Kdz. Ereğli Belediyesi’nin düzenlediği ‘Ereğli Geleceğini Konuşuyor’ toplantısı siyasi parti, STK temsilcileri ve halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti. "Erdemir’in kazandırdıklarının, OYAK’ın kaybettirdiklerinin" konuşulduğu toplantıda Belediye Başkanı Halil Posbıyık OYAK Yönetimi’ne tepki gösterdi, halka "Eylemlere hazır olun" çağrısı yaptı. Katılımcılar OYAK’ın Ereğli’deki uygulamalarından rahatsızlıklarını dile getirdiler. El ele poz veren katılımcılar OYAK'ın yarattığı sorunların çözümü için birlikte mücadele etme kararlılıklarını dile getirdiler.
"Ereğli Geleceğini Konuşuyor" toplantısının ilki, ilçedeki Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Örgütleri ve halkın yoğun katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Belediye Başkanı Halil Posbıyık Pazartesi gününden itibaren konuyu yargıya taşıyacaklarını açıkladı ve sorunların çözümü için sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade etti. El ele fotoğraf çektiren katılımcılar "Birlikteyiz" mesajı vererek OYAK'a sert eleştiriler yönelttiler. Pek çok sivil toplum kuruluşu temsilcisi "Belediyenin yanındayız" dedi.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın başkanlık ettiği toplantıda, CHP İlçe Başkanı İsmail Fota , MHP İlçe Başkanı Rahman Demirtürk, İyi Parti İlçe Başkan Yardımcısı İzzet İyioğlu, Saadet Partisi Temsilcisi Gökhan Göktaş, BBP İlçe Başkanı Turabi Çelik, TSO Meclis Başkanı İlhan Yazıcıoğlu, MÜSİAD Şube Başkanı Abdülkadir Çınar, Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem, Esnaf Kefalet Odası Başkanı Hikmet Tezel, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Cevdet Civelek, Muhtarlar Derneği Başkanı Şükrü Kılıç, Yeminli Mali Müşavir Erol Şahin, Gazeteciler Derneği Başkanı Necati Günay kürsüde yer aldılar. Katılımcıların büyük bölümü söz alarak OYAK'a tepkilerini dile getirdi.
Hükümeti temsilen toplantıya davet edilen AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır mazeret bildirerek toplantıya katılmadı.
Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Barış Pınarı harekatını gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başarı dileğinde bulunarak başladığı konuşmasında Kdz. Ereğli’ye ‘Erdemir’in kazandırdıkları, OYAK’ın kaybettirdikleri’ konusunda bilgiler sundu.
Ereğli’nin çok önemli günlerden geçtiğini belirten Posbıyık şunları söyledi:
"Bugün çok önemli bir konu hakkında toplandık. Ereğli var olma veya yok olma noktasında. Özelleştirme için sivil toplum örgütleri ile basın mensuplarıyla, çalışanlarımızla, esnafımızla büyük mücadeleler verdik, özelleştirmede maalesef dediklerimizi yaptıramadık. Ve OYAK, Erdemir’i satın aldı. OYAK aldığı zaman sevindik, milli bir kuruluşumuz aldı, dedik. Ama şimdi inanın halkın arasındayım herkesin söylediği 'Keşke fabrikayı OYAK almasaydı da yabancılar alsaydı.' Eskiden yabancılar almasın isterdik ama halk o kadar bunaldı ki artık bunu söylüyor. Biz Erdemir için canımızı veririz. Erdemir, Ereğli’nin büyümesini sağlamıştır. Gelişmesini sağlamıştır. Erdemir, sadece Ereğli’nin değil Türkiye’nin, Avrupa’nın, Dünyanın öncü üretim merkezlerinden biridir. Erdemir ile iftihar ediyoruz, gurur duyuyoruz ve Erdemir’in büyümesi için belediye olarak yapacağımız bir şey varsa tüm Meclis üyelerimle, ekibimle birlikte gece gündüz plan tadilatı imar planı gibi üzerimize düşen görevlerin tümünü yapmaya hazırız. Erdemir bizim canımızdır. Ben de Erdemir’de uzun yıllar çalıştım, çoluğumun çocuğumun rızkını oradan kazandım. Allah Erdemir’i kuranlardan, Allah, Erdemir’i bugünlere getirenlerden razı olsun. Öncelikle Erdemir’in, Ereğli’ye vermiş olduğu katkıları anlatmak mümkün değildir. Bugün bizim tepkimiz ERDEMİR’e değil, OYAK yönetiminedir. Bu toplantıda iki konumuz var. Kdz. Ereğli’ye Erdemir’in kazandırdıkları, Kdz. Ereğli’ye OYAK’ın kaybettirdikleri. Erdemir hep kazandırdı ama OYAK hep kaybettiriyor. Kaybetmeye devam ediyoruz. Esnafımız perişan vaziyette. Kamyoncular, işçiler perişan vaziyette. Her gün fabrikadan adam atılıyor. Burada kalmayacak daha atılacak. Bugüne kadar çok mücadeleler verdik ama birlik ve beraberlik içinde olamadık. Özelleştirmeye tam karşı çıkamadık. Erdemir işçisinin yüzde 35 kesintisine tam karşı çıkamadık. Nasıl olur! 'Zarardayım' diye işçinin maaşını kestiler. Şimdi işçi, esnaf zararda, biz zarardayız. Erdemir bize bir şey veriyor mu? Daha boğazımızdaki lokmayı almak için elinden gelen gayreti gösteriyor."
