AK Parti’de nihayet bekleyiş sona erdi…
Son ana kadar Fatih Çakır ile kıyasıya yarışan Erol Şahin ipi göğüsledi…
Hüseyin Uysal’ın aday yapılmayacağı aylar öncesinden belli olmasına rağmen, yanındakiler kendisine bile bile gaz vererek son ana kadar menfaatlendiler!
Cumartesi günü son ana kadar hiçbir bilgi sızdırmadı AK Parti…
Benimde aralarında bulunduğum çok az sayıdaki kişi Hüseyin Uysal’ın aday yapılmayacağını net bir şekilde biliyor ve söylüyorduk…
Siyaseti çok iyi bildiğini zanneden bir takım çevreler adeta alay ediyorlardı bizimle!
Israrla adayın Hüseyin Uysal olduğunu söylüyorlardı…
Çok şükür bugüne kadar siyasi tahminlerimde pek yanılmadım…
Çünkü duygularımla hareket etmedim…
Gönlümden geçeni değil, gerçeği yazdım ve söyledim…
Üç kuruş menfaatlenmek için hiç kimseye de “Aday sensin” gazını vermedim…
Ne yalan söyleyeyim bu sefer adayım kim olmayacağı konusunda nettim ama, kimin olacağı konusunda tahminde bulunmakta biraz zorlandım…
Günler önce gelen bilgi Fazlı Erdoğan’dı…
Sonrasında Erol Şahin ile Fatih Çakır arasında gidip geldi…
Üç gün önce gelen bilgi Erol Şahin’in olacağı yönündeydi…
Fakat Cuma günü öğlen ise adeta Fatih Çakır netleşmiş gibi bir gelişme yaşandı…
Son noktayı ise Erol Şahin koydu…
Dedim ya; Gönlümden geçeni değil, gerçekleri dillendirdim hep!
Oysa benim gönlümden kimin geçtiğini beni tanıyan herkes çok iyi biliyor…
Gizlim saklım yok!
Benim gönlümden geçenin Yüksel Balcı olduğunu bilmeyen de yok…
Ama söylemlerimde gerçeklerden de sapamazdım, sapmadım…
Erol Şahin aday olmaya karar verdiği o günlerde en yakınımdakilere dedim ki; “Erol’u küçümsemeyin. Her şey olabilir!”
Onlar ise bana, Erol’un bırakın aday olmayı, aday adayı bile olmayacağını söylemişlerdi!
20 yıldır tanıdığım arkadaşım, dostum Erol Şahin bugüne kadar gayet sakin bir siyaset yaptı…
Kimsenin aleyhinde söz etmedi…
Partisine ve teşkilatına hep sahip çıktı…
Partisinin tüm etkinliklerine katıldı…
Maddi manevi destek verdi…
Alçak gönüllü oldu…
İşini gücünü bırakıp partisinin ve parti yönetiminin ihtiyaç duyduğu her yere koştu…
Partisi ve teşkilatının tüm fertleri de ona bugünkü noktada sahip çıktı…
Ya Uysal ne yaptı?
2014’de kendisini önce adaylık yolunda parlatan, sonra da o koltuğa oturan herkesi, ama herkesi sattı!
Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişti…
Sonradan edindiği dostları ona hep yanlış yaptırdı…
Hatalarını ve eksikliklerini söylemeyip, menfaatleri uğruna her şeyin çok doğru olduğunu söylediler!
Ekip çalışmasından hep kaçındı…
Basında bile para vererek kendisine övgüler yağdırttı!
Oysa eleştirenleri gidip dinlemedi!
Dost dediğin eleştirendir…
Hatayı söyleyendir…
Kendi etti kendi buldu ne diyelim?
Bizim Gündem Gazetesi’nin olmazsa olması Sinan Çerçioğlu arıyor…
Şöyle dedi:
“Abi sen büyük adamsın. Aylardır Hüseyin Uysal’ın aday yapılmayacağını söyledin ama kimse sana inanmadı.
Hatta geçen gün benim yanımda bile Levent abimle inatlaştınız bu konuda!
Ya Fatih, ya Erol dedin!
Bende dahil sana inanmadık!
Derya bey bile sana inanmadığı gibi senle alay etti!
Abi gerçekten sen bu işi biliyorsun. Kutluyorum seni.”
Yine verdin gazı Sinancığım…
Derya ağabeyine selam söyle!
O daire işleri ile uğraşsın, belli ki bu işlerden pek anlamıyor :)
huseyın bey elıne kalemıne saglık