Hey gidi günler hey!
Kulakları çınlasın Sami Seçkin’in Zonguldak Vliliği yaptığı dönemlerde bölgemizde ilk defa köylerde parke yapımı başlamıştı.
Ereğli’de bir köy pilot bölge seçilmiş ve ilk uygulama büyük bir ilgi görmüştü…
Muhtarlarımız köy yollarına dökebilmek için bir kamyon çakıl uğruna siyasetçilerin kapılarını aşındırıp yalvarıp yakarırlardı…
Kanalizasyon mu?
O yıllarda biri çıkıp, “Köylerimizde kanalizasyon hattı yapılacak” dese köylü çok afedersiniz kıçıyla gülerdi!
Bugünlerde ise kanalizasyon borusu istemeyen ve almayan muhtarı adam yerine koyan yok!
Şimdi bakıyorum da, köylerde bırakın ana yolları, vatandaşın tavuk kümesinin önü bile parke yapılıyor…
Elbette muhtara oy verdiyse!
Yol kenarlarına öbek öbek yığılmış çakılları kullanacak yer bile bulamıyor muhtarlar…
Yine her tarafta yığılı parkeler…
Köylerin merkezinde kamyonlarla kanalizasyon boruları…
Fakat çok merak ediyorum!
Verilen bu parke, çakıl ve kanalizasyon borularının denetimi neden yapılmaz?
Yıllardır köyünde kamyonla kanalizasyon borusunu bekleten muhtarlar var!
Bu malzemeyi veren kurumlar sormuyr mu acaba muhtara, “Niye yapmıyorsun” diye?
Vermeseler muhtarlar ortalığı ayağa kaldırır…
Peki alıyorsun niye bekletiyorsun yıllarca?
Kdz. Ereğli Kaymakamımız Sayın İsmail Çorumluoğlu umarım köylere gittiğinde bunun sebebini sorar…
Denetim şart!
Ayının yağı bol bulması hikayesi olmasın!
EREĞLİ’NİN ANKARA LOBİSİ
Yeni Türkiye’de Arkara’da siyasetçiden daha fazla güçlü bürokratlarımızın olması gerektiğini vurgulamıştım dün…
Bir çok telefon aldım…
Ereğli’de siyasetle uğraşanlar bile Kültür Bkanlığı Tanıtım Genel Müdürü İrfan Önal’ı ve Merkez Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Adnan Eken’i tanımıyor bilmiyor!
Ve onlar gibi bir çok Ereğlili bürokratı!
Bizim Muhammet Likoğlu’nu tanırsınız…
Benim ‘Hasmım’ olan Muhammet’i !
Gıda toptancılığı yaptıkları dönemlerde Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü’ne gittiklerini anlatıyor.
Babası Merhum Hacı Hasan amca ile birlikte gitmişler…
Torpil yaparak randevu almışlar Genel Müdürden…
Bakıyorlar ki adam Ereğlili…
Çıkarken Likoğlu’na demiş ki Genel Müdür; “Sakın benim Ereğlili olduğumu ve burada olduğumu kimse bilmesin, anlatmayın.”
Hasan amca şaşırmış ve sormuş “Niye?”
Aldığı cevap; “Başım ağrır!”
Muhammet Likoğlu şöyle diyor: “Bizim trabzonlular biyerde kapıcılığa bile başlasalar herkese duyururlar. Bir mekamda bir bürokratı tüm Türkiye tanır…”
Sevgili hasmım!
Sevgili Muhammet Likoğlu!
Senin hemşehrilerin gibi bizimkiler düşüncesiz mi?
Şimdi bir Ereğlili bir makamda Genel Müdür olsa, memleketinden herkes fındık, kestane, reçel, yumurta (v.s) gönderecek!
Bizimkiler senin hemşehrilerin gibi onları satıp paraya da çevirmezler!
Nereye koyacaklar o kadar hediyeyi!
Israf olacak!
Zaten ihtiyaçları yok ki!
Ula Muhammet!
Ula sevgili hasmım!
Yaşadığın bu olayı umarım tüm Türkiye’deki Ereğlililer okur!