“Ben hastayım ama karakterim hasta değil” sözü evliliklerinin yolunu açtı Karabük’ün Yenice ilçesinde yaşayan Parkinson hastası Tuğrul Sazoğlu (48) polis memuru eşinin desteğiyle hayata tutunuyor. İlçede 21 yıl kırtasiyecilik yaptıktan sonra dükkanını devreden 48 yaşındaki Tuğrul Sazoğlu, 25 yıldır Parkinson hastalığı ile mücadele ediyor. 1996 yılında askerlik yaptığı dönemde sol eli titremeye başlayan Sazoğlu’na muayene için gittiği hastanede Parkinson tanısı konuldu. Yaklaşık 12 yıl boyunca tedavi gören Sazoğlu, 2008 yılında hastalığın belirtilerinin artması ve şiddetli vücut kasılmalarının bulunması nedeniyle ameliyat olmaya karar verdi. Hastalıkla mücadele ettiği sıralarda Sazoğlu, polis memuru olan Emel Yiğitoğlu ile tanıştı. Tanıştığı ilk günden Sazoğlu’nun Parkinson hastası olduğunu bilen Emel Yiğitoğlu da, aldığı karar ile zorluktan kaçmayarak evlilik teklifini kabul etti.
Hastalık nedeniyle yaşam sevinci kalmayan Sazoğlu, polis eşinin kendisine olan desteği sayesinde yeniden hayata tutundu. Hastalığının başlangıcı ile ilgili İHA muhabirine konuşan Tuğrul Sazoğlu, “1996 yılında askere gitmiştim ve orada bu hastalığa yakalandım. Ondan sonra belli bir zaman tedavisini gördüm. 2008 yılına kadar dayanabilecek bir şekilde tedavi sürecim devam etti. 2008 yılında ameliyat olmaya karar verdim ve özel bir hastanede ameliyat oldum. Ameliyat olduktan sonra hayatımda belli başlı bir değişiklikler oldu. Evlendim, çocuğum oldu ve mutlu bir hayatım var. 2008'den 2021 yılına gelen süre içerisinde çeşitli defalar da pil değişti. Şuanda vücuduma beşinci pil takıldı” ifadelerini kullandı
“Ameliyattan sonra hayatımda yeni bir sayfa açtı”
Hastalığın zorlu bir süreç gerektirdiğini aktaran Sazoğlu, “Yaşama sevincini alıyor insanın. Felaket ve iğrenç bir hastalık bu. Geçen hafta olduğum ameliyatta şarjlı pil vücuduma takıldı. Bu pilin şarj edilebilme özelliği var. 25 yıl ömrü olduğu söylendi doktorum tarafından. Doktoruma teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde çok faydası oldu bana. Ameliyattan sonra hayatımda yeni bir sayfa açtı. 2008 yılına kadar belli bir şiddet yoktu. Zaman geçtikçe hastalığın şiddeti arttı. Çünkü zamanla ilerleyen bir hastalık. Pil bitmek üzereyken hastalık belirtileri artıyor” diye konuştu.
“Sol elimi hep saklardım"
Parkinson hastalığı ile depresyona girdiğini ifade eden Sazoğlu, “Sürekli göz önünde olduğun için ‘Buran ne için böyle sıkıntı veriyor’ diye sorduklarında kendini saklamak zorunda hissediyorsun. Benim sol elimde titremeyle başlamıştı bu hastalık. Ben sol elimi hep saklardım insanlardan. Çünkü sorulan sorulardan bıkmıştım” dedi
“Eşimin desteği olmasaydı belki bu durumda olamazdım”
Eşi ile internet üzerinden tanıştığını anlatan Sazoğlu şunları söyledi: “O zamanlar akşam üzeri bir mesaj attım. O da sağ olsun dönüş yaptı. Öyle bir tanışma sürecimiz başladı. 2008 yılında ameliyat olduğumda benim yanındaydı. Eşimin desteği olmasaydı ben belki bu durumda olamazdım. Çok anlayışlı, naif biri. Bu hastalıktaki kişileri eşi ve ailesi normalde terk eder. Çünkü tanıdığım çok insan var. Sağ olsun eşim bu konuda bana her türlü desteği sağladı.” Hastalık sonrasında evlilik düşünmediğini dile getiren Sazoğlu, “Çünkü bu hastalık benim önüme engeldi. Herkese de söylerdim evliliği düşünmüyorum diye. Emel gibi birini bulduğum için kaçırmak istemedim” ifadelerine yer verdi.
“Ben hastayım ama karakterim hasta değil”
Tuğrul Sazoğlu ile tanışma aşamasında her şeyi açık açık konuştuklarını belirten Emel Sazoğlu ise, “Tuğrul bana rahatsızlığından bahsetti. Şunu özellikle söylemek istiyorum. Belki benim için anahtar bir kelimeydi. Tuğrul ile evlenmeye karar vermem de. Çünkü ben de düşünmüyordum evliliği. Kendi başıma bir gelecek hayal ediyordum. Tuğrul ile ilk tanıştığımızda ‘Ben hastayım ama benim karakterim hasta değil’ dedi. Dediğim gibi bu anahtar cümle oldu galiba. Bana çok mantıklı geldi ve zamanla onu tanıdıkça Tuğrul’un rahatsızlığının hiçbir öneminin olmadığını düşündüm. Zamanla tıbbın ilerleyeceğini, bu hastalığa da çare bulunarak daha iyiye gideceğine inandım. Buna inanarak böyle bir karar verdim. Zaman içerisinde de düşündüğüm gibi oldu. İlaç tedavisinden çok pil tedavisi çok çok işe yaradı. Son ameliyatta da şarjı pili takılması bizim için daha iyi oldu. Yeniden pil ameliyatı olmasına gerek kalmayacak. Daha da iyiye gideceğini düşünüyorum. Bundan sonra tıbbın ilerlemeye devam edeceğini ve pil dışında alternatiflerin çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Bir saniye sonra ne olacağını bilemiyoruz”
Parkinson hastalarının ümitsizliğe kapılmayıp olumlu düşünmelerini tavsiye eden Emel Sazoğlu, “Ailelerimiz elbette tedirgin oldular ama onlar da zamanla her şeyin iyi olacağına inandılar. Mantıklı bir karar verdiğimize onlar da inandılar. Şuanda hiçbir sorun yok. Bu hastalık öyle bir şey ki Bir dakika sonra ne olacağımız belli değil. Nitekim Tuğrul'un da rahatsızlığı öyle olmuş sağlıklı bir şekilde askerliğini yaparken birden sol eli titremeye başlamış. Yani bir anda olabilecek bir şey. Bir saniye sonra ne olacağını bilemiyoruz. O yüzden herkes bu şekilde düşünsün” diyerek sözlerini tamamladı.