Geçtiğimiz Cuma günü Kdz. Ereğli’de şehirlerarası otobüslerin güzergah üzerinde yolcu indirip bindirememeleri konusunda yaşanan problemden söz etmiştim…
Şoförler Odası Başkanı Cevdet Civelek’in de sözlerine yer verip, Ereğli’de diyalog ve kollektif çalışma ruhunun yol olduğunu anlatmıştım…
Ereğli’ye gelir gelmez yaptığı açıklamaları ve faaliyetleri ile dikkat çeken ve umut olan Kaymakamımız Sayın İsmail Çorumluoğlu’na da seslenerek, bu sorunun ancak kendisi tarafından çözüme kavuşabileceğini belirtmiş ve Ereğli’de kollektif çalışma ruhu ile istişare kültürünü sağlaması talebinde bulunmuştum.
Kaymakamımız sayın İsmail Çorumluoğlu duyarlılık göstererek, bu sorunu çözeceklerini ve bu hafta ilk iş olarak tarafları dinleyeceğini ifade etti…
Kaymakam beyden Hüseyin Uysal ile Cevdet Civelek’i bir araya getirmesi ve diyalogu sağlaması talebinde bulunacağım ama korkuyorum!
Birbirilerine girip yumruklaşırlar diye korkuyorum!
Çünkü Ereğli’de tartışma kültürü bile yok oldu desem abartmış olmam…
Fakat ben eminim ki Kaymakamımız sayın İsmail Çorumluoğlu bu sorunu da çözer…
DENİZ YAVUZYILMAZ
Yine Cumartesi günkü köşemde Halk Otobüslerinin sadece Kdz. Ereğli’de ayda yaklaşık 120-13 bin kişiyi beleş taşıdığını hatırlatarak, balıkçılara sağlanan ÖTV’siz mazot desteğinin bu esnafa da sağlanması gerektiğine işaret etmiştim.
Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili sayın Deniz Yavuzyılmaz bu konuyla ilgili inceleme ve araştırma yapacağını söyledi…
Yapacağı inceleme sonucu konuyu TBMM gündemine getirecek…
Umarım sadece Ereğli’de değil, tüm Türkiye’deki Özel Halk Otobüsü esnafına bir faydamız dokunur…
Öyle ya; Herkes evine ekmek götürebilmeli…
HALİL BOZKUŞ
Yine Cumartesi günkü yazımda Kdz. Ereğli Belediyespor’a sahip çıkılması ve bir futbol takımının kent için önemli olduğuna dikkat çekmiştim.
Futboldan anlamadığımı fakat öneminin bilincinde olduğunu vurgulayarak, Belediyespor’un başlattığı eşya piyangosundan herkesin iki paket sigara parası ile bilet alabileceğini hatırlatmıştım…
Klüp Yönetim Kurulu Üyesi Halil Bozkuş aradı…
Bu desteğim için teşekkür ederek, “Yazdıklarının altına imza atıyorum” dedi ve takımın başarı elde etmesi için ne gibi mücadeleler verdiklerini anlattı…
Hep söylüyorum…
Futboldan anlamam…
Fakat Amatör Ligde mücadele eden klüpte yöneticilik yaptım…
Zordur bu işler…
Kulakları çınlasın eski bakanlarımızdan Ömer Barutçu’nun Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden Kulübümüze çıkarttırdığı 20 milyon, bugünkü para ile 20 lira bağışı almak için cebimden 5 lira harcayıp Ankara’ya gitmiştim…
Bizim kulüp başkanı Ahmet Yener hiç rahat bırakmazdı beni…
Değişim’de çalışırken maaş günleri damlardı yanıma…
Maaşımı muhasebeden alır almaz yarısından fazlasına el koyduğu olurdu…
Zordur spor kulübünde yöneticilik yapmak…
Özveri ister…
Maddi manevi yorulursun…
Kulübe 5 kuruş desteği olmayan ve hiçbir maçına gelmeyen insanlar sokakta konuşurlar…
Sanki milyonlar vermiş gibi kulübün harcamalarının hesabını sorarlar!
Öyle zaman olur ki, iftiraya bile uğrarsın!
İşte bunun için Kulübün yöneticilerini yalnız bırakmamalı diyorum ve SPOR İLE SİYASETİ asla karıştırmıyorum!
“Uysal ile kavgalısın ama kulübe destek veriyorsun, bu nasıl iş?” diyenlere de duyurulur!
Ereğli bizim…
O spor kulübü de bizim…
Bilmem anlatabildim mi?
Eminim birileri ısrarla anlamak istemeyecekler!
Bırakın beni anlamayın çokta önemli değil!
Ama gidip bir bilet alın!
Kim bilir belki Ctroen C3 size çikar…