AK Parti’de belediye başkanı adayının açıklanması geciktikçe ortam gerginleşiyor…
Ereğli’de aday adaylarının destekçileri sokakta birbirilerine adeta öcü gibi bakmaya başladılar…
CHP’de de durum farklı değil…
Her iki partide de, partililer arasındaki kutuplaşma her geçen gün artıyor…
Zaman zaman sert tartışma, hatta kavgalara bile şahit olduğumuz zamanlar yok değil!
Partililer diyor ki; Madem ki açıklamayacaktınız müracaatları niye erkenden topladınız?
Elbette haklılar…
Belediye başkanı adayları netleşmeden İl Genel Meclisi adaylığı konusunda da yeni kutuplaşmalar başladı!
AK Parti’de İl Genel Meclisi’ne büyük bir talep var…
Bunlar arasında Ereğli eski yöneticilerinden Hüseyin Engin, İl Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kemal Karaca, Muhtarlar Derneği eski başkanı Şakir Başol’da bulunuyor…
Bunlar şu anda kamuoyuna yansımış isimlerden sadece üçü…
AK Parti’de İl Genel Meclisi için 15 civarında müracaat var…
CHP’de de durum yine AK Parti’den farklı değil…
Çünkü, İl Genel Meclisi Üyeliğini, Belediye Meclisi Üyeliğinden daha önemli gören çevreler azımsanmayacak kadar fazla…
Bu arada, 31 Mart’da yapılacak seçimlerde özellikle İl Genel Meclisinde iddialı olan diğer bir parti de İYİ Parti…
Ancak İYİ Parti’nin mevcut yönetimine baktığımızda, İl Genel Meclisinde partiye artı katacak bir adayın çıkartılacağını sanmıyorum!
Çünkü yeni İlçe Başkanı bölgeyi tanımadığı gibi özellikle siyasette çok tecrübeli sayılmaz…
Bu nedenle zaten Ereğli’de İYİ Parti henüz tabana inemiyor!
Elit bir görüntü veriyor İYİ Parti Ereğli’de!
Bölgeyi, insanları ve siyaseti iyi tanıdığına inandığım İl Başkanı Yavuz Erkmen’e Ereğli’de bu hatayı kim yaptırdı bilemiyorum!
Umarım İl Genel Meclisi listesini Ereğli yönetimine bırakmaz Yavuz Erkmen!
Yoksa bu yönetimden sağlıklı bir liste çıkacağına inanmıyorum!
İl Genel Meclisi listesi konusunda Ereğli’de en büyük gerginliğin AK Parti’de yaşanacağını sanıyorum!
Siyasette iyi bir tecrübe elde ettiğini düşündüğüm İlçe Başkanı Fatih Çakır bakalım bu konuda iyi bir sınav verebilecek mi?
CHP’de de problem var!
Bu problem de, örgütün parçalanmasından kaynaklanıyor bana göre!
Ereğli CHP’de örgütün varlığı ile yokluğu belli değil…
Özellikle Sertan Ocakçı’nın istifasından sonra yönetim içerisinde yapılan seçimin genel merkez tarafından iptal edilmesi, örgütün birlik ve beraberliğini bozdu!
Ben, CHP’de bu örgütün 31 Mart seçimlerini sağlıklı yürütemeyeceği kanaatinde olanlardanım!
Bütün yük açıklanacak olan adayın omuzlarında olacak!
Eğer ki aday, kendi çalışma ekibini oluşturamazsa CHP seçimlerde sıkıntı yaşar!
Yani CHP’de seçim sürecinde “Gölge yönetim” şart oldu!
Aslında bu görev, Ereğli’de partililer arasına nifak tohumları atan Ankara Avukatı ve Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş’a düşer diyeceğim ama, o bu işe el atarsa her şey arap saçına döner!
Tabanda hiçbir karşılığı olmayan, genel seçimler sürecinde bile partilileri kırıp döken, partililer için “Bana değil, partinize oy vereceksiniz” deyip insanları üzen bir vekil bu sıkıntıyı çözemez!
Ben CHP Genel Merkezinin yerine olsam Ereğli sorumluluğunu Deniz Yavuzyılmaz’a veririm!
Yavuzyılmaz şovu çok iyi becerdiği gibi, sempatik tavırları ile toparlayıcı olur!
En azından partililere ve insanlara tepeden bakmaz!
Düşündükçe kafayı yiyecem!
Tabanda hiçbir karşılığı olmayan, partisine 500 oy katkısı bile bulunmayan bir insanı CHP nasıl 1’inci sıradan milletvekili yapar halen anlayamıyorum!
Seçildikten sonra seçmenini unutan, örgütü ayrıştırmaktan başka bir özelliği bulunmayan biri bugün Milletvekili!
Kılıçdaroğlu ile bir gün karşılaştığımda ilk sözüm şu olacak; “Bu adamı mademki çok seviyordun, Ankara’dan vekil yapsaydın da Zonguldak’tan da 3 vekil çıkartsaydın olmazmydı?”