Artvin İli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Osman Bekaroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamasında “Kadın; erkeğin mülkü değildir. Kadının ikinci plana atılması değersizleştirilmesi sonucu artan baskı, şiddet, taciz, tecavüz ve öldürme olayları toplumun huzurunu bozmakta ve hepimizi endişelendirmektedir” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma mücadelesinin başlangıcı olarak kabul edildiğini hatırlatan Osman Bekaroğlu, “1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 8 Mart’ı Kadın Haklan ve Dünya Barış Günü olarak ilan etmiştir. Böylece 8 Mart, kadınların mücadele ve dayanmasının kutlandığı gün olmuştur. Bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki kadının sosyal hayattaki yerinin sarsıldığına, özgürlüğünün ve diğer haklarının sorgulandığına tanık olmaktayız. Kadın hak ve özgürlükleri, iş ve sosyal hayattaki varlıkları konusunda yasadığı sıkıntılar söz önüne alındığında ilerlemeden değil de bariz bir gerilemeden söz etmek daha yerinde olacaktır. Bugün, özgürlüğünü Yitiren kadın erkeğe muhtaç kadın, boyun eğen kadın, sineye çeken kadın oluşturulmak istenilmekte ve toplum sağlığıyla oynanmaktadır. Kadının ikinci plana atılması değersizleştirilmesi sonucu artan baskı, şiddet, taciz, tecavüz ve öldürme olayları toplumun huzurunu bozmakta ve hepimizi endişelendirmektedir. Yaşanan acıların ardından artan duyarlılık ve adalet arayışı, insanlarımızı idam cezasının uygun olacağı hissini vermektedir. Ancak şüphesiz ki idam geriye dönüşü ve telafisi olmayan bir ceza yöntemidir. Bunun yerine saldırıları önlemek için yapılabilecek uygulamalar, saldırı sonrası caydırıcı ceza yöntemleri bulunmaktadır. Adaletin yerini bulması için, caydırıcı hapis ve para cezalarının düzenlenmesi, etkin ve hızlı bir cezalandırma sürecinin sağlanması, iyi hal indirimi veya çeşitli af yöntemleriyle suç potansiyeli olan kişileri neredeyse cesaretlendirebilecek uygulamaların önüne geçilmesi ceza olarak yeterli ve caydırıcı olacaktır. Uygar bir devlet; yaşam hakkına sahip çıkmalıdır. Kadına yönelik baskı ve şiddet olaylarına karşı duyarlı olmak her birimiz için bir görev olmalıdır. Yurttaşlarımız, tanık oldukları saldırıları yetkililere ihbar etmek noktasında tereddüt etmemeli, duyarsız kalmamalıdır. Ayrıca yargı ve emniyet mensupları da gelen ihbarları dikkatle değerlendirmeli, kadına yönelik saldırılara karşı daha yüksek hassasiyet göstermeli ve gereken önlemleri almakta geç kalmamalıdır. Kadına yönelik baskı ve şiddet artık son bulmalıdır. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlar, özgür, huzurlu ve mutlu yarınlar dilerim” dedi.
Güncelleme Tarihi: 06 Mart 2017, 14:00
Bu gün ABD de kadınların ağır işlerde calistitilmsfina tepki olarak doğmuştur.Bizdeki sorun feodal aile tipinden kaynaklıdır.Egitim,hukuksal sorumluluk ve haklar konusunda halkın bilinçlendirilmesi,ekonomik özgürlük şartı ve kızların üniversitede okutulması hibi temel şartları tasır..Ayrica kadinin kenfini bir meta gibi sunmasi siddefle engellenmelidir.Evlilik teklifi alan ksdin da müstakbel eşinden şunu,bunu isteyerek kendini küçük düşürmemelidir.