Küresel çelik sektöründen 800den fazla temsilci, Metal Bulletin tarafından 19.su düzenlenen Ortadoğu Demir ve Çelik Konferansında buluştu. 14-16 Aralık 2015 tarihlerinde gerçekleşen konferansa Çelik İhracatçıları Birliği adına katılan Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, Türk çelik sektörünü, kapasite fazlalığı sorununun dünya ticaretine etkilerini ve ticaret davalarını anlattı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika çelik sektörünün en geniş katılımlı etkinliği olan, çelik piyasasındaki ve tedarik zincirindeki aktörleri buluşturan 19. Ortadoğu Demir ve Çelik Konferansında Ortadoğu ve Kuzey Afrika çelik sektörünün geleceği, hammadde piyasalarının seyri, teknolojik gelişmeler, yassı çelik piyasaları, korumacı önlemler gibi konular ele alındı.
KAPASİTE AZALTIMI KAÇINILMAZ
Konferansa Türkiye Çelik İhracatçıları Birliğini temsilen konuşmacı olarak katılan Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, küresel çelik sektöründe talebin 2015 yılında %1,7 oranında düşmesinin beklendiğini aktardı ve kapasite fazlasının mevcut durumda çelik sektörünün yaşadığı en büyük zorluklardan biri olduğunu söyledi. Pandır, düşük kapasite kullanımları, yüksek sabit maliyetler, artan bölgesel rekabet, negatif kar marjları, ürün verimliliğini artırmak ve çevresel etkileri gidermek için gerekli olacak yatırım harcamaları dolayısıyla kapasite azaltımının kaçınılmaz olacağını belirtti.
ÇOK ÖNLEM ALINAN ÜLKE ÇİN
Ali Pandır sunumunda bir bölgedeki kapasite fazlasının başka bölgelerdeki üretimin yerini alabildiğini ve bu piyasalardaki yerli üreticilerin zarar gördüğünü ifade etti. Artan korumacılığın küresel çelik ticaretini yeniden biçimlendirdiğini söyleyen Pandır, dünyada çelik sanayisi olan hemen her ülkenin koruma önlemlerine başvurduğunun ve kendisine karşı en çok önlem alınan ülkenin Çin olduğunun altını çizdi.
TÜRK ÇELİK SEKTÖRÜNÜN, HAKSIZ İTHALATLA KARŞI KARŞIYA KALDI
Ali Pandır, dünya ham çelik üretiminde 9. sırada yer alan ve yurt içi çelik talebini karşılayabilecek kapasiteye sahip Türk çelik sektörünün, haksız ithalatla karşı karşıya kaldığının altını çizdi. Pandır Eylül ayında çelikte net ithalatçı konumunda olan Türkiyenin Çinin yanı sıra Rusya ve Ukraynadan yapılan dampingli ithalattan zarar gördüğünü ve yeterince korunmadığını vurguladı. Ali Pandır zaman zaman yöneltilen eleştirilerin aksine Türk çelik sektörünün Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu anlaşması gereği teşvik almadığını belirtti. Hammadde ve enerji maliyetlerinin de Türk çelik üreticilerinin rekabet avantajını etkileyen unsurlardan olduğunu belirterek, bu iki kalemde ithalata dayalı çelik sektörünün TLdeki değer kaybı gibi gelişmelerden de yararlanamadığını söyledi.
Güncelleme Tarihi: 23 Aralık 2015, 14:08
Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat, Japon sahillerinde bol balık bulmak mümkün olmamaktadır. Talebi karşılayamayan balıkçılar, Japon nüfusu doyurabilmek için daha büyük tekneler yaptırıp, daha uzaklara açılmışlar. Balık için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur. Dönüş bir - iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadır.
Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişler. Bu problemi çözebilmek için, balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuşlar. Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttukları balıkları da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabileceklerdi.
Ancak, Japon halkı taze ile donmuş balık arasındaki lezzet farkını hissedebiliyor ve donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyordu. Balıkçılar bu defa, teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar. Balıklar içeride biraz fazla sıkışacaklardı, hatta birbirlerine çarpa çarpa biraz da aptallaşacaklardı, ama yine de canlı kalabileceklerdi.
Japon halkı, canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını anlayabiliyordu. Hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri, hareketli taze balığa göre lezzeti yine de etkilenmişti. Balıkçılar nasıl olacak da Japonya´ya taze lezzetli balığı getirebileceklerdi?
Japonların taze balık probleminde olduğu gibi çözüm aslında basittir. 1950´lerde L. Ron Hubbart´in gözlemlediği üzere [ct]İNSANOĞLU ANCAK HIRS İDDİASI İÇİNDE BULUNURSA ANORMAL ÇABALAR SARFEDER.[ct] Ne kadar akıllı, uzman, inatçı iseniz, iyi bir problemle uğraşmaktan o kadar zevk alırsınız.
Problem sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adım adım çözebiliyorsanız, bundan da o derece mutluluk ve heyecan duyarsınız ve enerji dolu, canlı, ayakta kalırsınız.
Japonlar, balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak içine küçük bir de köpekbalığı attılar. Bir miktar balık köpekbalığı tarafından yutulmuştu ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze idiler.
Buradan da anlaşılacağı üzere problemleri iyi analiz edip, onların içine atlamak, mazeret üretmek yerine, GÜNÜMÜZÜN YENİ İŞ DİNAMİKLERİ DOĞRULTUSUNDA ÇÖZÜMLER ÜRETEREK onları yenmek gerekir. Şu asla unutulmamalı ki, Kriz dönemlerinin İŞLETMELERİN İYİLEŞTİRMEYE AÇIK ALANLARINI ortaya çıkarması bakımından faydaları yadsınamaz bir gerçektir.
Saygılarımla
İŞ HAYATINDA ŞARTLAR DEĞİŞTİKÇE KAZANMANIN KURALLARI YENİDEN YAZILIR.
Ünal SAVAŞ Erdemir emeklisi, Kalite gönüllüsü
Kalite formalite değildir. - Quality is not a formality.