CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın, TBMM KİT Komisyonu’nda yapılan denetim toplantısına katıldı. Toplantıda Filyos Limanı işletmesi konusunu gündeme getiren Ünal Demirtaş, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürü Metin Han Bilgin’e “"Filyos Limanı'nı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı işletecek." diye bir açıklamanız oldu. Biz kamunun işletmesinden yanayız, zaten onda bir itirazımız yok. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının da işletmesinden memnuniyet duyarız ama burada sorun şu: Bölgemizde yıllardır bu yatırımı bekleyen bir iş dünyası vardır, özel sektör vardır ve bu limandan yararlanmak istiyorlar. Şimdi bu hâliyle sadece bu liman Türkiye Petrollerinin kullanımına açılacaksa ve özel sektör bundan yeterince yararlanamayacaksa yine bizim açımızdan bir hayal kırıklığı olacaktır. Bu konuda ticaret odası başkanlarının da açıklaması olmuştur.” dedi.
Ünal Demirtaş’ın gündeme getirdiği konu ile ilgili olarak TPAO Genel Müdürü Metin Han Bilgin; “Filyos Limanı tabii çok önemli bir proje. Biz limanın tamamıyla ilişkili bir tasarruf sahibi değiliz, neticede Ulaştırma Bakanlığımızın, Altyapı Genel Müdürlüğümüzün elinde ancak bize batı iskelesinin kullanımıyla alakalı bir izin verildi ancak biz doğu iskelesinin de altyapısını ve üstyapısını tamamlamaya yönelik olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz, devam da edeceğiz çünkü liman derin bir liman ve büyük bir liman. Bizim derin limanlara ihtiyacımız var, büyüklüğü de önemli ama bizim için önemli olan derinliği, draftı limanın. Dolayısıyla o derin limanda bizim sondaj gemilerimizin aktivasyon işlemlerinin yürütülmesi için derin bölümünü de kullanıyoruz ve kullanmaya da devam edeceğiz” şeklinde açıklama yaptı.
BAKANLIK İLE SÖZLEŞME Mİ İMZALADINIZ?
Filyos Limanı ile ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı ile bir sözleşme imzalanıp imzalanmadığını da soran Ünal Demirtaş, Bakanlığın Filyos Limanı ile ilgili olarak kendisine gönderdiği cevapta “Yap, işlet, devret” modeli ile ihale çıkılacağının söylendiğini de hatırlattı.
TPAO Genel Müdürü Metin Han Bilgin ise; “Bakanlık tarafından batı iskelesiyle ilişkili olarak bize tahsis edilmiştir ancak doğu iskelesi bize geçici tahsis edilmiştir, başka bir tasarruf olması durumunda biz oradan tasımızı tarağımızı toplar çıkarız. Yani bizim limana bugüne kadar girmek isteyen hiçbir ticari gemiye biz “Hayır.” demedik, demeyeceğiz de, böyle bir durumumuz söz konusu olamaz. Tam tersine limanın gelişimi için ne varsa biz destekliyoruz, yapmaya da devam ediyoruz. Bugün itibarıyla Filyos'ta 3.840 kişi çalışıyor, haziran ayına girildiğinde bu rakam 4.600’ün üzerinde gerçekleşecek” şeklinde açıklama yaptı.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, KİT Komisyonu’nda yaptığı konuşmada şunları da ifade etti;
FİLYOS VADİSİ PROJESİ MİLLİ BİR PROJE
