Eğitim Sen Karadeniz Ereğli Temsilciliği, Covid-19 pandemisinin gölgesinde başlayan 2020-2021 eğitim öğretim yılına dair yıl sonu raporunu açıkladı. Raporda, bir buçuk yılda öğrencilerin ciddi öğrenme ve beceri kayıpları yaşadığı ifade edildi.
Covid-19’un pandemi olarak ilan edildiği Mart 2020’den bu yana, dünyanın pek çok ülkesinde sağlık ile birlikte eğitim sorunlarının öncelikli olarak ele alındığını ve öğrencilerin pandemi sürecinden en az etkilenmesi için tedbir arayışına girildiği ifade edilen raporda, Covid-19 salgını sonucunda milyonlarca çocuğun çocuk işçiliğine itilmesi riskinin arttığı kaydedildi.
Uzaktan eğitimin, kamusal ve vazgeçilemez temel hak olan eğitime erişimdeki eşitsizlik ve adaletsizliği derinleştirdiği belirtilen raporda şu ifadeler yer aldı:
“ Çocukların ve gençlerin eğitim hakkı, tüm olanaklara rağmen karşılanmamıştır. Toplu ve kontrolsüz açılışlar ve göstermelik ‘tam kapanma’lar gibi gayri ciddi eğitim planlamaları yapılmış, akşamdan sabaha değişen kararlar alınmıştır. Uzaktan ve yüz yüze eğitimdeki beceriksizlik nedeniyle eğitim öğretimde tüm kademelerde bir buçuk yıl adeta heba edilmiştir.
Türkiye’de eğitim emekçileri öğrencilerine baktığında iki tabloyla karşılaştı. Bu tablonun bir tarafında bilgisayar, internet, tablet ve akıllı telefongibi temel teknolojik aletlere erişebilen ve yüz yüze eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde de ailesinin yarattığı maddi ve fiziksel olanaklarla sürece dahil olanlar; bir tarafında interneti, bilgisayarı, tableti hatta akıllı telefonu olmayan, dersleri takip etmesi için televizyon önceliği bile bulunmayan, eğitime dahil olabilmek için ebeveynlerinin işten gelmesini bekleyip onların telefonuyla internete bağlanan, tarlada çalışan, sanayide sömürülen ve ailesinin olanaksızlıkları nedeniyle eğitime erişmesinin maddi ve fiziksel olanakları bulunmayan çocuklar vardı.”
“HER ÖĞRENCİDE FARKLI DÜZEYDE”
Türkiye’nin 2020-2021 eğitim öğretim yılında iş günü itibarıyla okulları en uzun süre kapatan ülkeler arasında olduğu ifade edilen raporda, “ Örgün eğitimin bütün kademelerinde yer alan öğrencilerimiz 16 ay boyunca akademik, sosyal, psikolojik, fiziksel kayıplar yaşamanın yanı sıra ciddi düzeyde öğrenme ve beceri kayıpları yaşamıştır. Uzaktan öğretme sürecinde ortaya çıkan kayıplar her öğrencide farklı düzeyde yaşanmıştır. Tüm okullarda ayrı ayrı çalışma ekipleriyle bu kayıpların düzeyinin tespit edilmesi ve bilimsel veriler ışığında kapsamlı, uzun vadeli bir telafi programının hazırlanması gerekmektedir.” Denildi.
“UZUN SAATLER EKRAN KARŞISINDA KALMAK MOTİVASYONU DÜŞÜRDÜ”
Eğitim Sen’in eğitime dair temel yaklaşımının “yüz yüze eğitimin esas olduğu”ifade edilen raporda, şu ifadeler yer aldı:
“Öğrencilerin yüz yüze eğitimde aldıkları ders sayısı kadar uzaktan eğitimde derse katılması beklendi. Öğretmen ve öğrencilerin uzun saatler ekran karşısında kalması ve bunun yarattığı motivasyon düşüklüğü görmezden gelindi. Uzaktan eğitimde ve canlı derslerde, yüz yüze eğitimde uygulanan müfredatın bire bir aynısının verilmesinde ısrar edildi, öğrenciler için de öğretmenler için de bu mümkün değildi. Uzaktan eğitime uygun olmayan ders kitaplarının canlı derslerde kullanılması ciddi sorunları beraberinde getirdi. Etkileşimli kitaplar yoktu, uzaktan eğitime uygun basılı ve dijital materyaller yetersizdi. Ne canlı derslerin planlamasında, ne EBA TV yayınlarında çocukların sosyal-toplumsal gelişimine, bireysel ilgi ve yeteneklerine yönelik çalışmalara yeterince yer verildi. Spor, sanat, müzik ve beden dersleri yok sayıldı.”
Raporda, “8. ve 12. sınıflarda yüz yüze sürdürülen Destekleme ve Yetiştirme Kursları uzatan eğitime erişimde sıkıntı yaşayan ve sınava hazırlanan öğrenciler için önemli bir takviye olacaktı ama pandemi nedeniyle kursa katılan öğrenci sayılarının azaldığı durumda sınıf birleştirme seçeneğini göz ardı eden Şube Müdürleri kursların kapanması için uğraştı. Sınav grubu öğrencilerine karşı bu zorlu süreçte daha fazla olanak sağlamak yerine kursa devam eden öğrencinin eğitim alma hakkı engellendi, birçok okulda kurslarkapatıldı” ifadeleri yer aldı.
Raporda, Pandemi sürecinde okulların büyük bölümünde yeterli yardımcı personel olmaması eğitim öğretim hizmetlerinin aksamasına neden olduğu belirtildi.