OYAK ADETA BİR CANAVARA DÖNÜŞTÜ
OYAK yönetimine tepki gösteren Başkan Posbıyık, Ereğli’nin Dilovası gibi bir şehre dönüşmeye başladığı uyarısını yaptı ve şu noktaların altını çizdi:
“OYAK kentte yaşayan insanlara karşı. Denizde yaşayan tüm canlılara, kuşlara, doğaya, toprağa karşı suç işlemektedir. Yasalar ne derse desin asıl olarak OYAK vicdanlarımızda suçludur. Başlangıçta ekonomik kalkınma ve çağdaşlaşma alanında çok önemli bir yatırım olan Erdemir, milli karakterini yitirdikten sonra adeta bir canavara dönüşmüştür. Bu topraklarda gözü doymak bilmeyen bir canavar doğmuştur. Önce sanayiciyi, taşeronları, esnafı, kendi işçisini ve halkını yok etmektedir. Şimdi de suyumuza göz dikti. Denizimizi, havamızı kirleterek geleceğimizi, çocuklarımızı, torunlarımızı gözüne kestirdi. Bir koluyla havaya ateş, sinter dumanlarını püskürtüyor. Demir cevherini püskürtüyor. Diğer koluyla denizi cürufla dolduruyor. Bu canavara dur demek zorundayız. Bu canavarın beyni İstanbul’da. Ticaret, sac alışverişleri İstanbul’da. Gövdesi Ereğli’de. Kolları da hepimizin hayatına girmiş vaziyette. Gülerken zehirleniyoruz. Yürürken zehirleniyoruz. Lütfen bunları kale alın. Balık yerken zehirleniyoruz. Yüzerken maalesef zehirleniyoruz. Son zamanlarda dikkat ettiyseniz deniz anaları büyüdü, morlaştı ve bacakları ortaya çıkmaya başladı. Denize giremez olduk. Niye? Zehirli cürufu doldurursan denize ne olacak başka! Deniz analarından yarın hiç denize giremeyeceğiz. Dünyanın her yerinde büyük entegre tesisler yeni iş kolları yaratır. Gençlerin umudu olur, girişimciliği, yaratıcılığı, üretkenliği teşvik eder. OYAK Yönetimi ise değil bunları yapmak kara bir bulut gibi üzerimize çöktü. Bu bulutu hep birlikte dağıtmalıyız. Dağıtacağız Allah'ın izniyle. Buna mecburuz, el ele vermeliyiz, kol kola vermeliyiz, barış içerisinde olmalıyız. Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünüyorsak eğer bu canavarı doğru yola getirmek zorundayız. Ereğli’nin yüzde 90’ı Ereğli’de olup bitenleri bilmiyor. Ereğli kuzu gibi bir şehir olduğu için, ses çıkmadığı için aynen Dilovası gibi olmaya doğru gidiyor. Bunun için sizleri bilgilendirmek istiyoruz."
ERDEMİR NASIL BU HALE GELDİ?
