Nitelikli ve ne olduğu belirsiz ahlaksızlık ta tavan yapmış gazeteci elinde ses kaydı olduğunu belirtiyor.
Neymiş Danışman ve Siyasetçi nin atama ve tayinden para aldığını iddia ediyor.
Millet Adliyeye gidip, şikayetçi olunca , NEDEN BENLE UĞRAŞIYORSUNUZ, DİYE YALVARIYOR yok öyle birşey diyor. Onları kastetmiyorum ,kendi üzerlerine alınganlık yapıyorlar diyerek beraat ediyor.
Acaba Hangi Milletvekili ve Danışmanını kastediyorsun, gafil..
Zonguldak caddelerinde O Milletvekili ve Danışman rahatça geziyor,dolaşıyor, Sen gezebilsen ya, O KAMERALI KÜÇÜK AHIRINDAN , ancak dünyaMIZA bilgisayarından 12 inç ekranından bakabilmektesin.klavye başında temin ettiğin şantaj ve tehtid paraları ile açlarını bakmaktasın.
Güzelim Zonguldakın ne sokaklarında , ne caddelerinde gezememektesin.
Sebebi ne mi ? k.... ç korkusu her gün dayak yiyeceğim endişesi , ayaklarını bacaklarını tir tir titretmekte , altına kaçırıyorsun, ancak Klavye kabadayılığı yapabilmektesin.
Şimdi Köşe yazıların da diyorsun ki , Danışman ve siyasetçinin ses kaydı sokaklara varmışta , düşmüş ,
E g…. t yiyor da burada, herifsin ya , git adliyeye , elindekileri versene , vermeyen yayınlamayan gazeteci şerefsiz namussuz hassiyetsizdir, tabii varsa olana…
Ancak İş adamlarına şantaj ve tehdit te bulunurken , çektiğin ses kayıtlarını , odandan seni satarak alıp, başka gazetelere, kayıtlar yollanınca , benim ses kaydımı aldılar şeklinde çığırıp , Adliye koridorlarında , haberleşme gizliliğimi ihlal ettiler diye dava açmaya benzemiyor bu işler değil mi?
Hadi , Namuslu , şerefli ve zerre kadar onurun varsa, O Danışmanı, ismi ile yaz O Vekili ismi ile yazsana herif diyeceğim…
Vatandaşlar şikayet dilekçesi verdiğinde, ağlayarak Millete Benimle uğraşıyorlar diye feryat ediyorsun,Sormazlar mı adama (lafın gelişi) madem elinde ses kaydı vardı, neden Adliyeye vermedin.
Git elindeki ses kayıtlarını ve belgeleri , İlgili Savcılara teslim et. Yok öyle bir şey diyerek, ağlaya ağlaya ,hayali yazdım diyerek ifade verip sonra ben beraat ettim demeseydin.
Hade ordan, Doğu Karadeniz düşmanlığı yaparak bir Milletvekilinin ve Danışmanın üzerine giderek yalan ve iftira dolu yazılarınla karalamaya çalışarak bir amaca ulaşmaya çalıştın,yemedi.
Seni besleyen bu güçler, tarafından mahkemeye verilince, ben onlardan bahsetmedim, diyerek sıyrıldığını mı zannettin ?
varmı öyle kolay kurtulma senin ne olduğunu, o seni koruyanlar ve kollayanlar kimlerse seni maşa ve kukla gibi kullanıp bir mendil gibi attı.
Sen hep O Kameralı ahırında yaşayacaksın.
Hadi iki milletvekili ve Danışmanı dava açtı, kalan ; üç Milletvekili ve danışmanlarına sesleniyoruz,
Bu atılan iftiralar kime atıldı diye dava açınız.
Zonguldak halkına sesleniyoruz.
Sizlerde dava açın.
Bu tip insanlar Zonguldak sokaklarında dolaşamadıkları gibi ,
Zonguldakın içinde bulunan ahır gibi kameralı odalarında bile ,
bu güzel kentin o güzel havasını solumasınlar.
Yıllardır şantaj ve tehditle İlde gelen, giden , Bürokrat ve İşadamlarını tehdit ettin, boyun eğdirdin,
Ama sana artık dur diyen oldu. Her kuşun eti yenmez. Az kaldı biteceksin.Eli kulağında destekçilerinde , seninle aynı ahırda hava soluyorlar, o pis kokulu odanızda verem olacaksınız.
NE OLDU RAHATSIZ MI OLDUN?SANA DAHA NELER VAR, NE SÜPRİZLER VAR.
İNSEYDİN ZONGULDAK SOKAKLARINA..
BAK SANA ZONGULDAKLILAR NE DİYECEK..
Not: Bak kankan aldığı paraları da geri iade ediyor, haberin olsun.
Sende iade etsen.
Devlete ana rahmine düşmeyen çocuğun hakkını ‘’ 250 bin lirayı ‘’ iç ederken Başsavcının ağına takıldınız. Millet bunları yakında sür manşet okuyacaktır.
İle yerine gidemiyor ki.. adam sokağa çıksın.Bu adamı gördüğü yerde tekmeler gerekir kim bu gazeteci