Zonguldak eski Bakkallar ve Tekel Bayileri Odası Başkanı Şükür Küçükali, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinginin ardından açıklamalarda bulunan MHP İl Başkanı Hamdi Ayan’ı eleştirdi. Küçükali, “İşçi istemek Cumhurbaşkanından değil, başbakandan olur. Cumhurbaşkanım dedi ki; ‘Benim dönemimde buraya 3 bin 500 işçi alındı, 400 yataklı hastane yaptık, yolları yaptık, Filyos’a temel attık’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanım bunları söylüyorsa, işçi de orada haklı olarak işçi istiyoruz diyebilir. Konuşan başbakan değildi, Cumhurbaşkanı idi. Benim il başkanım beni şaşırttı. Benim il başkanım AK Parti İl Başkanı mı? MHP İl Başkanı mı? Bu konulara AK Parti İl Başkanının vereceği cevapları benim il başkanım veriyor”.
Şükür Küçükali, MHP İl Başkanı Hamdi Ayan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Zonguldak mitinginin ardından yapığı değerlendirmede “İşçi istemek Cumhurbaşkanından değil, başbakandan olur” sözlerini eleştirdi.
Küçükali, açıklamasında şunları söyledi: “Benim İl Başkanım Hamdi Ayan mitingi değerlendirmiş. Demiş ki; ‘İşçi istemek Cumhurbaşkanından değil, başbakandan olur’ Benim il başkanım herhalde mitingi izlemiştir. Cumhurbaşkanım dedi ki; ‘Benim dönemimde buraya 3 bin 500 işçi alındı, 400 yataklı hastane yaptık, yolları yaptık, Filyos’a temel attık’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanım bunları söylüyorsa, işçi de orada haklı olarak işçi istiyoruz diyebilir. Konuşan başbakan değildi, Cumhurbaşkanı idi. Benim il başkanım beni şaşırttı. Benim il başkanım AK Parti İl Başkanı mı? MHP İl Başkanı mı? Bu konulara AK Parti İl Başkanının vereceği cevapları benim il başkanım veriyor. Benim İl Başkanım diyor ki bir de; ‘Cumhurbaşkanımız tam Kerkük’te ki bayrak konusunu konuşurken, sözü kesilince Cumhurbaşkanı haklı olarak tepki gösterdi’ Doğrudur haklı olabilir de o Kerkük’teki bayrak, o paçavra Ankara’ya havaalanlarına asılırken ses çıkarmıyorlardı. O zaman benim il başkanım neredeydi, neden isyan etmedi? Bizim içimiz kan ağladı. Ülkücü insanların içi kan ağlıyor. Sadece konuşuyorlar, konuşmayla olmuyor, kimse sahip çıkmıyor”
“ACİLEN PSİKOLOG ARANIYOR”
“Esnaf gerçekten darda. Türkiye’de 1500’ün üzerinde psikolog alınacakmış. Bu ne anlama geliyor? Toplumun psikolojisinin bozulduğu anlamına geliyor. Akşam kalkıyoruz farklı bir konu, sabah kalkıyoruz farklı bir konu. Biri diyor ki o yalan söylüyor, öbürü diyor ki bu yalan söylüyor. İnsanların psikolojisi bozuldu. Herkese herhalde bir psikolog verilecek. Tedaviye ihtiyacımız olmaya başladı. O kadar sıkıntılara, zorlara geldik. Artık Türkiye bunu kaldıramıyor. Yeter. Burada parti seçimi yok. Referandumu insanlara tatlı tatlı oturup anlatan yok. Herkes birbirlerini karalayarak insanların kafasını karıştırıyor. Sadece kavgalar ediliyor. Milletin aklı allak bullak oldu. Acilen psikolog aranıyor. Psikologlara bu Türkiye’nin ihtiyacı var”
“PARAYI VEREBİLİYORSANIZ VERİN”
Gazipaşa caddesine çıktığınızda 20-30 dükkânın kapandığını görüyoruz. Esnaf yok, bitti. Esnaf başkanları sırf kendilerine başkan diye koltuklarda oturuyorlar. KOSGEB kredileri ile ilgili Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız bir açıklama yaptı. Sıkıntısı olan bizzat beni arasın demişti. Bende bakanlığı aradım. Bir müsteşar hanımefendi çıktı kendisi ile görüştüm. Bana bu konunun bakanlıkla ilgisi olmadığını KOSGEB ile ilgili olduğunu söyleyerek beni KOSGEB Genel Müdürüne bağladı telefonla. KOSGEB Genel Müdürü bu konuda görüşmeler yapıldığını şuana kadar 460 bin müracaatın 150 bini sadece parasını alabilmiş, diğer kalan esnaf alamıyor, mağdur. Bankalarla görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Bende Sayın Cumhurbaşkanımızdan basın aracılığı ile ricada bulunduğum; ‘Sicil affı özel bankalar uygulamıyorsa, devlet bankaları uygulasın’ dedim. Bu sorun benim sorunum değil dedi genel müdür. O da haklı, bakanların, başbakanın, cumhurbaşkanının sorunu. Buralarda oda başkanları, birlik başkanı, genel müdürler, kooperatifler merkez birliği her gün televizyonlarda boy bor reklamlar görüyoruz esnafa faizsiz 50 bin TL kredi. Hep aldatmaca, yalan, dolan. Bırakın artık esnafla dalga geçmeyi. Parayı verebiliyorsanız verin”
“RAFA KOYDUĞUM ÇARIKLARIMI YENİDEN GİYDİRECEKLER”
“Benim oda başkanlarım, birlik başkanlarım, genel başkanımın hepsi koltuk sevdası. Oda başkanı seçmişse esnaf bunları yapması lazım. Yapamıyorsa bırakıp gitmesi lazım. Ben bıraktım gittim. Öyle bir daraltıyorlar ki çıkarıp rafa koyduğum çarıklarımı yeniden giydirecekler. Oda başkanları, birlik başkanlarına sesleniyorum esnafa sahip çıkın. Ben proje üretiyorum proje. Oda Başkanlığı dönemimde işini kaybeden esnaflara maaş bağlanmasını her fırsatta dile getirdim. Ulusal basınlarda bir hafta benim konuyla ilgili röportajlarım yayınlandı. Ve şuanda işini kaybeden esnaflara maaş bağlanması gündemde. Fon oluşturulacak. Bunun mimarı benim. Ben gururluyum. Ama benim buradaki birlik başkanım bundan kaçınıyor. Korkmayın, benimle gurur duyun. Benim esnafım bunu gündeme getirdi, benim esnafım düşündü desinler benimle gurur duysunlar. Neden korkuyorlar ben onların koltuğuna talip değilim ki. Ben proje ürettim, onlarda yapsınlar işlerini sadece koltuklarında oturmasınlar” dedi.