Zonguldak Gazipaşa Caddesi'nde dağıttıkları broşür üzerinde yazan “tek adam” yazısı için kendilerine dava açıldığı öğrenilirken 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada savcı şüphelilerin Cumhurbaşkanına hakaretten suçundan tutuklanmasını istedi. Duruşma Mayıs ayına ertelenirken Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak teşkilatı basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına CHP Zonguldak İl Başkanı Murat Pulat, CHP Zonguldak Milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz, Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı olan Zonguldak Kadın Kolları Başkanı Merve Kır ve Partililer katıldı.
“TÜRKİYE’DE BİR TEK ZONGULDAK’TA AÇILDI”
Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla hakim karşısına çıkan Tayfun Özdemir, Oktay Girgin, Ahmet Kuzgun ve Gönül Demirsay’ın avukatlığını üstlenen CHP Zonguldak Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, mahkeme çıkışında yapmış olduğu açıklamada; “Bugün Merkez İlçe Partisi yöneticilerimizin 4 tane arkadaşımızın davası için buradayız. Savcılık Cumhurbaşkanına hakaretten ve sonrasında da 1 yıldan 4 yıla kadar, sonrasında da alenen işlendiği için bu suç 6/1 oranında arttırılmasını talep ederek bir dava açmıştı ve biz bugün ilk celsesine girdik bu davanın. Bu davanın açılmasının sebebi yaklaşık 8-9 ay önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezimiz tarafından hazırlanan, doğalgaz ve elektrikteki zammı vatandaşa duyurmamıza yardımcı olan broşürlerin dağıtılmasıydı. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bu broşürler hazırlanmıştı ve broşürlerde, “Tek Adam A.Ş Doğalgaz” ve” Tek Adam A.Ş Elektrik yazıyordu” ve sırf bu yüzden ‘Tek Adam’ı hakaret kabul ederek, arkadaşlarımız için savcılık dava açtı. Bugün ilk celsesine girdik ve ilk celsesinde de ifade özgürlüğünün, temel özgürlükler alanının en başında olduğunu ifade ettik. Hiçbir kasıt olmadığını ve ‘Tek Adam’ın bir hakaret olmadığını ifade ettik. Bu şekilde de arkadaşlarımız ifadelerini vermelerine rağmen, savcı Cumhurbaşkanına hakaret kabul edip, kendisi mütalaa olarak ceza istedi tüm arkadaşlarımız için. Mahkeme bu cezayı Mayıs ayında tekrar değerlendirecek ve hakim karar verecek. Oysa ki bu broşürleri, siz de çok iyi biliyorsunuz ki dağıtmak için valilikten izin alıyoruz ve bu broşürler valilikten izinli bir şekilde alınmıştır. Burada artık söyleyecek bir söz de bulamıyoruz açıkçası. Şöyle yapalım, bize versinler, ne kullanabiliriz, hangi kelimeleri kullanamayız? Biz de onlara göre davranalım bu saatten sonra. Ve 81 ilde yayılan bu broşürlerde, Türkiye’de bir tek Zonguldak ilinde dava açılmış durumda Cumhurbaşkanına hakaretten. Süreci izliyoruz, takip ediyoruz. Vekillerimiz, başkanlarımız da burada. Böyle bir şeye müsaade etmeyeceğiz tabi ki de. Artık siyasetin adaletten çekilmesini istiyoruz.
