KANSER ARTIK AMANSIZ BİR HASTALIK DEĞİL!

Türkiye'de her yıl 175 bin kişi kansere yakalanıyor ve bunların 3 bini çocuk. 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde görüş belirten Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC) Önceki Başkanı, Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Önceki Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tezer Kutluk son 15 yıldaki gelişmelerin kanser tedavisinde başarı oranını her geçen gün artırdığını vurguladı ve kanserle mücadelede en önemli gücün erken teşhis olduğunun altını çizdi.

KANSER ARTIK AMANSIZ BİR HASTALIK DEĞİL!

Dünya Kanser Kontrol Örgütünün (UICC) iki yıl boyunca başkanlığını üstlenen Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Çocuk Onkoloji Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserin giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurguladı: “Kanser giderek büyüyen bir sorun çünkü her yıl dünyada çok sayıda insan kansere yakalanıyor ve kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Globocan 2012 verilerine göre dünyada her yıl 14 milyon insan kansere yakalanıyor ve maalesef bu 14 milyonun 8 milyonu kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Böyle giderse 2025te bu sayı, sadece nüfus artışının etkisiyle bile 20 milyona ulaşacak ve bunun 14 milyonu hayatını kaybedecek. Dünyada tütün kullanımı nedeniyle 1930lardan itibaren 90lara kadar ciddi artış var. Bu artış tütün mücadelesini iyi yapan ülkelerde 90lardan ve özellikle 2000lerden sonra biraz hız kesmeye başladı ama tütün mücadelesinin yapılmadığı ülkelerde kanser artışları, özellikle akciğer kanserinde sürmekte. Ayrıca yaşlı nüfus ve şehirleşme arttıkça da kanser vakalarının sayısının arttığını söyleyebiliriz.”
 
Kanserde erken teşhis hayat kurtarıyor
Kanserin erken teşhis edilebilen ve önlenebilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tezer Kutluk şunları söyledi: “Tüm kanserlerin üçte birinden korunmak mümkün. Sık görülen dört önemli kanser grubunda, yani meme, rahim, prostat ve kalın bağırsak kanserlerinde, taramalar ve erken tanı ile tedavi başarısı çok yükseklere çekilebiliyor. Erken teşhis, tedavi başarılarını erişkin kanserlerinde yüzde 70lere, çocuk kanserlerinde ise yüzde 85lere çıkarabiliyor. Ayrıca tüm kanserlerin yüzde 30u ila 40ı tütün kontrolü, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, obezite kontrolü, sağlıklı yaşam tarzı benimseme, hepatit aşıları ve diğer yöntemlerle önlenebiliyor. Elbette bugün tedavi başarıları hala yüzde 100 ‘e ulaşmamışsa da, 1950 ve 60lı yıllarda tedavi başarılarının yüzde 20lerin altında olduğu düşünülürse ne denli bir başarı sağlandığı anlaşılabilir. Teknolojideki gelişmeler, görüntüleme yöntemleri, tanı, destek tedavi, radyoterapi, kemoterapi, ve son zamanlarda immünoonkoloji ve yeni nesil hedefe yönelik ilaçlarla inanılmaz gelişmeler kaydediliyor. Artık kanser tedavi edilebilir bir hastalık, hatta bazı türlerinde ‘kronik bir hastalıktır diyebiliriz.”
 
Türkiyede her yıl 175 bin kişi kansere yakalanıyor ve bunların 3 bini çocuk
Dünyada her yıl 14 milyon kişinin Türkiyede ise 175 bin kişinin kansere yakalandığını ifade eden Prof. Dr. Tezer Kutluk şöyle devam etti: “Kanser ne yazık ki çocuklar arasında da çok yaygın. Dünyada her yıl 200 bin, Türkiyede ise yaklaşık 3 bin çocuk kansere yakalanıyor. Erişkinlerde en sık görülen kanserler erkeklerde prostat, kadınlarda meme ve genel olarak her iki cinste akciğer ve kalın bağırsak kanseri. Çocuklarda ise lösemi, beyin tümörleri, lenfomalar, kemik ve yumuşak doku tümörleri en sık görülen kanser türleri. 4 Şubatın 160ın üzerinde ülkede Dünya Kanser Günü olarak aktiviteler yapıldığını söyleyen Prof. Tezer Kutluk şöyle devam etti: “4 Şubatta bir gün boyunca başta akademisyenler, hastalar ve hasta yakınları olmak üzere herkes kansere karşı tek yürek oluyor. Önceki yıllarda temamız “kanserden korunma”ydı. Bu yıl ise “fiziksel aktiviteyi” öne çıkartıyoruz. Bu önemli bir konu çünkü fiziksel aktivitenin yani fiziksel olarak hareketli olmanın kansere karşı koruyucu bir etkisi var.”
 
Kanser tedavisinde başarı oranları her geçen yıl artıyor
Kanser tedavisinde cerrahi tedaviyle birlikte yaklaşık 150-200 yıllık bir geçmişi olan radyoterapi ve 1945lerden sonra ortaya çıkan 1970lerde ilerleme gösteren kemoterapi olmak üzere üç tane geleneksel tedavi yöntemi var. Son 15 yılda yeni nesil hedefe yönelik tedaviler anlamında ciddi yol alındığını söyleyen Prof. Dr. Tezer Kutluk şunları söyledi: “İmmünoonkoloji alanında da son 5 yılda büyük bir atılım yaşandı ve kanser tedavisinde bu uygulamayla birlikte yeni nesil hedefe yönelik ilaçlar daha büyük umutlar vadediyor. Bugün %70 olan yaşam şansının elbette birkaç sene içerisinde yüzde yüze çıkmasını beklemiyoruz ancak önümüzdeki 3 ila 10 yıllık dönemde her geçen yıl kanser tedavisinde daha iyiye doğru gidileceğinden eminim. Yani kanser tedavisindeki yeniliklerle tünelin ucunda ışığı gördük ve bugün artık ışığa daha da yaklaşıyoruz. Özellikle meme ve prostat kanserinde, Hodgkin lenfomada, rahim kanserinde ve birçok kanser türünde tedavi başarıları adım adım artıyor.”

Güncelleme Tarihi: 04 Şubat 2017, 09:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER