Karadeniz Ereğli’de de, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. Yıl Dönümü nedeni ile program düzenlendi.
Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen ilk törende, Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Taner Gün, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Ereğli Şube Başkanı Mehmet Öztürk Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Törende, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Törenin ardından protokol, siyasi parti temsilcileri, daire müdürleri ve şehit yakınları, Atatürk Anıtı’nın arkasında bulunan Şehitler Anıtı ile aynı mevkide bulunan Kurtuluş Savaşı’nda yararlılıklar gösteren Ereğlili kanaat önderlerinin büstlerinin bulunduğu anıta karanfiller bıraktı. Bazı protokol üyeleri ve vatandaşlar, şehitler için dua etti.
Hafif yağmur ve soğuk bir havada, Koronavirüs kuralları çerçevesinde gerçekleşen törenin ardından protokol günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.
Protokol, daha sonra yağışlı hava dolayısıyla gün dolayısıyla düzenlenen ve İbrahim Süheyla İzmirli Fen Lisesi öğretmen ve öğrencilerince tertip edilen diğer etkinlikler için Hüseyin Tatoğlu Kültür Merkezi’ne geçti.
PAKDEMİR: “İNANCIN NASIL GÜÇLÜ BİR KALE OLDUĞUNUN KANITIDIR ÇANAKKALE”
İbrahim Süheyla İzmirli Fen Lisesi Müdürü Alaattin Pekdemir, Hüseyin Tatoğlu Kültür Merkezi’ndeki programda İstiklal Marşı’nın okunması ve yapılan saygı duruşu ardından günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşmada, “Çanakkale’yi Çanakkale yapan, vatanın her ferdi, kadını, erkeği, genci yaşlısı, kendine yönelen vahşi akına dur derken, düşmanı kendine hayran bırakan bir milletin varoluş mücadelesidir. İnancın nasıl güçlü bir kale olduğunun kanıtıdır Çanakkale Vatan her Türk’ün en büyük tutkusudur. Vatan topraktır, özgürlüktür, özgür olmak için binlerce ananın kınalı kuzusunu toprağa verdiğini görmek için, bir avuç toprakta binlerce şehidi yad etmektir. Vatan namustur, vatan nefestir, kardeşliktir, bedenimizdeki kalptir. Vatanı sevmek ecdadını tanımakla başlar. Vatana kurban edilmiş Kınalı Ali’ler, boyundan büyük işler yapmış 15’liler, dönmeyi bir an bile düşünmemiş Mehmetleri tanımaktır vatanı sevmek. Emanetlere sahip çıkmak, şehadet mertebesine ulaşmanın mutluluğu içinde yatan aziz şehitlerimizi anmak ve hatırlamak, onların ebediyeti aşan hatıraları önünde eğilmektir.
Bu eşsiz bayrağın altında böylesi hür yaşıyorsak, ciğerlerimize denizin, toprağın, uçsuz bucaksız günün kokusunu korkmadan çekiyorsak, birileri nefesini bu bayrağa adadığı içindir. Üzerinde yaşadığımız kutsal vatan toprağının, birliğin, dirliğin ve ölümsüzlüğün sembolü olan Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, Doğu’da, Batı’da, 15 Temmuz’da, Afrin’de, İdlib’de ve tarihimizin nice kuytularında şehit olanları minnetle anıyor, Yüce Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun” şeklinde konuştu.
ÖZTÜRK: “ÇANAKKALE'Yİ ÇANAKKALE YAPAN..”
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Mehmet Öztürk de yaptığı konuşmada, 106. yıl dönümü kutlanan Çanakkale Zaferi’nin bir milletin varoluş mücadelesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan, yüce Türk Milleti’nin kahraman evlatlarınca verdiği büyük bir mücadelenin adıdır Çanakkale. Bedr’in aslanıdır, Bedr’in aslanının ateşle imtihanıdır Çanakkale. Kınalı kuzuların gül bahçesine girercesine şehadete yürüdüğü yerdir Çanakkale. Tarihimizdeki her muharebenin Türk Milleti için ayrı bir önemi vardır. Fakat tüm dünyanın gördüğü üzere, Çanakkale savaşları başlangıcı, gelişimi, yaşananları ve sonuçları ile dünyada mevcut başka milletler tarafından unutulmayan muharebe özelliği göstermiştir.