“ZORLAMA BİR DAVA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Korku yüklemi yaratılmak istendiğine vurgu yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Seniz Yavuzyımaz; “Bugün zorlama bir dava ile karşı karşıyayız. Zonguldak’ta Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe yöneticileri, ‘Tek Adam A.Ş’ başlığı altındaki, elektrik ve doğalgaz faturalarındaki zamları anlatan broşürleri dağıttıkları için, hem de valilikten izin alarak dağıttıkları için bir yargılamaya maruz kalıyorlar. Bu karda, bu kışta vatandaşlarımıza, yöneticilerimize büyük bir eziyet çektiriliyor. Bilindiği gibi 2022 yılına girilirken doğalgaz ve elektrikte büyük zamlar yapıldı. Yani zaten broşürlerde anlattığımız zamların üstüne de, devasa tutarlarda zamlar gelmiş oldu. Bu bakımdan dağıtılan broşürlerin içeriğindeki bilgilerin net bir şekilde doğru olduğu herkesçe şu anda kabul edilmiş vaziyette. Diğer taraftan ‘Tek Adam’ ifadesi ve kelimesinden, Cumhurbaşkanı’nın değil alınmak, mutluluk duyduğunu düşünüyoruz. Zira ülkedeki tüm yetkileri ‘Tek El’de kendisinde toplamak için yoğun bir çaba sarf etti. Bütün yetkileri bana verin, görün etkiyi, sonucunu dedi ve neticeyi de hep birlikte vatandaşlarımız fakirleşerek yaşıyorlar. Diğer taraftan da, ben ülkeyi şirket gibi yöneteceğim ifadesi var. Bu bakımdan da yine maalesef ülkeyi getirdiği durum da ortada. Broşürlerde suç oluşturabilecek, hakaret içerikli hiçbir ifade yer almıyor. Buna rağmen hem Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerine hem yöneticilerimiz üzerinden vatandaşlarımızın üzerine bir korku yüklemi yaratılmak isteniyor. Bugün biz burada Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl Başkanımız, Milletvekilimiz Ünal Demirtaş, ben Deniz Yavuzyılmaz, Kadın Kolları Başkanımız Merve Kır ve yöneticilerimiz ile birlikte ve Zonguldak Merkez İlçe Başkanımız Ebru Uzun ile birlikte, yöneticilerimize sahip çıkmak için, yaptıklarının arkasında olduğumuzu göstermek için ve adaletin de tecelli etmesi için buradayız. Ve mücadelemiz de tüm baskıların karşısında devam edecek.” ifadelerini kullandı.
“TEK ADAM DEMENİN NESİ SUÇ?
Eski sistemde Cumhurbaşkanının tarafsız olduğunu ama yeni sistemde taraflı Cumhurbaşkanlığı yapıldığına vurgu yapan CHP Milletvekili Ünal Demirtaş; “Merkez İlçe yöneticilerimiz, 4 arkadaşımızın yargılandığı bu davaya geldik, katıldık az önce. Maalesef savcı yine hukuka aykırı şekilde, 4 arkadaşımızın Türk Ceza Kanunu 299.Maddesi gereğince cezalandırılmasını talep etti ve duruşma ertelendi. Özellikle valilikten gelecek bir yazı bekleniyor çünkü bu müracaatla, valiliğe yapılan müracaatla bu broşürler dağıtılmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafından 81 ilde dağıtılan bir broşürdü bu. ‘Tek Adam A.Ş’ başlığı ile doğalgaz ve elektrik faturalarında gelen zamları eleştirmek amacıyla dağıtılmıştı. Aslında böyle bir davanın açılmış olması Türkiye’de demokrasinin olmadığının bir başka göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığının başka bir göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Şunu ifade etmek istiyorum, tabi elbette bir herhangi bir kişiye karşı yapılacak olan hakaret cezasız kalmamalıdır. Yani bırakın Cumhurbaşkanını, bırakın bir bakanı, herhangi bir sade vatandaşı, köyde yaşayan bir yurttaşı, bir işçiyi, bir esnafı, bir memura yapılan hakaret de cezasız kalmamalıdır. Bu konuda hiç kimsenin bir itirazı olamaz. Ancak bizim Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenlemeye baktığımızda iki tür hakaret var. Birincisi, normal sade vatandaşların yargılandığı, hakaret olması halinde kovuşturması yapılan, Türk Ceza Kanunu’nun 125.Maddesine göre yapılan bir, hakaret ile ilgili bir ceza maddesi var. Bir de Cumhurbaşkanına karşı yapılan hakaretleri düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 299.Maddesi var. Şimdi tabi ki bu Türk Ceza Kanunu 299.Maddesi aslında eski sisteme göre düzenlenmiş bir madde. Yani 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce hatta daha öncesi var bunun biliyorsunuz, referandumdan önce, 16 Nisan 2017 referandumundan önceki Türk Ceza Kanunu’na konulan bir madde. Aslında bu madde ile korunan kişi özelinde yani Cumhurbaşkanının kendi kişiliğinin özelinde, devletin şahsiyetidir. Dolayısıyla o madde eski sistemde yürürlüğe girdiğinde korunan değer devletin hükmü şahsiyetiydi. Ancak 2017 referandumundan sonra Türkiye’de sistem değişti biliyorsunuz ki ve 2018 yılında da Cumhurbaşkanı yeniden seçildi. Eski sistemde Cumhurbaşkanı tarafsızdı, partiler üstü konumu vardı ve devleti temsil eden tek kişiydi ve bu sebeple de bu korunmak istenmişti ama yeni sistemde böyle bir durum söz konusu değil. