Köktürk dilekçesinde şu hususları dile getirdi:
Türk Kadını; 1930 Belediye Seçimlerine katılma hakkı, 1934 yılında seçme ve seçilme hakkını kazanarak birçok Avrupa devletinden önce kanun önünde erkeklerle eşit haklara sahip olmuştur. 19361937ILO sözleşmesi kabul edilmiş, 19451949
DİSK-AR, geniş tanımlı işsiz sayısının bu dönemde 184 bin kişi arttığını belirtti. İşsizlik verilerindeki çarpıcı bir sonucun da resmi işsizliğin bir önceki yılın aynı dönemine göre oransal olarak kadınlar için 1 puan artarken erkekler için 0.4 puan azalması olduğunu açıklayan DİSK-AR, yeni işsizlerin tamamının kadınlardan oluştuğunu, erkekler için de işsiz sayısının azaldığını belirtti.
Cumhuriyet, 16 Mayıs 2013)
Bu bilgiler ışığında;
- Ülkemizin kadın hakları konusunda dünyadaki yeri nedir? Bu yer sizce normal midir? Normal değilse ülkemizde kadın hakları konusunda gerilemenin nedeni nedir? Ne gibi önlemler alınmalıdır?
- Kadınlarımızın; çalışma hayatı açısından AKP İktidarıyla birlikte alabildiğince olumsuz bir sürece sokulduğu ve neredeyse evine kapanacak duruma getirildiği görülmektedir. Bu duruma engel olmak için herhangi bir çalışmanız, planınız ve programınız var mıdır?
- Aileden ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Bakan olarak, diğer Bakanlıklardaki kadın yönetici sayılarında meydana gelen azalma nedeniyle herhangi bir girişiminiz olmuş mudur? Bakanlıklardaki kadın yöneticilerin yok denecek kadar az olması, bir kadın olarak sizi herhangi bir çalışma yapmaya zorlamamakta mıdır?