Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun, Erdinç Kargidan sayesinde seçim kazandı ya
Şaşkın ördek gibi göle tersinden dalmaya başladı.
Daha dün bir, bugün iki
Katakulli işleri ne de çabuk öğrendi!
Bu işleri bilenlenden "el" mi aldı, "kursuna" mı gitti, yoksa zaten meşrebinde var mıydı, orası belli değil.
Yaklaşık iki yıllık süre içinde olumsuz haberlerle gazetelere manşet olmayı başaran Kamil Altun, şimdi de Göbü Köyü'ndeki villası ile tepkilerin ve eleştirilen hedefi olmayı başardı.
Kamil Altun, Göbü'de satın aldığı villayı koskoca Kilimli Belediye Başkanına yakışan bir görüntüye kavuşturmak üzere belediye işçilerini seferber edip, kısa sürede bakım, onarım, tadilat ve restorasyon işlerini tamamlatmış
Göbü'de Kamil Altun'un villasını yenilemek için gece-gündüz çalışan belediye işçilerine "fazla mesai" ödendi mi, orası bilinmiyor.
Hani, Kilimli Belediyesi'ne ait araç gereçler ile birlikte "villanın yenilenmesinde" kullanılan bazı malzemelerin de belediyenin deposundan gittiğine ilişkin dedikodular var ama, biz buna inanmıyoruz.
Tevatürdür
Ağız çuval değil ki bağlayıp da büzesin!
İşte bu da başka bir tevatür, başka bir dedikodu
Sözde Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun'un bir hatıra defteri varmış, villa tartışmaları üzerine defterine şunları yazmış
"Kendimle gurur duyuyorum. Belediye başkanı seçildim, villamı yenilettim. Ben bu işleri ne de çabuk öğrendim. Beni kıskanıyorlar, hakkımda dedikodu üretiyorlar. Villamda belediye işçilerini çalıştırdım da, ne oldu sanki? Ben emeğe saygılıyım. Yevmiyelerini yazdırdım. Ben vatandaş değil miyil, belediyenin görevi vatandaşa hizmet etmek değil mi? Villasında belediye işçilerini çalıştırdı diye beni eleştiriyorlar. Bu memlekette deveyi hamudu ile yutan belediye başkanları var. Beni yazmasınlar, gidip onları yazsınlar."
Kamil Altun hatıra defterine böyle bir şey yazmaz herhalde.
Ancak, yazsaydı, böyle yazardı diyenlerin sayısı gittikçe çağalıyor.