Belediye İnşaat Mühendisi Mustafa Çevik katılımcılara, Erdemir’in kuruluşundan günümüze kadarki süreci anlatan bir sunum yaptı.
İşte o gerçekler;
“1960 yılında Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. nin kuruluşu için özel kanun çıkarıldı ve Erdemir kuruldu. 1961'de kazı ve inşaat çalışmaları başladı. 1965 yılında Erdemir yıllık 0.5 milyon ton ham çelik kapasitesi ile üretime başladı. 27 Şubat 2006 tarihinde Erdemir kamu hisselerinin OYAK Grubu’na devri ile özelleşti. 2013'te Erdemir’in merkezi İstanbul’a taşındı.
OYAK SONRASI ERDEMİR
OYAK Erdemir, önce birinci ligde mücadele eden, Voleybol, Basketbol, Güreş gibi spor takımlarını kapattı. Elde ettiği başarılarıyla gurur duyduğumuz takımlarımızın futbol, basketbol, voleybol, güreş, boks gibi branşların altyapılarını da kapattı. Belediye olarak biz sahip çıktık. Amatör spor kulüpleri ve Ereğli halkı Erdemir Spor Salonu’ndan yeteri kadar yararlanamıyor. Erdemir futbol sahasından yeteri kadar yararlanamıyor. Resmi maçlardan ücret talep ediyor. Erdemir Hastanesi'ni dahi özelleştirdi. Bir yanık merkezi dahi kurmadı. Fabrikada işçilerimiz yandı, şehir dışına gitmek zorunda kaldılar. OYAK, Erdemir Sineması'nı kapattı. Eğitim faaliyetine destek vermediği gibi; okul mezuniyet törenleri ve müsamerelerinde öğrenci ve öğretmenlere Erdemir Kültür Merkezini 4.750 TL’ den kiralamakta ve eğitimden de kar etmek peşindedir.
YÜZLERCE İFLAS VAR
Özelleştirme sonrası Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (OYAK) satılan Erdemir’de yöneticilerin uyguladığı satış, satın alma, nakliye ve taşeron politikaları 170 bin nüfuslu Ereğli'de ticaret yapan yüzlerce işadamı, sanayici ve tüccarın iflas etmesine neden oldu.
SAC TÜCCARI KALMADI
OYAK yönetiminin izlediği kar odaklı politikalar nedeni ile özelleştirme öncesi ilçemizdeki ticari hareketlilikten ve sayıları binleri bulan nakliyeciler ile 600 civarındaki sac tüccarından iz kalmamıştır.
OYAK yönetimi müteahhitlik işlerini OYAK bünyesinde yer alan OYPA’ya, nakliye işlerini yine OYAK bünyesinde bulunan OMSAN firmasına yaptırıyor. Saç satışını da OYAK bünyesinde kurulan ERSEM adlı şirket üzerinden yapıyor.
OYAK Erdemir’in gelişimine gece gündüz özveriyle büyük katkı sağlayan, emek veren firmalara iş vermemekte ve yaşam hakkı tanımayarak yok etme çabasındadır.
Bölgemizde yetiştirilen sebze ve meyveleri bölge dışından tedarik etmekte ve çiftçiliği bile bitirmek istemektedir.
OYAK Erdemir, liman gemi acenteliği kurarak Kdz. Ereğli’de 50 senedir deniz taşımacılığında hizmet veren kurumları, acenteleri işsiz bırakmaktan çekinmemiştir.
1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu'na göre Erdemir'in ödemekle mükellef olduğu bina emlak vergisi için, yasalara ve hukuka uygun davranmasını beklemekteyiz. Yasal sorumluluklarını hiçe sayıyor.
Türkiye’de Aralık 2018‘den itibaren Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi’ni ödemeyen Tek kuruluş Erdemir.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ve 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na uygun olarak Erdemir'e tahakkuk eden ve ödemekle yükümlü olduğu Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi'ni yasalar ve hukuk çerçevesinde ödemesi gerekmektedir.
MAAŞLAR DÜŞÜYOR, İŞÇİLER ÇIKARILIYOR:
İstihdam konusunda bırakın yeni alımları, mevcut çalışanları çeşitli bahanelerle işten çıkarmaktadır.