Filyos bölgesindeki olaylara şöyle baktığınız zaman, Filyos Vadisi Projesi bizim Zonguldak'ın kırk yıllık projesi, Zonguldak'ta yıllarca konuşulan bir projeydi ve bunun iki ayağı vardı. Birisi, Filyos Limanı, diğeri de Filyos Endüstri Bölgesi. Filyos Endüstri bölgesinde orta ve yüksek teknolojili, katma değeri yüksek, ihracata dayalı ürünler üretilmesi hedeflenmekteydi. Filyos Limanı da bölgenin, Karadeniz'in en büyük limanı olarak planlanmıştı ve bugün için de Filyos Limanı açısından altyapı işlemleri bitmiş durumda ve üstyapıyla ilgili işlemlere geçilmiş durumda ve Zonguldak için değil, sadece bölge için değil, Türkiye için son derece önemli bir projeydi ve bu proje belli bir aşama katettikten sonra, biliyorsunuz, bunun üçüncü ayağı çıktı. Doğal gazın bulunmasıyla birlikte, doğal gazın karaya çıktığı bir alan olarak belirlendi. Tabii, Filyos Projesi "millî bir proje" diyoruz yani Türkiye Petrolleri ne kadar millî bir şirketse, Filyos Projesi de o kadar millî bir projedir. Bu iktidarlar değişti ama bu projeden hiçbir zaman için vazgeçilmedi. Belki bilmeyenler vardır, projenin tarihi açısından, kamulaştırma kararları rahmetli Bülent Ecevit döneminde alınmıştı Filyos Projesi'nin ve son derece de belki de Türkiye'nin ilk yüksek teknolojili ürünler üreten bir teknoloji üssü olarak planlanmıştı fakat dediğim gibi, doğal gazın bulunmasıyla birlikte Filyos Projesi'nde bazı değişimler ve dönüşümler yaşandı. Doğal gazın çıkmasından dolayı da son derece memnuniyet duyuyoruz. 540 milyar metreküplük bir rezerv olduğu ifade edildi basına yansıdığı kadarıyla, öğrendiğimiz kadarıyla. Keşke daha çok çıksa yani 100 katı kadar doğal gazımız çıksa, bin katı kadar daha doğal gazımız çıksa da Türkiye'nin enerji ihtiyacının tamamını uzun yıllar boyunca bu kaynaklardan karşılasak.
HER TAŞIN ALTINDAN TOSYALI ÇIKIYOR
Doğal gaz bulunmadan önce de bu Filyos Projesi'nde süreç, maalesef, kamunun denetiminin dışında, açık olmayan, şeffaf olmayan bir şekilde yürüyordu. TPAO Filyos Projesi'ne dâhil olmadan önce de bizim bu konuda eleştirilerimiz vardı. Yani bu projenin yürüyüş şeklinin kamuoyuna açık, şeffaf ve denetimden uzak bir şekilde yürüdüğünü biz sürekli gündeme getirdik. Bu proje yapılmasın demiyoruz. Bülent Ecevit'in döneminde alınmış bu kamulaştırma kararları. Ama buna rağmen şunu ifade ettik: Yani burada kamunun kaynakları doğru yere harcansın ve tasarruflu harcansın noktasında bizim itirazlarımız hep yürüdü ve gelişti. Hatta Ak Parti döneminde bu proje biraz geciktirildi. 2014 yılında altyapı işlemlerine başlandı. Yani biz hatta "Niye başlamıyorsunuz buna?" diye bu konuda çok ağır eleştiriler de getirdik. Şimdi geldiğimiz noktada ne oldu? Açık, şeffaf bir şekilde yürütülmediği için bu proje, bu projede bazı şirketler ön plana çıkıyor. Kimdir bu şirket? Varlık Fonu yöneticisinin, Fuat Tosyalı'nın sahip olduğu Tosyalı Holding. Biliyorsunuz, TPAO, Varlık Fonu portföyünde olan bir şirkettir. Yakın zamanda bu doğal gazın karaya çıkarılmasıyla ilgili bir ihale yapıldı. 15/9/2021 tarihinde Batı Karadeniz doğal gaz boru hattı faz 1 çelik boru ihalesi yapım işi. Bu ihalede ana şirket, Varlık Fonu yöneticisi Fuat Tosyalı'nın sahibi olduğu Tosçelik Spiral Boru Üretim Sanayi A.Ş. ile Erciyas Çelik Boru Sanayi Anonim Şirketi iş ortaklığına verilmiş bu ihale. Burada problem şu, bu projede, her taşın altından Tosyalı çıkıyor. Bizim rahatsız olduğumuz konu da budur. Kapalı kapılar ardında, gizli pazarlıkla yapılan ihaleler görüyoruz biz burada. Filyos Endüstri Bölgesi yöneticiliği 6 günlük şirket olan Tosyalı Filyos Endüstri Bölgesi Yönetici Anonim Şirketine verildi. 6 günlük şirkete verildi.
