CHP'de delege seçimleri başladı…
Bu süreçte eski cadı kazanları yeniden kuruluyor, altına odun atılıp fokur fokur kaynatılıyor.
Kozlu'da ilçe başkanlığına soyunanlar siyaseten bitik durumda…
Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali…
Yerel seçimde CHP'yi hezimete uğratanlar yeniden görev bekliyor…
Onu geçelim…
Kilimli'den örnek verelim…
Kilimli'den 40 yıllık CHP'li, ne siyasetinde, ne özel hayatında hiçbir şaibesi bulunmayan doğru-dürüst bir insan, öyle evirip çevirmeden, sağa sola kıvırmadan, mehter takımı gibi iki ileri bir geri gitmeden, cesaretle ortaya çıkıp adaylığını açıkladı…
Ahmet Sarsık…
CHP'yi Kilimli'de en iyi şekilde temsil edebilecek, kendisiyle ve toplumla barışık, proje ve politika üretebilecek bir isim…
Sen misin aday olan !..
Cadı kazanları Kilimli'de de kuruldu, fokur fokur kaynatılmaya başladı.
Her seçimde bir yerlere aday olan, ancak hiçbir zaman aday olamayan Erol Sarıal bu kez de CHP Kilimli İlçe Başkanlığına atay olmak istiyor.
CHP üyesi olan herkes aday olabilir, muhakkak ki aday olmak Erol Sarıal'ın da hakkıdır.
Buna bir diyecek yok.
Ancak, siyasetin ve CHP'nin kuralları var.
CHP'nin tüzüğü var.
Erol Sarıal'ın üyelik kaydı merkez ilçede olduğundan, Kilimli'den aday olabilmesi için üyelik kaydını Kilimli'ye aldırması gerekiyor.
Ancak son anda ortaya çıktığından süreyi kaçırmış durumda…
Buna rağmen üye kaydını Kilimli'ye aldırıyor, CHP'nin mevcut ilçe yönetimi de sanki nakil işlemi süresi içinde yapılmış gibi işlem yapıp CHP Genel Merkezi'ne bildiriyor.
Yani, işin içine "hile" karışıyor…
Ahmet Sarsık da bu durum karşısında hukuk yoluna başvurup, "özel evrakta sahtecilik" iddiası ile Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdi.
Şimdi, bazıları " Ne olmuş yani, tüzüğü bir kere delmekle bir şey olmaz" diyeceklerdir.
Eğer tüzük bir kere delinirse, alışkanlık haline gelir, bir kere daha, bir kere daha derken, o tüzük kevgire döner…
Konuyla ilgili bir fıkra anlatalım…
Nasrettin Hoca sakalına çok düşkünmüş… Hergün özenle bakımını yapar, çevredekilerin ısrarına rağmen asla sakalını kestirmezmiş…
Br gün telaş içinde berbere gelmiş, koltuğa oturmuş, " Berber efendi kes şu sakalımı kökünden…" demiş…
Berberde bulunanlar hayrete düşmüşler, şaşkınlık içinde " Hocam sen ki, sakalının bir teline bile kıyamazdın, şimdi ne oldu da kestiriyorsun?" diye sormuşlar.
Nasrettin hoca, " Arasından fare geçti" diye yanıtlamış…
Berberdekiler daha çok şaşırmış, " Hocam fare geçmekle ne olur, yıkarsın geçer" demişler...
Nasrettin Hoca şöyle söylemiş…
" Sakalımın arasından bir kez geçti ya, o fare o sakalın arasından yine geçer, yol olur, iyisi mi kes şu sakalı berber efendi…"
Vaziyet bu şekilde…
CHP'nin sakalının arasından fare geçerse, o fare oradan sürekli gelir geçer.
CHP'nin tüzüğü de, kuralları da kevgire döner.
Gerisini CHP'nin yetkili kurulları düşünsün artık...