Ülkemizin en büyük sorunlarının başında, asgarî ücretle çalışan işçilerimizin yaşam sorunu gelmektedir.
CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Op. Dr. Eylem Ertuğ Ertuğrul, Asgari ücret konusuna değinerek; "Ülkemizin en büyük sorunlarının başında, asgarî ücretle çalışan işçilerimizin yaşam sorunu gelmektedir." dedi.
CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Op. Dr. Eylem Ertuğ Ertuğrul, Asgari ücret konusunda bir basın açıklaması yayımladı.
Ertuğrul'un basın açıklaması aynen şöyle;
2 bin 20 liradan 2 bin 300 lira seviyesine getirilen bu asgarî ücretle yaşama tutunmak neredeyse imkansız. Mevcut enflasyona göre bu rakam emekçilere hiçbir şey kazandırmıyor. Bu durum da sonuçta emekçileri yüksek oranda borçlanmaya götürüyor.
Diğer yandan ücretsiz izne çıkarılan işçilere de İŞ-KUR’dan aylık bir ödeme tahsis edilmesi gündemdeydi ve bu rakam da bin 168 lira.
Bin 168 lira mutfak masraflarını dahi karşılamıyor. Ayrıca bu insanların büyük çoğunluğu zaten borçlu. Çalıştıkları dönemde asgarî ücret alan bu işçiler, hak ettiklerinin çok altındaki bu maaşla bile zaten geçinemiyorlar.
İlçemizde bazı işçilerimize bu ödenek verilmediği gibi ücretsiz izne çıkarılmalarına sigorta primleri ödenmediği için SGK işlemleri durduruluyor. Bu emekçilerimiz yarın bir gün işlerine geri dönseler bile, prim süreleri eksik olacağından gelecekleri için daha başka bir sıkıntı başlamış olacak. Bir yandan hayatlarını idame ettirmek, diğer yandan da borçlarını ödemek zorunda kalacak olan bu emekçiler, bir de sigorta primi eksikliği yaşayacaklar.
Bu yetmediği gibi işçilerimizin ücretsiz izin süreleri, işveren tarafından herhangi bir mazeret bildirilme zorunluluğu olmadan uzatılabiliyor. Bu adalet değil. Bu, hak gaspıdır. Bu uygulamayı haklı olarak kabul etmeyen bazı emekçiler işe işlerinden ayrılmak zorunda kaldılar. Haklarını yedirmek istemedikleri için işverenleriyle sorunlar yaşadılar. İşyerlerinde huzur bozuldu; iş barışı bozuldu. Türkiye gibi çağdaş bir ülkeye, emekçilerine böylesine çirkin uygulamalarla yaklaşmak hiç yakışmamaktadır. Emekleriyle, alın terleriyle çalışan bu insanları, konu-komşularının ve akrabalarının yardımlarına muhtaç hale getiren iktidar partisi yöneticilerini uyarıyoruz. Elinizi, emekçilerin yakalarından çekin. Alın teriyle oynamayın.
Hak gaspına tevessül etmeyin. Devleti yönetenlerin, daha fazla hassasiyet göstermeleri gerektiği apaçık ortadadır. Adı sosyal devlet olan bir devletin, sadece işverenin yanında değil, fakir-fukara ve yoksun insanlarının da yanında olması lazımdır.
Ayrıca, pandemi dönemi boyunca, bankalara kredi borcu olan işçilerin bu borçlarının, belli bir süreyle ve faizsiz olarak ertelenebileceği duyurulmuştu. Ancak yapılan bütün ertelemelerde, banka borcu olan insanların fahiş faiz oranlarına maruz bırakıldıkları da ortadadır. Devlet, emekçilerini kendisine borçlu hale getirdiği gibi, mevcut banka borçlarını da katlayarak, o bankalara karşı insanını çaresiz hale düşürmüştür. Bu durum da, borcu borçla kapatma bahtsızlığını insanların karşısına çıkarmıştır.
Bütün bu olumsuzluklar karşısında emekçilerimizin haklarını savunmak ve bu hakların takipçisi olmak her Cumhuriyet Halk Partilinin görevidir. Bu, siyasî bir görev olmanın dışında insanî de bir görevdir. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi bu; ülkemizin birliği, dirliği ve bütünlüğü için de çok önemlidir. Biz, her evde huzurun olmasını istiyoruz. Her evde bereketin olmasını istiyoruz. Emekçilerimiz, alın teri döktükleri iş yerlerinde bu emeklerinin karşılığını mutlaka almalıdırlar. CHP olarak bu bizim temel hedefimizdir.
Güncelleme Tarihi: 11 Eylül 2020, 17:51