DOĞALGAZ BORULARI EREĞLİ’DEN DEĞİL İSKENDERUN’DAN
Bu boru ihalesi, bu ihale ne kadara yapıldı, maliyeti nedir, bugüne kadar ne kadarı bitti, ne kadar para ödendi bu şirketlere? Bunları kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Bu boruların ham maddesi yassı sacdır, yassı sacın anavatanı da Karadeniz Ereğli'dir, Zonguldak'tır, Erdemir üretir bu sacları.
Onun için 880 kilometre uzaktan getirip bunu buraya koymak nerede, 80 kilometre öteden getirmek nerede? Bu, maliyeti artıran bir unsurdur.
FİLYOS ENDÜSTRİ BÖLGESİ’NE NEDEN GÜBRE FABRİKASI YAPILIYOR
Filyos Endüstri Bölgesi, orta ve yüksek teknolojili ürünler üreten bir teknoloji üssü planlanıyordu. 12 bin kişinin istihdam edileceği bir projeydi burası. Doğal gaz bulunması ile projenin yarısı TPAO'ya tahsis edildi ama geri kalan, endüstri bölgesi dediğimiz yerde hangi şirketler iş yapacak?" diye sorduğumuzda bize Bakanlar "burada orta ve yüksek teknolojili ürünler üretilecek." Diye cevap verdi. Ve ihracata dayalı bir model ortaya konulmuştu. Şimdi, geldiğimiz noktada ne oldu biliyor musunuz? Yeni bir şey daha ortaya çıktı. İki buçuk aylık bir olay, gübre fabrikası yapılması kararı alınmış. Tosyalı Gübre Üretim AŞ.,gübre fabrikası kuracak. Şimdi, "Orta ve yüksek teknolojili ürünler üreteceğiz." derken ne çıktı karşımıza? Gübre fabrikası.
TPAO, TOSYALI GÜBRE A.Ş İLE ANLAŞTI MI?
Filyos Endüstri Bölgesi'ne gübre fabrikası kuruluyor, burada üre ürünü üretilecek. Ürenin de ana ham maddesi doğal gazdır. Bu noktada şunu merak ediyorum: Burada TPAO'yla bir sözleşme mi yapıldı? Burada çok özellikli ürünler üretilmesini beklerken, 12 bin kişiye istihdam beklerken -açıklamalar o yöndeydi- gübre fabrikası çıktı. Gübre fabrikaları o kadar teknolojik ürünler değildir, fabrikalar değildir. Atatürk döneminde de kurulmuştur fabrikalar. Evet, gübre fabrikasına ihtiyacımız var mı? Var. Maliyetler düşürülsün mü? Düşürülsün. Ama koskoca Zonguldak'ta başka bir alan yoktu da yine doğal gaza yakın bir yere yapılma imkânı varken burada niye buna karar verildi, bunu anlamış değiliz. Acaba Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ile Tosyalı Gübre Anonim Şirketinin yapmış olduğu bir sözleşme mi var? Bunu merak ediyoruz.
AKÇAKOCA’DA BULUNAN DOĞALGAZ NE OLDU?
Akçakoca açıklarında da 2004 yılında doğal gaz bulunmuştu. O da büyük bir müjdeyle verilmişti .2012 yılına kadar Türkiye Petrolleri genel müdürleri tarafından, enerji bakanları tarafından bu müjdeler defaatle tekrarlandı. Ama şimdi geldiğimiz noktada doğal gaz bitti orada. Buraya ne kadar bir yatırım yapıldı, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından Akçakoca açıklarına ne kadarlık bir yatırım yapıld, bu kuyuların şu anda kaç tanesi faaliyette? Kaç tanesi kapatıldı? Ne kadar üretim yapıldı bugüne kadar? Çünkü orada da çok ciddi iddialar vardı, işte onda 1'ini karşılayacak Türkiye'nin, böyle büyük bir rezerv olduğundan bahsediliyordu ama sonuç bir hayal kırıklığı oldu. Şimdi Sakarya gaz sahası rezervinde de bir hayal kırıklığı yaşamaktan endişe duyuyoruz.
Gündem