Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ile Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum Zonguldak’ta “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” adlı panele katılacakları söyleşi öncesinde Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’i makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Metin Fevzioğlu, Emeğin başkentinden aydınlık yayılacak dedi.
Ziyarette Zonguldak Barosu Başkanı İbrahim Kerem Ertem, Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır, Düze Baro Başkanı Azade Ay, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun ve CHP Belediye Meclis Üyesi Gökhan Demir katıldı.
Anayasa değişikliğini gündeme getirenler milletten herhalde çekiniyorlar
Ziyarette konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, kendilerinin evet mi hayır mı anlatama üzerinden gittiklerini ve bunu yaptıkça anayasa değişikliğinin imzacısı olanların daha da saldırganlaştığını ifade ederek, “Yargı eğer bağımlı ise, avukatın yerini iş takipçisi alır, mahkemenin yerini siyasi partilerin il ve ilçe başkanları alır ve adalet ise güçlünün yanında olur. O yüzden bu mesleği doğrudan sahiplenmemiz gerekiyor. Biz gittiğimiz her yerde Barolarımız ve civar barolar ile buluşuyoruz ve üstümüze düşen aydınlatma görevini yapıyoruz. Niye aydınlatıyoruz? Anayasa değişikliğini gündeme getirenler milletten herhalde çekiniyorlar. Ya da daha doğrusu ürünlerinin satılacağını düşünmüyorlar ki içeriğini anlatmaya yanaşmıyorlar. Bizim görevimizi bunun içeriğini anlatmak. İçeriğini anlatıyoruz ve takdir sizin diyoruz. Evet,mi hayır mı? Biz bunu yaptıkça anayasa değişikliğinin imzacısı gibi görünenler, daha saldırganlaşıyorlar. Bu saldırganlaşmaları kimin haklı, kimin haksız olduğunu gösteriyor. Çünkü eğer ürününüze güveniyorsanız anlatısınız. Ben bu ürünün anlatıldığını hiç duymadım. Ne diyorlar; Güçlü Türkiye. Biz bunun güçlü bir Türkiye olacağını değil daha da bölüneceğini söylüyoruz. Karşılığında hayır, yanlış söylüyorsun diyeni hiç duymadık” şeklinde konuştu.
BU ÇOK TEHLİKELİDİR
Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum ise, yeni anayasada Cumhurbaşkanının tek bir imzası ile özerk bölgenin kurulmasının gibi bir yetkisi olduğunu ve bunun tehlikeli olduğuna vurgu yaparak “Biz Cumhurbaşkanını yekindiriyoruz ve sadece bakanlar kurulu kaldırıyor gibi zannederken, bu metnin hazırlamamasında arkasında olanlar çok önemli bir yanlışlığa imza atmışlardır. Cumhurbaşkanın yetkilendirirken tek imzayla merkez ve taşra teşkilatını görevlendirmeyi ve kamu tüzel kişiliği oluşturmayı Cumhurbaşkanının tek imza ile yapacağı bir yetki olarak vermişleridir. Kamu tüzel kişisi ile de Hukuk Fakültesi 1’inci sınıf öğrencilere sorsanız, yerel yönetimler kamu tüzel kişiliğidir. Dolasıyla Cumhurbaşkanına yaklaşık 10 yerel yeri birleştirerek özerk bölge olarak adlandırdığımız bir yöntemi tek imza ile Cumhurbaşkanına vermişlerdir. Bu çok tehlikelidir. Cumhurbaşkanları bunları kullanır kullanmaz ama bu metnin arkasında olanların ne amaçla getirdikleri kamuoyunda açıklanmamladır. Biz görevi istemiyoruz” ifadelerine yer verdi.