ZTSO 100. yılını kutluyor.
100.yıl ne demek?
Çok önemli.
Bir asır.
Dünden bugüne.
Bu çerçeve ile birlikte.
Cumartesi günü Dedeman Otel’ de büyük solanda muhteşem bir organizasyon ile birlikte.
Yüksek doluluk olmasa da,
Sabah 10. 30 da, başlayan program.
Bakan Pekcan’ın gelişi ile birlikte.
Saat 11. 00 gibi start aldı.
Dediğim gibi büyük salon da yer yer boşluklar vardı.
Kusursuz organizasyon.
Bakan katılımı. TOBB başkanı iştiraki,
Devlet protokolü,
Bununla birlikte.
TSO üyelerinin ise ilgisizliği.
Bilemiyorum.
Halbuki salonun çok dolu olması gerekirdi.
Ticaret bakanı il adına şans.
TOBB başkanı her zaman ilimize ilgi duyan bir isim.
Değer.
Ve ilk konuşmalarda.
Meclis başkanı Sağlam, TSO ‘nun dünden bugüne gelişini anlattı.
Devamında TSO başkanı Metin Demir, geniş çerçeveli bir konuşma gerçekleştirdi.
Sanayi ve madenden bahsetti.
TSO 100 yılında gelinen noktayı ifade etti.
Özel sektör çalışmalarından söz ederek.
Çaycuma TSO ile birlikte yürüttükleri.
Çaycuma Sera OSB den bahsetti.
Bu konuda çalışmaların son noktaya geldiğini.
İhraca yönelik sera çalışması.
İstihdam sağlanması.
Üretim olması.
2020 yılında altyapı yatırımın başlayacağını da ifade etti.
Zonguldak ihracat kredisinden yararlanmalı sözleri.
Bir çok konu başlığı ile TSO Başkanı Demir, geniş içerik sundu.
Filyos projesinden de önemle bahsetti.
Bakan Pekcan ise, - "2020 yılının gerek küresel ekonomide daha rahat bir yıl olacağını Türkiye için de başarılı bir yıl olacağını öngörüyoruz"
Devamında yoğun program nedeni ile Bakan’ın konuşması başladı.
Bakan demir ve çelik üreticilerinin tüm haklarını korumaya devam edeceğiz.
Yapılan yatırım ve kotalardan bahsetti.
Bakanın konuşma metnini aynen paylaşıyorum.
‘’Global ekonominin durumu ve Türkiye'nin ihracatına dikkat çekti. Bakan Pekcan, "Hepinizin bildiği gibi dünya ticaret savaşları korumacılık önlemleri derken küresel ticaretin zayıfladığı bir dönemden geçiyoruz. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin demir çelik ve alimünyum üzerine başlattığı yaptırımlar bütün dünyayı sardı. Avrupa Birliği'nin de bunlara önlem almasıyla bütün dünya önlem aldı aslında. Sadece Türkiye almadı ama bizim son üç senede Avrupa Birliği'ne yapmış olduğumuz demir-çelik ihracatı yaklaşık üç katına, dört katına çıktığı için bu uygulamalardan en çok Türk demir-çelik üreticisi etkilendi"
Brüksel'deki ziyaretini hatırlatan Bakan Pekcan, "Dün gece Brüksel'den geldim. AB'nin yeni komiseri ile bir araya geldik. Çok yararlı bir görüşmeler oldu. Bunlardan birisi gümrük birliğinin güncellenmesi konusu malumunuz. Bir çok konumuz var. Kotalarla ilgili yetkilendirilmiş hükümlülüğün tanınmasıyla ilgili Brexit konusuyla ilgili hepsinde mutabık kaldık. Ama en önemli konularımızdan birisi de demir-çelikte yapılan uygulamalar ve yaptırımlardı. Biz kendilerine teknik açıdan arkadaşlarımız bu dökümanları iletmişlerdi ama biz bir kez daha yeni başkana da bunu ilettik. Kendileri de bu konuyu irdeleyeceklerin çalışacaklarını ve gözden geçirme süreci var. Bu yaptırımların. Bir yıl sonra olması gerek. Onu önce 6 aya çekmeyi sonra biz çok ısrar edince ilk çeyrekte gözden geçiririz dedi. Bu anlamda da faydalı görüşme oldu"
"Türkiye ekonomisine bir bütün olarak bakmaya çalışıyoruz"
Demir-çelik üreticilerinin haklarını uluslararası platformlarda savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini belirten Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Biz bir taraftan demir çelik üreticilerinin uluslararası platformlarda bütün haklarını savunmaya devam edeceğiz. Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarımızı da her seviyede bugüne kadar kullandık. sonra da kullanmaya devam edeceğiz. Ancak bir sektörü desteklerken diğer sektörlere de zarar vermememiz gerekiyor. Türkiye ekonomisine bir bütün olarak bakıp bütün paydaşlarla görüşerek ortak karar vermeye çalışıyoruz. Amacımız ticaretin kesintisiz devam etmesi. Sektörlerimizin haklarının her platformda korunması. Bu doğrultuda da gerekli adımları atmakta bugüne kadar kaçınmadık. Bundan sonra da kaçınmayacağız. Ama bütün sektörü masanın etrafında toplanarak bütün paydaşların en az etkileneceği veya etkilenmeyeceği bir çalışma üzerinde çalışıyoruz"
