Karabük Üniversitesinde düzenlenen “Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum” adlı etkinliğe konuşmacı olarak katılan Saha Çalışmacısı ve Fotoğraf Sanatçısı Nurettin Boydak, göç ve mülteciler hakkında bilgiler verdi.
Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Yüksek Lisans öğrencileri Berna Uğur Türksoy ve Seda Akşam tarafından organize edilen “Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum” adlı etkinlik, Kamil Güleç Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Açar, Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ali Asker, Saha Çalışmacısı ve Fotoğraf Sanatçısı Nurettin Boydak, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Açar, mültecilere destek verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Allah, bütün dünyayı insanlara bir yaşam alanı olarak yaratmış ve yine insanlara vermiştir. Bu sorumluluğu hepimiz taşıyacağız. Bu insani bir görevimizdir. Bu sorumluluğu üniversitemizde iyi bir şekilde taşıyor. Karabük Üniversitesi, sayısı 9 bine yaklaşan uluslararası öğrenciyle Türkiye’de en fazla uluslararası öğrenciyi misafir eden onları eğitmeye, ülkelerine dönüp daha faydalı birer birey olarak kendi ülkelerine hizmet etmesine sağlayan bir üniversite.” şeklinde konuştu.
Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ali Asker ise Türkiye’nin sürekli olarak göç alan ve göç veren bir ülke olduğunu belirterek, dünyanın farklı yerlerinden gelen insanlara ev sahipliği yaptığını ifade etti.
‘Bizim Suriye’de ne işimiz var?’ sorusuna da açıklık getiren Asker, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bizim Suriye’de çok işimiz var. Güvenlik, devlet ve hatta varoluş mücadelesi açısından söylüyorum. Burası bizim sınırımızın tam ötesi ve oradan bizim insanlarımıza ateş ediyorlar, öldürüyorlar. Sivil insanlarımız ölüyor. Terör besleniyor. Bir terör örgütlerinin yönetiminde olan bir devlet kurulmak isteniyor. Fiilen şu anda Suriye neredeyse üçe ayrılmış durumdadır ve bizim için jeopolitik jeostratejik açıdan çok yakın tehlike arz ediyor ve ayrıca 4 milyonun üzerinde olan bir mülteci. Dünyanın en büyük beşeri facialarından birisi yaşanıyor ve bizim ülkemiz üzerinde yaşanıyor. Suriye’de insanlar ölüyor, mağdur oluyorlar fakat bu savaşın en büyük mağduru Türkiye’dir.”
Saha Çalışmacısı ve Fotoğraf Sanatçısı Nurettin Boydak ise konuşmasının başında göç, göçmen, mülteci ve sığınmacı kavramları hakkında bilgiler verdi.
“Göçmen sayısı hâlâ artmaya devam etmektedir”
Suriyelilerin göç yeri olarak özellikle Türkiye’yi tercih etmelerinin siyasi, dini ve coğrafi sebeplere dayandığını belirten Boydak konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Suriyeliler gerek ülke içindeki farklı bölgelere ve gerekse ülkeleri dışına göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu hususta özellikle de Türkiye tercih edilmiştir. Nitekim Suriye’den Türkiye’ye yapılan göç, Avrupa’ya yapılan göçe oranla çok daha fazladır. Türkiye’ye göç eden Suriyelilerin çoğunun, Suriye’ye yakınlığı dolayısıyla ülkenin güneyini tercih ettiği, yine azımsanamayacak kadar kişinin de İstanbul ve diğer şehirlere yöneldiği görülmektedir. Suriyelilerin ülke içinde ve dışındaki krizleri, dünyada da büyük bir göçmen krizine yol açmıştır. Göçmen sayısı hâlâ artmaya devam etmektedir.”
Boydak konuşmasında Suriyeli mültecilerin Türkiye’yi güvenlik, siyasi, iktisadi ve dini standartlar bakımından en iyi yer olarak gördüklerini belirtti.
Konuşmasında Türkiye’nin uluslararası göç politikalarına da değinen Boydak, “Türkiye, son yirmi yıl içinde sadece göç veren ve göç alan bir ülke değil, aynı zamanda başka ülkelere gitmek isteyen ülke vatandaşları için geçiş yapabilecekleri bir göç geçiş ülkesi konumuna gelmiştir.” diye konuştu.
“Dünyadaki en büyük mülteci grubunu Filistinliler oluşturmakta”
Günümüzde dünyadaki en büyük mülteci grubunun Filistinliler olduğuna dikkat çeken Boydak, “Filistin Merkezî İstatistik Bürosu kayıtlarına göre Filistinli mülteci sayısı 7 milyon fakat gayri resmî rakamlar bu sayının çok daha fazla olduğu göstermekte.” şeklinde konuştu.
Program hediye takdiminin ardından gerçekleşen “Sınır Ötesi” adlı fotoğraf sergisinin katılımcılar tarafından gezilmesiyle sona erdi.
“Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum” adlı etkinlik, 16 Mart Pazartesi günü 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda ikinci programıyla devam edecek.
Güncelleme Tarihi: 10 Mart 2020, 12:36