OYUNCAK EVİ AÇILDI!

OYUNCAK EVİ AÇILDI!

* Hazırlıkları tamamlanan ancak pandemi nedeniyle açılışı bir süre ertelenen Kdz. Ereğli Belediyesi Oyuncak Evi, bugün (2 Temmuz) kapılarını halka açtı.
* İnönü Parkı’nda açılan Oyuncak Evi’nde, Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi koleksiyonundan 400 eserlik bir sergi yer aldı.
* Ereğli’de, geçmişte oynanan oyuncaklardan örnekler bulunuyor.

Karadeniz Ereğlisi’nde, belediye tarafından hazırlanan Oyuncak Evi’nin açılışı dolayısıyla tören düzenlendi. Kaymakam Çorumluoğlu, bu tür müzelerin sayısının artması gerektiğini belirterek, “Bu tür eserlere ihtiyacımız var” dedi.

Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’de 13. Oyuncak Evi’nin Ereğli’de açılmasının güzel bir olay olduğunu belirterek,  Ereğli Belediye Başkanı ve ekibine teşekkür ettiğini söyledi.

Çorumluoğlu şunları söyledi:
“Tabii ki Ereğli’de olaylar başlar, kısa bir sürede büyür. Bu manada tabelaya baktım, yanında bir müze kelimesi yazacak kadar yer var. İnşallah burayı oyuncak evi müzesi olarak da adlandırır ve büyütürüz. Bundan da şüpheniz olmasın, gözünüz arkada kalmasın. Üç yıldır Ereğli’de  görev yapıyorum, Ereğli’ye bu açıdan güveniyorum. Ereğli ne yaparsa en iyisini yapar. O açıdan inşallah bu sözümüze de sadık kalacağız. Nergiz Hanım başladı hediye topluyoruz diye, belediye başkanımız devam etti. Sayın Valimiz geçen geldiğinde bir hediye yapılma sözü verdi ve hediye etti. Komutanımız da aynı şekilde. Reyonlara bakacağım. Büyüklüğüne göre güzel bir hediye bağışlamamız da bu kadar sözden sonra farz oldu.  Yer de son derece önemli bir yer. Dışarıdan gelen misafirlerimizin ayak altında olması gerekiyor. Şehirde gezerken buraya uğranılması pratik anlamda gayet güzel. İnşallah bu ayın sonunda Bölge Komutanlığımız ve belediyemizle ortaklaşa Deniz Müzesi’nin ihalesini yapacağız. Yine bu koridorda olacak.
Bu müzeler ne kadar çok olursa, turisti burada o kadar çok tutarsınız. Turisti ne kadar çok tutarsanız, o ziyareti gelire o kadar rahat çevirirsiniz. Adam burada dört saat kalıyorsa mutlaka yemek yer,  restoranımız, çay bahçemiz kazanır. Altı saat kalıyorsa, akşam burada yatar, otelcimiz kazanır, kahvaltıcımız kazanır. O açıdan bu müzeler önemli, Ereğli’de Alemdar gemisi, Kent Müzesi olsun, eski belediyenin olduğu yere yapılacak bilim sanat merkezi olsun, şehre değer katacağını düşünüyorum. Bu şehirde TTK ve ERDEMİR’den ayrı bir geçim kaynağı olduğuna vatandaşımızı inandırmamız gerekiyor, bu da turizmdir. Vatandaşımız farkında olmasa da, bacasız sanayi dediğimiz, direk esnafımızın cebine giden bir alandır.Allah Bağışlarsa iki kızım var. Onlardan ayrı vakit geçirmek için ellerine bir cep telefonu ve laptop veriyoruz. Onlara iyilik yaptığımızı düşünüyoruz. Ama ne yazık ki onlara kötülük yapıyoruz, onları kendimizden, topluluktan uzaklaştırıyor, ileride asosyal kalmış çocuklar yaratıyoruz. Ben elliüç yaşındayım, çocukluğumuzda çember çevirdik, yakan top oynadık. Zerre kadar pişman değilim. Arkadaşlığı, paylaşmayı, akşam evden bir dilim ekmeğin üstüne yağ ve salça sürüp çıkmayı öğrendik. Bu en büyük paylaşımcılıktır. Yeni çocuklara bunu öğretmek için bu tür eserlere ihtiyacımız var.”

POSBIYIK: “BU BİR SÜREÇ VE İLK ADIM”
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, oyuncak evinin tamamlanıp açılmasının gururunu yaşadıklarını belirterek şöyle dedi: “Amacımız,  oyuncakların diliyle toplumsal, tarihsel değişimi, gelişimi çocuklara anlatabilmek. Büyüklerle küçükler arasında köprü oluşturmak, farklı kültürleri çocuklara göstermek. Ayrıca kuracağımız atölyelerde çocuklarımızın kişisel becerilerini ön plana çıkarmak en büyük arzumuz. Bu amaçla oyuncak üreticileriyle, sanatçılarla buluştuk. Bu bir süreç ve ilk adım. Bu süreçte de üniversitelerimizden, STK’larımızdan ve halkımızdan destek istiyoruz.  Bu oyuncak evini yaşatarak müzeye dönüştürmek istiyoruz.
Her dönemin kendine özgü oyuncakları var. Eski, unutulmuş oyuncakları yeniden hatırlatalım, bunları toparlayıp sergileyelim istedik. Farklı kültürlerin ve ülkelerin oyuncakları burada yer alsın, çocuklar bunlara ulaşabilsin istedik. Tüm büyükelçiliklere mektup yazdık, ülkenizin önemli oyuncaklarını gönderin dedik, birçoğundan cevap aldık. Antik oyuncakların kopyaları, unutulmaya yüz tutmuş oyuncaklar, zeka oyunları oyuncak evinde yer alıyor. Oyuncak evinin atölyesinde her yaş grubu için farklı çalışmalar yapılacak. Çocukların kişisel becerilerini geliştirecek eğitsel, yaratıcı çalışmalar yapacağız. Oyuncak tamirinden oyun havuzlarına, sanat tarihine kadar birçok hazırlığımız var. Oyuncak evi aynı zamanda çocukların eğitimine ve dünyayı keşfetmelerine yönelik çalışmalar yapacak.”