OYAK, önce çalışanının hakkını gasp ederek 'Ya 1400 işçi işten çıkarılacak ya da 12 bin 587 çalışanın maaşları 16 aylığına yüzde 35 indirilecek' diyerek, çalışanlarını iki insafsız çözüm arasında tercih etmek zorunda bıraktı.
EREĞLİ’YE SU BİLE VERMEK İSTEMİYORLAR
DSİ Genel Müdürlüğü’nün Resmi İnternet Sitesi’nde 06/09/2019’da yayınlanan Kızılcapınar HES Projesi müracaat şartları arasında şu ibare var: 'Baraj su seviyesinin Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş’nin bir aylık su ihtiyacını karşılamayacak düzeye düşmesi halinde, su tekrar planlanan seviyeye yükselinceye kadar yalnız Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. tarafından kullanılacaktır.' Bu, açıkça Ereğli halkının yaşam hakkını yok saymaktadır.
Barajdaki su kullanım hakları 1989 ve 2018’de DSİ-ERDEMİR-KDZ.EREĞLİ BELEDİYESİ arasında imzalanan protokoller ile şöyle belirlenmiştir: Erdemir'in yüzde 61, belediyenin yüzde 29, sulama suyu yüzde 10...
Kdz Ereğli halkının içme suyu önceliğinin yok sayılmasına, OYAK’ın ticari üretiminin bizim yaşam hakkımızın önüne geçmesine asla göz yummayacağız. Bu haliyle dayatılması durumunda konuyu Ereğli halkı ile birlikte yargıya taşıyacağız.
HES İnşaatı esnasında mevcut içme suyu isale hattımız proje gereği reloke (yer değiştirileceği) edileceğinden Ereğli içme suyundan hem de belirsiz bir süre yoksun kalacaktır.
ERDEMİR OYAK İLE BERABER ÇEVRE DUYARLILIĞINI DA KAYBETTİ
Özellikle, son dönemlerde Erdemir kaynaklı hava kirliliği, insan sağlığını tehdit etmeye devam etmektedir. Nadir görülen hastalıkların sayısında hızla artış olduğu ortadadır.
Kirliliğe bağlı olarak sebze ve meyvelerdeki azalma ve bitki örtüsü giderek yok olmaya devam etmektedir. Cevher tozunun ve atık malzemelerin açıkta olması kentimize ve insan sağlığına büyük zarar vermektedir.
İŞTE ERDEMİR KAYNAKLI TEHDİTLER
Bülent Ecevit Üniversitesi'nin belirlemelerine göre Ereğli halkına yönelik Erdemir kaynaklı tehditler şunlar:
Tesislerde stoklanan kömür, hammadde vb. yığınlardan ve bacalardan yayılan toksit madde etkisi, yanıcı maddelerden kaynaklanan sıcaklık etkisi, tesislerde stoklanan kömür, hammadde vb. yığınlardan yayılan toz etkisi, yangın tehlikesi, elektromanyetik etki, tesislerde oluşan yüksek seviyeli gürültü etkisi, tanklarda depolanan sıvı ve gazlara ilişkin patlama etkisi...
CÜRUFU DENİZE DÖKÜP YENİ ALAN ELDE ETTİLER
Çelik üretimi yıllık 4.5 milyon ton seviyelerinde. Bu üretimin yüzde 20'si cüruf atığı olarak fabrika sahası içinde bulunan Hazine'ye ait arazide depolanıyor. Deniz dolgusunun büyük bölümünün 40 yıldır bu cürufla yapıldığı belirlendi. 2004 yılından itibaren baktığımızda 300 bin metre kare alan (Yani OSB sahasının bir buçuk katı) cürufla yapıldı.
TÜBİTAK Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü raporunda atık cürufların analiz sonuçları değerlendiriliyor. Hazırlanan raporda cürufun 'tehlikeli' olduğu vurgulanıyor. TÜBİTAK raporunda, atığın yağmur, sızıntı gibi nedenlerle sulu ortam olan deniz, göl, kanalizasyon gibi yerlere karışmasının engellenmesi gerektiği uyarısı yapılıyor. Raporda atıkların, açık alanda geçici olarak bile depolamasının tehlikelerine dikkat çekiliyor.
ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ OLMA PEŞİNDELER
Erdemir bütün bunların yanında daha büyük bir planın peşinde ve bunun yasal altyapısı hazırlandı. Erdemir, ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ ilan edilme gayretinde.
06.08.2019 Tarih ve 30854 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “ENDÜSTRİ BÖLGELERİ YÖNETMELİĞİ” Erdemir için şu adımların altyapısını hazırlamış durumda:
Fabrika sahası içinde kalan, Hazine'ye ait ve şahıs arsaları devlet tarafından bedelsiz olarak Erdemir’e tahsis edilebilecek.
Erdemir içinde bulunan Hazine arsalarının bugünkü değeri 4 milyar TL civarında. Bu durumda bu arsalar Erdemir’e peşkeş çekilecek.
Fabrika sahasının içindeki tüm imar ve ruhsat işleri bakanlık tarafından yapılacak. Tüm vergi ve harçlardan muaf olacak. Ereğli halkına hizmet için gerekli ve önemli gelirler yok edilecek.
Açış konuşmaları ve sunumun ardından katılımcılar söz alarak konuyla ilgili yaklaşımlarını dile getirdiler. İşte katılımcılar ve görüşleri:
"BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ"
Esnaf Kefalet Kooperatif Başkanı Hikmet Tezel:
2000’li yıllarda Ereğli vergi ve tahsilatta Türkiye 11’incisiydi. Erdemir’in daha önce şehre büyük katkıları oluyordu. Son zamanlarda bu yok. Ereğli’de iş olmadığı için çocuklarımız dışarıya gidiyor ama Erdemir’e dışarıdan insan alınıyor. Yapılan ihalelerde esnafımız Erdemir’den iş alamaz halde. İhaleler İstanbul’da yapılıyor. Erdemir’in karı yüzünden Ereğli teşvik kapsamına alınamıyor ve şehre yatırımcılar da gelmiyor. Biz Esnaf Odası olarak Belediye Başkanımızın yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. OYAK Yönetimi Ereğli’ye yüzünü dönmelidir.
"ERDEMİR EREĞLİ HALKININ PARASINI İADE ETSİN"
Yeminli Mali Müşavir Erol Şahin:
"Ereğli Belediyesi'nin yani Ereğli halkının yasal hakkı olan kaynaklarının kesilmeye çalışıldığı bir zaman diliminde burada bulunmak benim için ayrıca bir önem arz ediyor. Belediye başkanımızın anlattıklarından bir ders çıkarmamız lazım. Bir kuruluşa, bir tesise bir kent olarak göbekten bağlı olursanız büyük sıkıntı içerisine girmeniz mümkün. Oraya bir de halkını düşünmeyen yöneticiler gelmiş ise hem belediyeye hem de halka büyük sıkıntılar yaşatır. Gelir kaynaklarımızı çeşitlendirmeliyiz. Her şeyden önce yatırımcı huzur ve birliktelik arar. Kentimizde ulaşım, enerji, nitelikli iş gücü, limanın yanında huzur ve birlikteliğin oluşması olmazsa olmazlardandır. Bugün böyle bir toplantıyı düzenlediği ve bizleri bir araya getirdiği için sayın Başkanımıza teşekkür ediyorum. Hiç bir siyasi kaygı ve beklenti Ereğli’nin menfaatlerinin üzerinde değildir. Tüm dünyada ve ülkemizde şirketlerin faaliyet gösterdikleri topraklara, yöreye destek vermesi, zorunlu projelere imza atması beklenen şeydir. Ereğli’mizde bu maalesef böyle değil. Şu andaki OYAK yönetimi Ereğli halkına zulüm ediyor. 6 milyar kar açıklıyorlar; faaliyet gösterdiği yöreye bir çok şeyi esirgiyorlar. OYAK Yönetimi gelip Ereğli halkının paralarını iade etmeli vermesi gereken vergileri de son kuruşuna kadar vermelidir. Bu mücadeleye giren belediye başkanına ve Ereğli halkına vermemiz gereken destek ne ise her zaman vereceğimi bilmenizi istiyorum. OYAK yönetimine inancımız kırıldı, Endüstri Bölgesi konusunda bu şartlarda bizim evet dememizi beklemesinler. ERDEMİR’in Özel Endüstri Bölgesi olmaması için ben üzerime düşeni yapıyorum. 20 dakika sayın Cumhurbaşkanımıza Erdemir’i şikayet ettim, Endüstri Bölgesi olmasının karşısındayım. "
"OYAK'IN TARZINA KARŞIYIZ, POSBIYIK'LA BİRLİKTEYİZ"
TSO Meclis Başkanı İlhan Yazıcıoğlu:
"Biz Erdemir’e karşı değiliz. OYAK yönetiminin yönetim biçimine ve tarzına karşı çıkıyoruz. Bunun için de Belediye Başkanımızın TSO olarak yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. KARDEMİR’in Karabük’te yaptıkları ortada. Erdemir çevreye hassasiyetini göstersin, kurum öyle bir hale geldi ki robot sistemi olsa robot getirip işçileri çalıştırmayacak durumdalar. Muhatap da bulamıyoruz. Erdemir’in içi boşaltılmış, bütün alım satım İstanbul’a taşınmış. Saç tüccarımız kalmadı, sanayicimiz kalmadı, ÇSM işini kendileri yapıyorlar. HES olayında da Ereğli’nin suyu sıkıntıya girecek. TSO olarak biz yeni yapılacak fakültelerden birinin binasını yapma kararı aldık. OYAK'tan da diğerini yapmasını bekleriz."