"Dış ticaret açığımız yüzde 51.8 küçülmeyle 25 milyar dolara düştü"
Bakan Ruhsar Pekcan, "2019’da küresel ticaret tahminleri yüzde 4'lerdeydi. Sonra yüzde 1.2 olarak revize edildi. Yüzde 1 revize bile beklenen bir beklenen revize değil genel anlamda. Ama buna rağmen Türkiye'nin ihracatta başarılı bir yılı oldu. Eylül sonu itibariyle açıklanan dünya ihracat örgütü verilerine göre dünyada ihracatı, ithalatı kayıt altına alınan ve en çok ihracatçı olan ülkeler arasında ilk 50 ülkenin arasında ihracatı yüzde 2.6 azaldı. Eylül sonu itibariyle Türkiye’nin ihracatı yüzde 2.56 arttı. Dünyada ihracat artışı sıralamasında Türkiye 7. sırada. Yüzde olarak çok büyük bir rakam olmasa da küresel ticaretteki küçülmeye rağmen pozitif artış göstermesi bizi dünyada 7. sıraya taşıdı. Dolar bazında değer artışı sıralamasında 5. sıradayız. 11 aylık ihracatımız yüzde 165 milyar dolara, 11 aylık ithalatımız da 190 milyar dolara ulaştı. Bunun yanında dış ticaret açığımız da yüzde 51.8 küçülmeyle 25 milyar dolara düştü. Yani Türkiye’nin dış finansman ihtiyacına biz 27 milyar dolar pozitif katkı sağladık. Aynı zamanda Türkiye’nin büyümesine de net ihracatımız üç çeyrekte 4.7 puan destek sağlamış bulunmakta. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 75.6'dan yüzde 86.8 seviyelerine kadar geldi. Tabi bunlar ihracatçılarımızın sizlerin başarılı ve özverili çalışmaları sayesinde oldu. İnşallah 2020 yılının gerek küresel ekonomide daha rahat bir yıl olacağını ve Türkiye için de başarılı yıl olacağını öngörüyoruz"
"Zonguldak çok önemli bir rol üstlenebilir"
Bakan Pekcan, Zonguldak'ın lojistik potansiyeline de dikkat çekti. Bakan Pekcan, "Coğrafi konumu açısından önemli bir potansiyel barındırmaktadır. Biz de bakanlık olarak bu potansiyeli ön plana çıkartmayı kararlıyız. 2018 yılında 363 ro-ro seferi gerçekleşmiş. 2019’da 266 roro seferi gerçekleşmiş. Biraz düşme var. Bu rakamı da artıralım. 2020 yılında 180 günlük eylem planında ihracatımız için alternatif güzergah ve yol haritası çalışmaları gerçekleştireceğiz. Zonguldak bu alanda önemli bir rol üstlenebilir. Özellikle Karadeniz'e komşu ve çevre ülkelerin ticaretinde ciddi artış sağlayabiliriz. Rusya’daki limanı tamirata aldılar. Ro-Ro seferlerinin artırılmasıyla gerek Rusya, Ukrayna ile gerekli görüşmeleri yaparız" şeklinde konuşu.
Filyos projesinden bahsetmemesi ise bana göre en önemli önemli ayrıntıydı.
Bakan bir çok ana başlıklarla.
İhracat kredisi.
İhracata yönelik çalışmalar.
Zonguldak’ ın 500 milyon dolar ihracat yaptığını vurguladı.
Halbuki geçmişte bir milyar dolar ihracat yapan Zonguldak.
Yüzde yüz düşüş göstermiş.
Bakan RO-RO ile ilgili bir yıl adına 266 gemi geldiğini vurguladı.
Geçmişte 1000 sayısının üzerinde gemi geldiğini de biliyoruz.
Yılda 12 000 tır.
Geliyor ve gidiyordu.
O günlerden bugüne.
266 gemi ile moral duyuyoruz.
Ve bakan Zonguldak için Karadeniz’e komşu ülkeler ile işbirliği şansından bahsetti.
İhracat odaklı yol alınabilir ,dedi.
Ve bakan altını çiziyorum.
Özellikle demir ve çelik ürünleri üzerinde durdu.
Zonguldak bu konuda bölge olarak demir ve çelik ürünleri üretimi adına dikkat çekiyor ve önem arz ediyor derken.
ERDEMİR ve KARDEMİR ile ilgili akıllara şirketlerimiz bakan nezdinde önemle ve değerle takip ediliyor sorusu aklımıza geliyordu.
Bakan peşine Hisarcıklıoğlu, konuştu.
Hisarcıklıoğlu, ‘’ ağzına sağlık’’ samimi sözleri çok iyiydi.
Yarında bu konuya değinelim.
Zonguldak özel sektörü olarak ne ,nerede?