“İKİ BÖLÜMÜ VAR”
Oyuncak evinin iki bölümü olduğunu ifade eden Posbıyık şöyle devam etti:
“İlk bölümde, Anadolu ve Ereğli’de oynanan oyuncaklardan örnekler sergileniyor. İlk bölümdeki oyuncakların büyük bölümünü Ankara Üniversitesi’nin oyuncak müzesi koleksiyonundan seçilmiş oyuncaklar oluşturuyor. Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi olan ve büyük bir koleksiyonu  olan müze, Türkiye ‘deki oyuncak müzelerine verdiği destekle de öncü bir rol oynuyor. 400 oyuncaktan oluşan koleksiyonu iki yıllığına bizimle paylaştılar, kendilerine teşekkür ediyorum.”

ERTAR: “ÇOK CİDDİ BİR ÇABA VAR
Ankara Üniversitesi  Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Müge Ertar da Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi’nin 1990 yılında kurulduğunu, o günden bu yana Türkiye Oyuncakçılığının tüm örneklerini toplamaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:
“Ankara üniversitesinin 4 bin oyuncağa yakın koleksiyonu var. Bu koleksiyonun bazı bölümlerini Kültür Bakanlığı’nın izniyle yeni kurulan müzelere aktarıyoruz. Bunun aslında yeni kurulan müzelere bir öncül oluşturduğunu düşünüyorum. Türkiye’de sayıları arttıkça, Türk çocuğuna yapılan hizmetin niteliği de artıyor. Türkiye’de 12 oyuncak müzesi var, bu 13.’sü olacak. Bir müze niteliği taşıyacak diye umut ediyoruz.
Türkiye’de müzecilik çok ilerledi. Özellikle müzelerin bir öğrenme alanı olarak kullanımı çok yaygınlaştı, çocuklar okulda öğrendikleri bilgileri, deneyerek, öğrenerek kalıcı bilgilere dönüştürüyor. O yüzden bu konuda birçok müze bu konuda büyük çaba harcıyor. Biliyorsunuz 2020 yılında Çanakkale Troya Müzesi Avrupa Müze ödülünü aldı, 2021 yılında da Eskişehir Odunpazarı Modern  Müze aynı ödüle layık görüldü. İnanıyorum ki, Ereğli’nin müzeleri ve oyuncak müzesi de bu statüye hızla geçecektir. Çünkü çok ciddi bir çaba var. Hakikaten kültürel açıdan çok zengin bir yapı var Kdz. Ereğli’de.”

BOZKURT: “OYUNCAKLAR BÜTÜN İNSANLIK İÇİN BİRLEŞTİRİCİ”
Kdz. Ereğli Belediyesi Basın Danışmanı Nergiz Bozkurt, Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi’nin kendilerine esin kaynağı olduğunu belirterek, “Belediye başkanımız Halil Posbıyık’la bu fikri paylaştığımızda, hemen Nart Bozkurt’la beni görevlendirdi. Ama o kadar çok arkadaşımızın emeği geçen var ki, Belediyemizin tüm çalışanları, bu sürecin gönüllü olarak parçası hissettikleri için ortak bir çaba verdiler” dedi.
Bozkurt, oyuncak evine yapılan oyuncak bağışları ve atölye çalışmaları konusunda bilgi vererek, katkıda bulunanlara teşekkür etti ve “Oyuncak evinde, matematikten dramaya, astronomiden el becerilerine, öykü yazmadan sepet örmeye, çömlek yapmaya kadar pek çok konuda atölye çalışmaları yapılacak. Burada hem yetişkinler, hem de çocuklar için tahta oyuncak yapım çalışmalarımız olacak. Atölye bölümünde oyuncak kütüphanesi olacak. Oyuncaklar bir araya getiriyor, kuşaklar arasında bağ kurulmasını sağlıyor, dünyanın her yerinde aynı oyun ve oyuncak farklı dillerde oynanıyor. Yani oyuncaklar bütün insanlık için birleştirici” dedi.

KAYMAKAM TOPAÇ ÇEVİRDİ, ESPİRİ YAPTI…
Kurdelesi protokol üyelerince kesilen Oyuncak Evi, daha sonra halka açıldı. Kaymakam Çorumluoğlu, gezi sırasında, sanal gözlük takarak Jurassic Park filminin bir kısmını izledi. Oyuncak Evi dışına kurulan alanı da geçen Çorumluoğlu, belli yaş kesiminin çok iyi bildiği ‘topaç’ oyuncağını görünce adeta çocukluğuna döndü. Çevirdiği topaç bir türlü durmayınca, “Devlet’te devamlılık esastır” esprisi yaptı. Gülüşmelerin yaşandığı etkinlikte renkli görüntülerde kaydedildi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER