Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanı Necati Günay Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili açıklamasında hapisteki gazetecilere göndermede bulundu. Günay, “bizim burada aslında Çalışan Gazeteciler Günü kutlaması değil, bu meslektaşlarımızın bir an önce hak ettikleri özgürlüklerine kavuşmasını sağlamak için eylem yapıyor olmamız gerekiyordu” dedi.
Dernek Başkanı Günay ve dernek üyesi gazeteciler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Atatürk Anıtı’na çelenk sundu.
Dernek Başkanı Günay, burada yaptığı konuşmada, her yıl 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde olduğu gibi bugün de içlerinin buruk olduğunu, yüreklerinin acıdığını ifade etti.
Anayasal hakları ellerinden alınan, anayasl güvencelerine rağmen gazetecilik faaliyetleri nedeniyle çok sayıda gazetecinin “Silivri toplama kampında” çile çektiğini belirten Günay şunları söyledi: “Ömürlerini FETÖ ile F tipi yapılanma ile mücadelede geçiren onurlu, demokrat ve sadece siyasal iktidara muhalif oldukları gerekçesiyle FETÖ’cü diye suçlanarak cezaevlerinde yatırılırken, bizim burada aslında Çalışan Gazeteciler Günü kutlaması değil, bu meslektaşlarımızın bir an önce hak ettikleri özgürlüklerine kavuşmasını sağlamak için eylem yapıyor olmamız gerekiyordu.
Bir ülkenin aydınları özgür, gazetecileri özgür, düşünürleri özgür ve tüm emekçileri özgür değilse o ülkede demokrasiden ve basın özgürlüğünden söz etmek çok komik ve insanların akılları ile dalga geçmekten başka bir şey değildir. Türkiye’de basına karşı yapılan baskılar akıl tutulmasından başka bir şey değildir.”
YEREL BASINA YÖNELİK UYGULAMALARA KINAMA
Günay, Basını susturmanın ve basını önce ekonomik yaptırımlarla köşeye sıkıştırmanın utanılacak bir durum olduğunu savunarak şunları kaydetti:
“Yaşadığımız bölgemizde bazı kurumların yerel basın arasında nifak tohumlarını derinleştirici uygulamalar yaptıklarını esefle izliyoruz. Yerel basında ‘bize yakın’ veya ‘bizden olmayan’ gibi ayrımlara artık bir son verilmelidir. Yaygın medyadaki ‘Havuz Medyası’ anlayışının yerelleştirilerek bölgemizde de bu çirkin anlayışı nefretle kınıyorum. Yerel basın üzerinde yerel havuz medyası yapılanmasına çanak tutanları, bu yapılanmay prim verenlere burada söylenecek tek bir sözümüz var.
Onlara takvim yapraklarının sonbahar rüzgarındaki gibi hızlı döküldüğünü hatırlatmak istiyorum. Ereğli yerel basını ağır bedeller ödeyerek bugünlere geldi. Gazetecilerimiz yeri geldi kağıt parası bulamadı, yeri geldi gazetesini basacak kalıp parası bulamadı, yeri geldi matbaaya ödeyecek baskı parsı bulamadı. Evet, Ereğli basını böyle zor günleri gördü ama böylesi eşi benzeri olmayan ‘Bizden olan-bizden olmayan ayrımcılığını görmedi.”
Konuşmaların ardından basın mensupları hatıra fotoğrafı çektirdi. Törene Ereğli ve Alaplı ilçelerinden basın mensupları katıldı.