Şahin, “Görev verilirse yeniden adayım”

AK Parti Kdz. Ereğli Belediye Başkan Adayı ve Yeminli Mali Müşavir (YMM) Erol Şahin, AK Parti ilçe kongresi, kendisinin adaylığı, Ereğli ekonomisi, Erdemir’in yatırımları ve Halil Posbıyık’ın düzenlediği toplantılara neden katıldığını ilk kez açıkladı.
AK Parti Kdz. Ereğli Belediye Başkan Adayı ve Yeminli Mali Müşavir (YMM) Erol Şahin gazeteci Yeşim Özdoğan’ın hazırlayıp sunduğu ve gazeteci Vedat Kılıç’ında katıldığı İz’lenin programının konuğu oldu. Şahin programda AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanlığı görevinin kendisine verildiğinde kabul edip etmeyeceğini ilk kez programda açıkladı. 
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın düzenlediği “Erdemir” konulu platforma neden katıldığını da programda açıklayan Şahin, görev verildiği takdirde 2024 yılında Kdz. Ereğli Belediye Başkanlığına yeniden aday olacağını söyledi.
İşte programda Erol Şahin’in konuşmalarından kesitler;

“Borçlanarak büyümeye çalışıyoruz”
Bir kentin ekonomisi diğer bütün unsurlar ile birlikte değerlendirilmeli. Ekonomi tek başına ivme kazanan bir unsur değil. Yatırım ve kalkınma için gerekli zemin hazırlamamız gerekiyor. Bunun önünde ki engelleri tespit edip, gidermek gerekiyor. Ereğli sıradan bir ilçe değil. Liman kenti olan, yetişmiş insan gücü olan, sanayi kenti olan bir ilçede yaşıyoruz, eksikliklerimiz tabi ki var. Biz Erdemir’in alternatiflerini ortaya koymada biraz geç kalmışız. Sanayilerimizi geliştirmekte geç kaldık. Şuan Ereğli’de ekonomik olarak çok iyi olan meslek grupları, çok kötü olan meslek grupları da var. Ama Ereğli’de şuanda genel olarak ekonomik sıkıntı var. Yatırımcı güven ister, para kazanmak ister ve ticaretini yaparken sıkıntı yaşamak istemez. Bizim yapmamız gereken, Ereğli’ye gelecek her yatırımcı için arsasının hafriyatı, yolunu, suyunu, kanalizasyonunun temin etmek. Şuanda büyük sıkıntısı olan esnaf ve tüccarlarımız için öneri olarak, gayrimenkuller değer kazanmaya başladı. Biz bilançoları incelediğimizde en çok şurada sıkıntı yaşıyoruz; sermaye ile borçlanmanın bir oranı vardır. Şirketler genellikle en az yüzde 10 sermaye koyarlar. En fazla sermayesi kadar borç yaparlar. Bizim Ereğli’mizde şirketlerin sermayesinin 5 katı hatta 10 katı borçlanmalar var. Yani borçlanarak büyümeye çalışıyoruz. Sonra en ufak kriz anında tepe taklak oluyoruz. Bazen çok cesur yatırımcı olmak şirketinizi batıracak noktaya getirebiliyorsunuz. Ereğli’de bunun birçok örneği var. Ereğli’de ihracatçı firmalarımız var, bunlar çok güzel kazanıyor, döviz yüksekliği ile ama piyasaya iş yapanlar ise sıkıntı yaşıyor. Ereğli’de gelir kaynaklarımızı arttırmakta sıkıntı yaşıyoruz. Sadece bir yere, bir sektöre bağlı kalarak bir şehrin büyümesi mümkün değil. Alternatif üretmemiz lazım.

