17 gün boyunca ciddi anlamda direnen AK Parti sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni İmamoğlu’na, yani CHP’ye kaptırdı…
Fark azdı…
Bu farka CHP’de olsa doğal olarak itiraz edebilirdi…
Ancak yapılan sayımlara rağmen İmamoğlu’nun kazandığının ortaya çıkmasından sonra birbir gerekçe ile seçimin de iptalinin istenmesinin bana göre bir anlamı yok…
Diyelim ki seçim iptal oldu ve yenilenecek…
Bu sefer ne olacak biliyormusunuz?
İnanın tepkiler üzerine İmamoğlu açık ara fark ile seçimi kazanacak…
İstanbul’da AK Partili olan ve oyunu da bu partiye veren bir dostumla konuşuyorum…
İsyan ediyor!
Seçimin yenilenmesi halinde sülalece tüm oylarını İmamoğlu’na vereceklerini söylüyor…
İmamoğlu’nu sevdiğinden veya onun başarılı olacağına inandığından değil!
AK Parti’nin bu yaptıklarına tepkisi…
Bu arada dikkatimi çeken bir şey oldu!
Malumunuz adaylığı açıklanana kadar İmamoğlu’nu Türkiye’de tanıyan yoktu…
Başarılımıdır, kişilik yapısı nasıldır, dürüstmüdür, hırsızmıdır bilen yok!
Bugün bakıyorum da, İmamoğlu’nun adını ilk defa duyanlar bile kendisi için, “Cumhurbaşkanlığı yapabilecek adam” yorumlarını yapıyorlar!
Hele hele Ereğli’de tanıdığım ve bölge milliyetçiliği ile bilinen bazı çevrelere şaşıyorum!
İmamoğlu’na tapmaya başladılar…
Ulan bu adam Ereğli’de aday olmuş olsaydı sırf Trabzonlu olduğu için kendisine yapmadığınız hakaret kalmayacaktı be!
Ne hırsızlığını bırakacaktınız, ne de hovardalığını!
Diyecek bir şey bulamıyorum…
MUHTARLIK SEÇİMLERİ ORTAMI GERDİ!
Köylerdeki muhtarlık seçimleri ortamı gerdi!
Öyle ki, bir çok köyde gerginlik halen geçmiş değil…
1993 yılında kendi köyümü başka bir köyden ayırarak “Muhtarlık” yapmıştım…
Bunu bilen birçok köyden telefonlar alıyorum!
“Köyümüzü nasıl ayırırız?” soruları…
Muhtarlığı kaybeden kişi eğer o köyün mahallesinde oturuyor ise, ilk hedefi köyünü ayırıp yeni bir muhtarlık oluşturmak…
Özellikle bu dönem bu düşünceye sahip olanların sayısının arttığını gözlemliyorum…
Anlaşılan o ki önümüzdeki yıl köy ayırma müracaatları artacak!
ŞAHİTLER DİNLENDİ!
Eski belediye başkanı Hüseyin Uysal’ın 5 yıl boyunca eşi Sevim hanıma tahsis ettiği makam aracı ve makam şoförünün gideri olan yaklaşık 600 bin liranın kendisinden tahsis edilmesi için müracaatta bulunmuştum…
Belediye Ulaştırma Müdürü, kamuyunda herkesce bilinen bu makam aracı tahsis edilmesi olayını inkar etmişti…
Ben de yaklaşık 20 tane şahit gösterdim…
Dün aralarında bazı belediye meclis üyelerinin de bulunduğu şahitlerin bir kısmı dinlendi…
Biri ifade vermemek için “Ereğli’de yokum” dedi!
Takipteyiz!
Bu arada, Valilikten bu dosyanın yok edilebileceği iddiaları geliyor!
Ben Zonguldak Valimiz Sayın Erdoğan Bektaş’a güveniyorum…
Kamuyu böylesine zarara sokan bir siyasetçiyi affetmez ve dosyanın bizzat takipçisi olur…
Ortada şahit ifadeleri de varken…
Tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyenler bunun bedelini ödemeli…
Dedim ya; Zonguldak Valimiz Sayın Erdoğan Bektaş’a güveniyorum…
Ereğli Kaymakamımız İsmail Çorumluoğlu’na da.