Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta millileşmenin en az savunma sanayi kadar önemli olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin sağlık alanında hızlı bir millileşmeye, yerlileşmeye ihtiyacı var." dedi.
Erdoğan, önceki dönemlerde "hizmet" kavramının lafın gelişi kullanıldığını çünkü hastanelerde hizmet değil tam bir sefalet görüntüsünün bulunduğunu vurguladı.
"Zaten koğuş sistemiyle hasta bakımlarının yapıldığı bir dönemdi o" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani bir odada 6 hasta, bir tuvalet. Ve oralara girdiğiniz zaman sağlam girer hasta çıkardınız, böyle bir yapı vardı. Hastanede muayene olabilmek için önce sıra alacaksınız, bunun için de bir gece önceden gidip o izbe koridorlarda sabaha kadar bekleyeceksiniz. Sonra şansınız varsa doktor bulup, muayene olacaksınız. Hadi doktora muayene oldunuz, tetkikler için gereken cihazları muhtemelen bulamayacaksınız. Diyelim ki onu da bir kenara bıraktınız, doktorun yazdığı ilaçları temin etmek için önce hastane eczanesine sonra da dışarıya gideceksiniz. Çünkü hastanede doktorun verdiği reçetedeki ilaçların tamamını bulmak mümkün değildir. Biri ikisi varsa, diğerlerini dışarıdaki eczanelere gidip paranla alacaktın. Bütün bu eziyetlerin sonunda hala ayakta kalmayı başarmışsanız, iyileşmeyi umacaksınız."
"Doktor sayısını 94 bin ilaveyle 231 bine yükselttik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çarpık sağlık sistemini tümüyle değiştirdiklerine dikkati çekerek, her şeyden önce vatandaşların tamamını genel sağlık sigortası kapsamına aldıklarını anımsattı.
Parası olanın sağlık sigortasının bedelini kendi ödediğini, buna imkanı olmayanın primini ise devletin üstlendiğinin altını çizen Erdoğan, "40 yamalı bohça misali faaliyet gösteren hastaneleri Sağlık Bakanlığı, üniversiteler ve özel olarak üç başlığa indirdik. Vatandaşlarımız bunlardan hangisine isterse gidip muayenesi olabiliyor, tahlillerini yaptırabiliyor, tedavisini sürdürebiliyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel hastaneler içinse bir fark ücreti ödenmesi gerektiğine işaret ederek, "Ama bu rakam eski dönemin ocaklara ateş düşüren faturaları şeklinde değil, verilen hizmete uygun bir bedel olarak belirleniyor. Sistemi kurmakla kalmadık, kamu hastanelerini gerek fiziki yapı gerek araç gereç gerek personel sayısı bakımından reforma tabi tuttuk." dedi.
Hastane yatak kapasitesini 136 bin ilaveyle 240 bine, doktor sayısını 94 bin ilaveyle 231 bine ve toplam sağlık çalışanı sayısını da 550 bin ilaveyle 928 bine yükselttiklerine değinen Erdoğan, büyükşehirlerden en küçük yerleşim birimindekine kadar tüm hastaneleri tetkik, tahliller ve tedaviler için gereken en modern cihazlarla donattıklarını vurguladı.
KAYNAK; AJANSLAR
Güncelleme Tarihi: 07 Kasım 2018, 19:47