“Ereğli Kalkınma Ajansı kurulması lazım”
Yatırımcıyı ikna etmek için yeterli bilgi ve donanıma sahip olmalısınız. Bu bilgi donanıma sahip insanlarımız olmalı ve bunların bir ofisi olmalı. Bunun adına Ereğli yatırım ofisi mi dersiniz, Ereğli kalkınmamı dersiniz, ne derseniz deyin. Böyle bir çalışmanın acil yapılması lazım. Bölgemize gelen bir yatırımcının Ereğli’de hangi teşviklerden yararlanacağını biliyor olması lazım. Bunların tamamını birinin söylemesi mümkün değil. Gıda da hangi teşvikler var, şuanda sorsanız bunu kaymakamlıkta kaç kişi bilebilir. Ya da maden sektörü, ya da balıkçılık sektöründe hangi teşvikler var. Turizm için neler yapılabilir, kimlerden faydalanılabilir. Bunun için bir dokümantasyon oluşturmak lazım ve yatırımcıya sunmak lazım. Yatırımcıları Ereğli’ye davet edecek bir mekanizmanın olması gerekiyor. Bu insanların bu yatırımları yapmasına sebep olabilecek ne kadar avantaj varsa, Ereğli olarak bu avantajları nasıl arttırabileceğimizin hesabını yapmamız lazım. Şuan Türkiye’de parası olup da yatırım yapmayan bir sürü insan vardır, eminim. Bu bahsettiğim organizasyon ile dediğim insanları bulup, Ereğli’ye yatırım çekmeliyiz. Yatırımcılar için arsa üretmemiz lazım. Bana sorarsanız, yerel yönetimlerden, belediyelerden, kaymakamlıktan, ticaret odalarından, esnaf odalarından, bakanlık yetkililerinin de olduğu bir ortam oluşturmamız lazım. Ereğli’nin göreceli üstün olduğu sektörlerde öne çıkartmalıyız. Bu yapı, yatırımcının Ereğli’ye sıcak bakmasını sağlar. Birde dışardan gelen yatırımcıdan ziyade bizim yani Ereğli iş adamlarının bir araya gelerek, müşterek yatırım yapma kültürü de zayıf. Anadolu’nun birçok kentinde örneği var, ortaklıklarla kalkınma çok güzel hale getirilebiliyor. Tek başınıza yapamadığınız bir işi 3 veya 4 ortak borçlanmadan yapabiliyorsunuz. Erdemir’e bağlı kalarak Ereğli’nin büyümesi bir yere kadar.

“Amaç bağcıyı dövmek ise ben orada yokum”
Ereğli ile Erdemir et ile tırnak gibi. Bizim gururumuz, ihracat yapıyor, katma değer sağlıyor, istihdam sağlıyor. Erdemir’siz bir Ereğli düşünemiyorum. Sadece Erdemir ile ayakta kalan bir Ereğli’yi de asla kabul etmiyorum. Erdemir’e alternatif oluşturmamız lazım. Bazı problemlerimiz var mı evet var, ama bunlar çözülemeyecek problem yok. Bizim seçim döneminde bir projemiz vardı, yeni fakültelerin kurulmasıydı. Hazır yerimizde vardı fakat, eski hastane binasının askerideydi, biz durumu Sayın Cumhurbaşkanımıza aktardık ve hemen talimatı verdi, kaldırıldı. Sayın Kaymakamımızdan çok güzel bir haber aldık. Erdemir’in Ereğli’ye bir fakülte yapacağının sözünü vermiş. Bu çok güzel bir gelişme, bir yatırımın önünü açtık. Diğer fakülteyi de Ereğlililer olarak biz yapmalıyız. Erdemir ile Ereğli’nin ilişkilerinin güzel bir seyre gitmesi beni mutlu ediyor. Kavgalı eve kimse kız vermez dolayısıyla biz, sanayicilerimiz ile iyi ilişkiler içerisinde olmalıyız. Erol Şahin olarak ben her zaman Ereğli için buradayım. Yeter ki bileyim art niyet olmasın. Bileyim ki amaç üzüm yemek olsun bağcıyı dövmek değil, Eğer amaç bağcıyı dövmek ise ben orada yokum.

