Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2015 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı. Buna göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay 2015 yılında yüzde 46,5e yükseldi.Hanehalkı kullanılabilir gelirinin, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünmesi ile elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,6 puan artarak yüzde 46,5, en düşük gelire sahip yüzde 20lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 6,1 oldu. Buna göre; toplumun en zengin yüzde 20sinin gelirinin en yoksul yüzde 20sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,4den 7,6ya yükseldi.
Gelir eşitsizliği bir önceki yıla göre 0,006 puan arttı
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. 2015 yılı sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,006 puan artış ile 0,397 olarak tahmin edildi. Türkiyede ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 13,5 artarak 14 bin 553 TLden 16 bin 515 TLye yükseldi. Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek pay yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait iken, ikinci sırayı yüzde 20 ile sosyal transferler, üçüncü sırayı ise yüzde 18,8 ile müteşebbis gelirleri aldı. Sosyal transferlerin yüzde 92sini emekli ve dul-yetim aylıkları, müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 73,4ünü tarım dışı gelirler oluşturdu.
Nüfusun yüzde 14,7si yoksulluk sınırının altında kaldı
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,3 puanlık düşüş ile yüzde 14,7 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan artarak yüzde 21,9 oldu. Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 0,9 puan artışla yüzde 8,1, bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,1 puan artışla yüzde 4,8, bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,3 puan düşüşle yüzde 18,1 olduğu görüldü.
Okur-yazar olmayanların yüzde 27,2si, yükseköğretim mezunlarının yüzde 1,6sı yoksul
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 27,2si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,7si yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,8, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 5,6 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 1,6 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup oldu. Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2014 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 15,1 iken 2015 yılında bu oran yüzde 15,8 oldu.
Konuta ilişkin en önemli problem izolasyondan dolayı ısınma sorunu oldu
Nüfusun yüzde 43ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken, yüzde 39u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve yüzde 20,6sı odaların karanlık olması veya yeterli ışık almaması gibi sorunlar yaşadı. Nüfusun, yüzde 68,5i yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamadığını, yüzde 67,9u konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu ve yüzde 23,2si konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Maddi yoksunluk oranı yüzde 30,3 oldu
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği, beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren (veya vejetaryenler için eşdeğer yiyecekler) yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamaması şeklinde tanımlanmaktadır.
Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2014 yılında yüzde 29,4 iken 2015 yılında yüzde 30,3e yükseldi.
Bu göstergelerden, evden uzakta bir haftalık tatili karşılayamayanların oranı yüzde 71,4, iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren (veya vejetaryenler için eşdeğer yiyecekler) yemek masrafını karşılayamayanların oranı yüzde 35,8 ve beklenmedik harcamaları karşılayamayanların oranı yüzde 32,6 oldu.