Çanakkale’yi Çanakkale yapan, havada çarpışarak birbirine giren mermilerin sesidir, düşman askerini sırtına alarak onu mevzisine kadar taşıyarak işgalci askerlere insanlık dersi veren kahraman Mehmetçiklerdir. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, oğlunun ellerini, saçlarını kınalayarak, ‘ya şehit ol ya gazi’ diyerek bayrağını evladından üstün tutan Türk analarıdır. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, yüzlerce kiloluk mermiyi sırtlayan, daha onbeşinde cepheden cepheye koşan, parmakları kopmasına rağmen, yorgunluk, acı, açlık hissetmeden düşmana korkusuzca taarruz eden yiğitlerdir. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, vatanın her ferdi, kadını, erkeği, genci yaşlısı, kendine yönelen vahşi akına dur derken, düşmanı kendine hayran bırakan bir milletin varoluş mücadelesidir. İnancın nasıl güçlü bir kale olduğunun kanıtıdır Çanakkale. Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum diyen ne bir başka komutan, ne emre riayet eden başka bir millet olacaktır. Vatan toprağının korunmasının, bir memleket savunmasının ne demek olduğunu tüm dünyaya anlatmasıdır Çanakkale. 106 yıldır kalbimizde bir ocak gibi tüten Çanakkale rüyası rüyamız, davası davamız, sevdası sevdamız. Adına destanlar yazılan, anaların ağıt, genç kızların türkü yaktığı Çanakkale. Seni gönlümden selamlıyorum.”
Şehit, gazilere toplumda gerekli saygı, sevgiyi göstermenin manevi bir görev olduğunu vurgulayan Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aziz şehitlerimizin emaneti olan annelerine, babalarına, eşlerine ve çocuklarına sahip çıkmak, onları sevgiyle, saygıyla sarıp sarmalamak, kahraman gazilerimize toplum içinde hak ettikleri yeri vermek, saygı göstermek minnet borcumuzdur. Şehitler ve gaziler vuruldukları zaman değil, unutuldukları zaman ölürler. Şehit ve gazilik, mukaddes değerlere, milletine canını feda etmek üzere adanmışlığın tezahürüdür. Şehit aileleri ve gaziler olarak bu kıymetli manevi değerlerin bilincinde olmak ve sosyal hayatta bu makamın vakarı ve ciddiyetine uygun olarak temsil etmekle mükellefiz. Devlet ebedi müddet yaşasın diye, kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğünü, necip milletimizin huzuru ve refahı için, canımız ile verdiğimiz ağır bedeller sonucunda eriştiğimiz şehitlik ve gazilik makamını Allah’u Teala kendi katında kabul ve makbul eylesin.
Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen ve asla değişmeyecek değerler vardır. Aile ve vatan sevgisi; bu değerler en başta gelir. Bu duygu ve düşüncelerle başta kurtuluş savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kurtuluştan kurtuluşa, kurtuluştan bugüne kadar, vatan, bayrak, ezan ve millet uğruna vatan toprağının bağrına emanet edilen tüm şehitlerimizin ve Hakkın rahmetine kavuşan tüm gazilerimize Allah’tan rahmet, yaşayanlara sağlık diliyorum.”
Konuşmaların ardından, ilçe genelinde düzenlenen şiir ve kompozisyon yarışmalarında birinci olan öğrenciler yazdıkları şiir ve kompozisyonu okudu.
Okul öğretmen ve öğrencileri tarafından geçen yıl hazırlanan ancak pandemi tedbirlerinin başlaması nedeniyle sergilenemeyen “Bir Hilal Uğruna…” adlı Çanakkale Zaferini konu alan dramanın kısaltılarak sahnelenmesi ve yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesiyle program sona erdi.