“Konu Ereğli olduğundan Erol Şahin’inde söyleyecek lafı vardır”
Bana bu davet geldiğinde “Ereğli’nin Geleceği Konuşuluyor” diyordu. Ben Ereğlili bir kardeşinizim, Ereğli’de yaşayan 10 kişiden 4’ünün oyunu almış bir insanım, ayrıca yeminli mali müşavirim meslek gereği de Ereğli’ye katkı sağlayabileceğimiz birçok alan olduğunu söyleyebilirim. Bu mana da bize davet geldiğinde ben Ereğli’nin tüm sorunlarının ortaya döküleceğini düşündüm. O an göre kendimce küçük notlar aldım. Fakat orada daha çok Erdemir ve Ereğli sorunlarına değinildi. Burada da bir sorun var mıydı evet vardı. Çevre kirliliği başta olmak üzere. Ama ben sadece bu konunun değil, her konunun konuşulacağı bir platform olduğunu düşünerek bu platforma dâhil oldum. Ereğli’nin ulaşım sorunu, istihdam sorunu, otopark sorunu gibi birçok sorununda da herhâlde Erol Şahin’in de söyleyecek bir lafı vardır. Böyle bir durumda platformda olarak Ereğli’ye katkı sağlayabileceksem, bu katkıdan kendimi geri tutma şansım yoktu. Çünkü ben oraya sadece Ereğli’nin menfaatlerini düşünerek gittim. Eğer bu amacın dışına taştığını görürsem o zaman kendimi bir daha çek eder, ona göre davranış sergilerim.

“Ben göreve gelseydim sorunları daha kolay aşardık”
Eğer ben belediye başkanı seçilseydim geçen 8 aylık süreçte ilk olarak tekstil atölyesi ve ilk callcenter’i Ereğli’de kurmuştuk en az 300-400 kişi istihdam edişmiş olacaktı. İkincisine de başlamıştık. Çünkü sayın bakanımız bizlere söz vermişti. İkincisi düğün salonumuzu ihale etmiş ya da ihale aşamasındaydık. Gençlik spor bakanlığımız ile yüzme havuzu yapıyor olurduk benim planlarıma göre bu da ihale aşamasındaydı. Kent meydanının hafriyatına da yavaş yavaş başlamış olacaktık diye düşünüyorum. En azından bu seçimden bu yana ki süreçte hükümet desteği ile bunları yapmıştık. Tabi yine burada beni en çok heyecanlandıran, Erdemir’in bir milyar dolarlık yatırımı yaparak, 1000 kişiyi işe alacak olması beni çok mutlu ediyor. Bu yatırımın şuanda zemin etütlerinin yapıldığını duyuyorum. Biz göreve gelseydik birçok sorunu hükümet desteği kolaylık aşmış olabilirdik.

