan yanlış açıklamalarda bulunmuş. Sohbet verdiğimi söylemiş, birilerine sohbet verecek kadar bilgili değilim. ByLock kullanmadığım da örgüt yöneticisi vasfımın bulunmadığını kanıtlar nitelikte gözüküyor. diye konuştu.
Bunun üzerine heyet başkanı, etkin pişmanlık hükümlerinin Anayasada var olduğunu ve FETÖ/PDY soruşturması kapsamında yargılananların bu hükümlerden faydalanabileceğini hatırlatarak, Bu haktan yararlanan kişinin konuşması değil, söylediklerinin doğruluğu önemlidir. dedi.
Mahkemeye 6 sayfalık yazılı savunmasını sunan sanık Ahmet Akyazılı ise 18 aydır tutuklu bulunduğunu ve terör örgütü ile isminin anılmasından üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Düzceye 2003te muhasebeci olarak gönderildiğini anlatan Akyazılı, savunmasında şunları söyledi:
Burada şirketin resmi muhasebe işlerini yapıyordum, sonradan bir yönetici bana, Bu resmi işlerin yanında burs, himmet ve kurban işlerinin hesap-kitap işlerinde seni görmek istiyorum. dedi. Ben de muhasebe işlerinin yanında İstanbul ve yurt dışına gidecek paraların toplanma işini yapıyordum. Bu paralar nakit olarak hazırlandı, ben hazırladım ama gidip teslim etmedim.
Örgütün haberleşme sistemi olan ByLock programı kullanıcıları arasında isminin bulunmadığını kaydeden Akyazılı, şunları kaydetti:
Bu listede olmayışım, yönetici olmadığımın kanıtıdır. 15 Temmuzda 251 şehit verildi, bu kesinlikle desteklenemez. Şirket muhasebesi gerektirecek işlerin yanında yöneticilerimin söylediklerini yaptım, terörü destekleyecek hiçbir şey yapmadım. Tahliyemi talep ediyorum.
Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarını yapmaları için duruşmayı yarına erteledi.
- İddianameden
Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDYnin ildeki çatı yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 36sı tutuklu, 18i firari 77 sanığın, silahlı terör örgütüne üye olmak ve terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamalarıyla 5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2018, 18:34