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olabiliyor. Nitekim sayın Cumhurbaşkanı da 2018 yılında seçildikten sonra Ak Parti’ye tekrar üye olmuş ve akabinde de Ak Parti Genel Başkanı olmuştur. Bizim burada arkadaşlarımızın yaptığı, Genel Merkezimizin yapmış olduğu eleştiriler, bir siyasi partinin Genel Başkanı’na yönelik yapılan eleştirilerdir. Ki içeriğine baktığımızda da ‘Tek Adam A.Ş’, hakikaten bir tek adamla da karşı karşıya mıyız? Elbette tek adamla karşı karşıyayız. Biz bunu yazılı olarak defalarca, günde belki 5 defa tekrarlıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanını eleştirmek için. Yani ‘Tek Adam’ demenin nesi suç? Ben anlamış değilim. Burada nerede hakaret var? Bunu anlamış değilim. Tabi sayın savcı şunu gördü anladığım kadarıyla, Türkiye’de muhalefeti bastırmak için, sindirmek için, korkutmak için açılan bu davalarda, yapılan tutuklamalarda, bu tutuklamaları yapanlar, bu davaları açanlar, bu kararları veren savcılar ve hakimler, olağanüstü hızla, jet hızıyla terfi ettirilip üst makamlara getirildiği için, sanırım buradaki Zonguldak Cumhuriyet Savcımız da bu beklentiyle arkadaşlarımızın cezalandırılmasını talep etti ama biz yargıçlarımıza güveniyoruz. Önümüzdeki celse, aslında bu celse başkaca bir araştırmaya gidilmeden beraat kararı verilmesi gerekiyordu ama önümüzdeki celse, bu celse olmasa bile önümüzdeki celse yargıdan beraat kararı çıkacağını düşünüyoruz. Değerli arkadaşlar bu TCK 299.Madde şu anda Türkiye’nin en tartışmalı maddelerinden birisi haline gelmiştir. Biliyorsunuz en son Sedef Kabaş’ın tutuklanması olayında görüldüğü gibi, kaçma şüphesi yok, adresi belli işte ceza kanununun aramış olduğu hiçbir tutuklama gerekçesi olmadan tutuklanmıştı. Bu madde üzülerek ifade ediyorum, muhalifleri sindirmek için, bastırmak için ve korkutmak için kullanılmaktadır. Bu madde demokrasi olan bir ülkede olmaması gereken bir maddedir. Artık Cumhurbaşkanı eğer partiliyse, bir partinin genel başkanıysa bu maddeyle amaçlanan bir, korunacak bir değer kalmamıştır. Dolayısıyla bu maddenin Türk Ceza Kanunu’ndan kaldırılması gerekmektedir. Bu madde kadük olmuştur. Değerli arkadaşlar bununla ilgili 2019 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, ben de Zonguldak Milletvekili olarak, bu maddenin kaldırılması ile ilgili bir kanun teklifi vermiştim. O tarihte sırf bu maddeden 80.000’e yakın şikâyet dilekçesi vardı. Cumhurbaşkanı adına yapılan şikayetler vardı. Şu anda bu rakam 2022 yılına geldiğinde 160.000’e çıkmış durumda. Bakın bu Türkiye’ye çok zarar veriyor. Türkiye’nin demokrasi karnesini zayıflatıyor. Bu maddenin ivedilikle, bu tartışılan, muhalifleri bastırmak, sindirmek için kullanılan bu maddenin bir an evvel Türk Ceza Kanunu’ndan kaldırılması gerekmektedir. Geçen hafta grup başkan vekilimiz Sayın Özgür Özel, bu konuda kanun teklifini verdi. Eğer parlamentodaki diğer partilerin de anlaşmasıyla, biz bu maddeyi ortadan kaldırabiliriz. Eğer sayın cumhurbaşkanının şahsına bir hakaret olacaksa zaten Türk Ceza Kanunu’nun 125.Maddesi var. Bu cumhurbaşkanına bir ayrıcalık tanımamalı artık çünkü kendisi bir siyasi partinin genel başkanı aynı zamanda. Bizim yaptığımız eleştiriler de yine aynı şekilde, Cumhurbaşkanlığı makamının kendisine değil, bir siyasi partinin, Ak Parti’nin Genel Başkanı’na yaptığımız eleştirilerdir. Dolayısıyla bu maddenin kaldırılmasıyla bu demokrasi ayıbının Türkiye’den kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Gündem