“Hiçbir mazeret başarının yerini tutmuyor”
Ben önce kendime bakıyorum, Erol Şahin acaba bu seçim döneminde yeterli performansı gösterdin mi? Yapabileceğin her şeyi yaptın mı? Tabi baktığımda bazı eksiklerim vardı. Genel manada kısa sürede her yere ulaşmaya çalıştım. Bunları yaparken çok şanslıydım, Cumhurbaşkanımız Ereğli’ye geldi, Cumhurbaşkanımızın Baş Danışmanı Sayın Saadet Oruç Hanımefendi sürekli bizimleydi. Milletvekillerimiz, ilçe teşkilatımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, meclis üyelerimiz hep birlikte çalıştık. Fakat birincisi bizde ittifak kurulamadı. MHP ayrı aday çıkardı. Eski belediye başkanımız BBP’ye geçti ayrıca aday oldu. İkincisi ve benim saha da gördüğüm Hüseyin beyin başkanlığından insanlar memnun değildi. Bu da bizi çok etkiledi, sonuçta AK Partili bir belediyeydi. Yatırım olmamıştı, yatırım olsaydı keşke de borcumuz olsaydı. Hüseyin bey, borç ödemiş. Hüseyin Bey seçimi aldığından gelen oylar emanetti. O dönemde Erdemir, sendikamız ve bir çok kurum hep birlikte Hüseyin beyi destekleme kararı almışlardı ve tam destek vermişlerdi. Bu dönemde o şans maalesef bizde yoktu. Bizim de kendimizden kaynaklanan sorunlar var. Onların sorumluluğunu alıyorum.
“Birkaç isim değişebilirdi”
Meclis listesinde ağırlıklı benim tercih etiklerim vardı. Şöyle bir hatam oldu, listeyi falan bıraktık, ilk günden başladık sahaya çıkmaya. Sakin kafa ile telaşsız bir liste yapma şansımız olsaydı, maalesef bunu sağlayamadık. Ben yine aynı listede olan arkadaşlarımın olacağına inanıyorum belki birkaç isim değişebilirdi. Ama ben arkadaşlarımın tamamının arkasındayım. Onlarla beraber yol yürümekten mutluyum.
“Belediye yönetiminin başarısız olması hepimizi üzer”
Ereğli’nin geleceğine dönük güzel yatırımlar yapacağına inanmak zorundayım yoksa hep beraber kaybedeceğiz. Bende Ereğli’de güzel hizmetlerin yapılacağı noktasında destekçi olacağımı ifade ettim. Sayın başkanıma da ifade ettim. Çünkü şuan ki belediye yönetiminin başarısız olması hepimizi üzer. Başarılı olması içinde hiçbir siyasi endişe duymadan yapmaya hazırım. Yapılan doğrularda var, yanlışlarda ama şuan bunu konuşmanın erken olduğunu düşünüyorum.
 

“Ben hiçbir isme bağlı değilim”
Kongreler bizde, düğün seyran ve heyecanlı geçer. Burada en heyecanlı, en donanımlı, bu görevi yapabilecek en iyi arkadaşı seçmek, bizim geleceğimizi belirliyor. Sıradan bir ilçe başkanı değil, iktidarın ilçe başkanını seçiyoruz. Genel merkezimiz, milletvekillerimiz istişare edeceklerdir, oradan çıkan arkadaşımız bizim başımızın tacıdır. Erol Şahin olarak böyle bir görev talebim yok. Kimse ile de görüşmüş değilim. Adayların kim olduğunu dahi bilmiyorum. Şuanda bizim arkadaşımız Fatih Çakır görevine devam ediyor. Yarın genel merkezimiz devam et de diyebilir, dinlen de diyebilir. Ben hiçbir isme bağlı değilim. Tek bir ölçüm var, AK Parti’nin çıtasının daha da yükseltilmesi, Ereğli’mizin hizmet alması ve temsil edilmesi. Eğer bir arkadaşımız çıkarsa da Fatih Bey’den daha iyi olursa, bana da birisi sorar ise o zaman fikrimi söylerim. Bunun dışında ki her şey dedikodu.

“Görev verilirse yeniden adayım”
Ben aktif olarak görev yapmayı seviyorum. Siyaset yapacaksam belediye başkanlığını kendime daha uygun buluyorum. O yüzden milletvekilliği adaylığını düşünmüyorum. Gelecekte belediye başkanı adayı olabilir miyiz noktasında şartlara bakacağız. Genel merkezimiz belki bizden daha iyi, halk tarafından daha çok destek görecek bir arkadaşımızı alır önümüze koyarsa biz o arkadaşımızı destekleriz, onunla beraber yol yürürüz. Önümüzde ki dönem partim derse ki sen yine aday ol, belirli bir mesafen var, gel bu yolu seninle devam edelim, deneylim derlerse kader. Siyasette kesin şeyler söylemek çok zor, oluryada olmaz diyemeyiz. Kesinlikle belediye başkan adayı değilim demem.

Gündem