Son yapılan genel seçimler öncesi Ankara’dan bir telefon gelir belediye başkanına…
Ağır ağabey başkana der ki; Ereğli’den aday koymasak tepkileri aşabilirmiyiz?
O günlerde tek derdi kendi koltuğunu korumak olan, bu yolda her şeyi mubah gören, hatta Ereğli’yi satmayı bile göze alabilecek yapıdaki belediye başkanı da aynen şöyle cevap verir; “Aşarız efendim. Ben ne güne duruyorum burada?
Ankara’dan ağır ağabey kafaya koymuştu Ereğli’den birini milletvekili yapmamayı!
Zaten siyasi hayatında Ereğli’ye hep soğuk bakmıştı!
Bu nedenle kimi arayacağını ve alacağı cevabı da çok iyi biliyordu!
O günkü belediye başkanını değil de sokaktaki sıradan bir vatandaşı bile arasa alacağı cevap, “Olmaz efendim. Tepkileri aşmamız mümkün değil. Ereğli’den birini mutlaka 2’inci sıraya koymamız gerekir. Siz de biliyorsunuz ki Ereğli bırakın ilçeleri, merkez ilçeden bile büyük” olurdu!
Dedim ya; Ağabey kimi arayacağını çok iyi biliyordu!
Ve Ereğli’den herhangi biri milletvekili yapılmadı…
Kendi koltuğunu korumak adına Ereğli’ye her türlü kötülüğü yapan, o yıllarda Ereğli’nin İl olmasına bile karşı çıkan, Üniversite kampüsü için bile, “Ereğli’ye ne verecek?” diyebilen o belediye başkanı ne yaptıysa, ne ettiyse koltuğunu koruyamadı!
Bugün siyasi tarihin çöplüğüne gömüldü…
Ama büyük darbe vurdu Ereğli’ye…
Vekilimiz olmaması nedeniyle bugün Devlet Hastanesindeki doktor açığı bile tamamlanamıyor…
Mevcut doktorlar bile yoğunluktan yorgun düştüler ve Ereğli’den nasıl kaçabileceklerinin planlarını yapmaya başladılar…
Ereğli’nin sesi kesildi Ankara’da…
Ereğli ve madenci çocuğu olmakla övünen Ankara Barosu Avukatı Ünal Demirtaş’ı da görmek ne mümkün!
O, Genel Merkeze yakın olup siyasi geleceği ile ilgili hesaplar peşinde!
Vah Ereğlim vah!
GÖZLERİM YOLLARDA KALMIŞTI SİNANIM!
Bizim Gündem Gazetesi’nin olmazsa olmazı Sinan Çerçioğlu uzun zamandır aramıyordu…
Gözlerim yollarda kalmıştı!
Acaba niye aramıyor diye düşünürken dün gece yine saat tam 02.20 de aradı…
“Ağabey hayırlı uğurlu olsun bakalım!”
Ne hayırlı olsun Sinanım, yine mi rüyanda gördün bu saatte?
“Ağabey emekli oluyormuşsun, müracaatını etmişsin”
Sağol Sinanım da, bunun için bu saatte mi aranır?
“Ağabey biliyorsun gündüzleri yoğunum, fırsat bulamıyorum. Eee! Nezaman alıyorsun emekli maaşını bakalım?”
Sana ne Sinan, ne yapacaksın maaşımı ne zaman alacağımı?
“Ağabey artık ilk maaşınla bana bir kıyak yaparsın demi?”
Sinanım yapayım yapmasına da, 30 yıllık meslek hayatımda kaç gün benim sigorta primimi ödeyiverdin de kıyak istiyorsun hırbo!
“Ağabey öyle deme yaaa! Bak Gündem Gazetesinden emekli oluyorsun. Çebi Medya ilk defa birini emekli ediyor. Artık 3-5 kilo baklava alıp gelirsin demi yani.”
Ulan Sinan, yine doğruyu konuştun be. Evet Çebi Medya’ya 3-5 kilo değil de, 1 kilo baklava alıp bir ziyafet çekeriz be!
“Ağabey nasıl bir duygu emekli olmak?”
Sinanım henüz bilmiyorum, hele şu ilk maaşı alalım da ondan sonra bakacağız nasıl bir duyguymuş…
“Allah bize de nasip eder inşallah ağabey. Valla senin adına çok sevindim. Bu arada Çebi Medya’nın emekli ettiği ilk gazeteci olarak tarihe geçeceksin yani.”
Sağol Sinanım…
“Ağabey, bana da özel bir kıyak yaparsın demi?”
Nasıl bir kıyak Sinanım?
“Ağabey şey yani hani diyorum ki…”
Kapat ulan telefonu hırbo!
İleri zeka adamlar hala iktidar bir belediye seçimi sadece bu