"OYAK KAR DÜŞÜNECEĞİNE ORDUYA ZIRH ÇELİĞİ DÜŞÜNSÜN"
MÜSİAD Şube Başkanı Abdülkadir Çınar:
"OYAK devraldığında 'Biz bu fabrikayı 10 milyon tona nasıl çıkarırız' diye düşünmeliydi. 'Türkiye’de üretilmeyen paslanmazı, galvanizi diğer otomotiv sacını nasıl üretirim hizmetini yaparım’ diye düşünmeliydi. Ama ne yapıyorlar burada başka kuruluşların yaptığı ÇSM hizmetlerini yapıyorlar. Ordu dediğimizde biz ne anlıyoruz. Askerin kuruluşu olabilir. Ben Erdemir’i aldığımda doğuda güneydoğuda askerimizin aracı mayına çarpıyor, içinde bir sürü şehit veriyoruz. Zırh çeliği lazım. OYAK’ın bunu düşünmesi lazım. Burada iş yapan firmaların işini değil. 'Erdemir ile ben askerime nasıl hizmet edebilirim' onu düşünmeli. Cumhurbaşkanımız buraya geldiklerinde ben kendilerine yanlış bilgilendirme olduğunu düşünüyorum. Ve zırh çeliğiyle ilgili hala bir yatırımın olmadığını düşünüyorum. OYAK’ın ordusu ile devletine bu manada sahip çıkması lazım. Kendisinin kar güdümü altına girmemesi gerekir, bulunduğu şehirde sosyal sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Başkanımızın çıktığı yolda Kdz. Ereğli MÜSİAD olarak desteklerimizle yanındayız. Orduya zırh çeliği mantalitesiyle yaklaşmayan OYAK’ın bulunduğu şehre nasıl yaklaştığını artık siz düşünün!"
“İNSANLARIN HAKKINI YİYEMEZSİNİZ”
Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem:
“Odamızla alakalı iki konuda sizleri bilgilendirmek istiyorum. Ereğli’de 12 acentemiz var. Hepsi değerli arkadaşlar. Ne yaptı OYAK kısaca anlatıyorum ‘Ben limanı özelleştiriyorum, taşerona veriyorum. Bir firmaya verdi, limandan ekipmanını çekti. Ondan sonra dedi ki senede bine yakın gemi geliyor. 10,5 milyon ton kapasiteyle çalışıyor Erdemir Limanı. Gerçekte kapasitesi 20 milyon ton. Yüzde elli ile çalışıyor. Bütün acentelikleri ben yapacağım dedi. Oyak Denizcilik diye bir şirket kurdu. Acentelerimizin işini elinden aldı. Acentelerimiz bugün oturuyorlar. Yanlarında 50-60 kişi çalışıyordu. Onları işten çıkartmak zorunda kaldılar. Bir çok yan faktörler de var bundan rahatsız olan. Acentalar gemilerden 100-200 dolar para kazanıyorlardı, OYAK gözünü ona dikti. Askerlerin şirketi olabilirsin, askeri kurumları da temsil edebilirsin ama bu sana insanların hakkını yeme hakkı vermez. Bir gün bu güç el değiştirir.
Ereğli’de Türkiye’de hiçbir ilçede ve bir çok vilayette olmayan 4 denizcilik okulu var. BEÜ Denizcilik Fakültesi, BEÜ Denizcilik Meslek Yüksekokulu, BEÜ Alaplı Gemi İnşa Yüksekokulu ve Hetice Erdem Denizcilik Meslek Teknik Lisesi var. Kanun gereği bu okullarda okuyan öğrenciler 2’nci ve 3’üncü sınıflarda mutlaka staj görmek zorundalar. OYAK Yönetimi Limanını taşerona verdiği için son 3 senedir staj yapılmıyor. Öğrencileri Gemlik’e gönderiyoruz. Stajlarını yapmadan bu öğrenciler okulu bitirseler de mezun olamıyorlar. Bu sosyal barışı bozmak değil mi? Sayın Başkanın liderliğinde bu toplantıları sık sık yapalım ve radikal kararlar alalım.”
“KANSER ERDEMİR ÇALIŞANINI SEÇMEZ”
Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Gökhan Göktaş:
“Belediye Başkanımız önemli şeyler söylüyor özellikle Erdemir’de çalışanlar ve aileleri de bazıları gibi Posbıyık kavga ediyor diyorlar. Bakın kanser Erdemir çalışanını seçmez. Seni beni seçmez. O cüruftan bir midye, bir mezgit kanser kapar ve o midyeyi hangimizin yiyeceği belli olmaz. Cüruf sızmıyor, direk atılıyor. Çocuklarımız kanser olacak deniliyor burada en önemli şey bu. Cüruftan 300 bin metrekare alan kazandı. Yani OSB’nin bir buçuk katı. Orada kaç tane fabrika var. 4 milyar TL’lik o arazilere Erdemir daha düne kadar Milli Emlağa çok cüzi paralar ödedi. OYAK 15 yıldır Ereğli’ye yüzünü dönmüyor, ilgilenmiyor. Belediye başkanına ve iktidarın ilçe başkanına 6 aydır randevu vermiyor. Rahmetli İbrahim İzmirlioğlu’nun hemen her mahallede isminin olduğu bir okul var. OYAK’ın Ereğli’de bir anaokulu bile yok. Kültürel, sosyal hiçbir desteği yok. HES kurarsa Ereğli’ye su vermeyin, insanlar ölsün diyor. ÇED raporu düzenlenmiyor birileri masa başında Ereğli’yi yok saymış.”
“MUHALEFET-İKTİDAR EL ELE OLMALIYIZ”
Muhtarlar Derneği Başkanı Şükrü Kılıç:
“Her şeyin başı birlik beraberlikten kaynaklanıyor. Erdemir bize sırtını döndüyse dönüp kendimize bakmalıyız. Karabük bakın ne yapıyor. Bir oluyor, hizmet alıyor. Biz ne yapıyoruz siyaset, siyaset. Erdemir meslek lisesinden kimse almıyor. Biz Muhtarlar Derneği olarak gövdemizi taşın altına koyuyoruz, muhalefeti, iktidarı hep beraber Ereğli menfaatlerinde sizleri destekliyoruz.
“ERDEMİR KAMYONCU ESNAFI BİTİRDİ”
Şoförler Odası Başkanı Civelek:
“2000 senesinde 2500 şoför esnafı vardı. 2015’te 50 tane kaldı. Kooperatif kurduk Erdemir’den yeterli iş alamadık. Erdemir Omsan’ı kurdu, bizim kamyoncu esnafını bitirdi, şimdi mazot parasına çalışıyorlar. Başkanımıza bu toplantı için teşekkür ediyoruz. Erdemir çok şey verdi ama OYAK çok şey aldı. Biz şoför esnafı olarak başkanımızın yanındayız.”
“ERDEMİR FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNMELİ”
Kdz. Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanı Necati Günay:
“Erdemir eskiden bir okuldu. Erdemir’den belediye başkanı, milletvekili, bakanlık düzeyinde görev yapan arkadaşlar çıktı. Şimdi biz belediye başkanımızın önderliğinde Erdemir’i eski ayarlarına geri döndürmek için her şeyi yapacağız.”
Gündem
Güncelleme Tarihi: 12 Ekim 2019, 19:45