Türkiye, tarihinin en kanlı olaylarından 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümümde şehitlerini anıyor, büyük destanı kutluyor. 1 yıl önce meydanlara çıkıp demokrasisine sahip çıkan kahramanlarını bir kez daha yad ediyoruz.
15 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü ( FETÖ) tarafından yapılmak istenen askeri darbenin halk ve polis tarafından engellenmesiyle birlikte 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü olarak ilan edilmesinin 1. Yıldönümü kutlanıyor.
Yarın anma programlarının ve kutlama etkinliklerinin düzenleneceği 15 Temmuzda vatandaşlar demokrasiye sahip çıkmaya devam ediyor.
Zonguldak ve İlçelerinde son üç gündür düzenlenen etkinliklerle günün anlam ve önemine uygun programlar gerçekleştirilirken coşku görülmeye değerdi.
Düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü ektinlikleri büyük bir ilgi görürken, yapılan konuşmalarda ise birlik ve beraberlik mesajı verilerek halkın direnişi tebrik edildi.
UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURTMAYACAĞIZ.
Hain kalkışmanın başlangıcından bastırılışına kadar yaşanan kritik anları unutmayacağız unutturmayacağız.
Takvimler geçtiğimiz yıl 15 Temmuz Cuma gününü gösterdiğinde ülke gündemi açısından her şey gayet normaldi. Ancak FETÖ için 15 Temmuz’un önemi bambaşkaydı. Pensilvanya’daki örgüt lideri Fetullah Gülen’in talimatıyla gerekli planlamalar yapılmış, TSK içinde yuvalanan örgüt mensupları gece saat 03.00’te darbe için harekete geçerek ülke yönetimine el koymak için hazırlıklara girişmişti. Fakat hiçbir şey hesapladıkları gibi gitmedi. Vatandaşların direnişi, üniformalı hainlerin planlarını bozdu, millet demokrasiye sahip çıktı. KARAR, kalkışmanın başından, darbecilerin teslim oldukları ana kadar yaşanan kritik olayları derledi.
HESAP BOZAN İHBAR
İhanet şebekesinin hayallerini geçmişte örgütle teması olan, Kara Havacılık Komutanlığı’nda görevli bir binbaşı suya düşürdü. 15 Temmuz sabahı bir darbe şüphelisinin “Hizmet’ten olduğunu biliyorum. Bu gece faaliyetimiz olacak. Ben Cougar helikopteriyle Hakan Fidan’ı alacağım, sen de Yarbay Murat Bolat’la uçacaksın. Çok kan akacak” sözleriyle sarsılan Binbaşı O.K, soluğu MİT Müsteşarlığı’nda aldı. 14.20 sularında güvenlik prosedüründen geçirilen binbaşının “Fidan’a saldırı yapılacağı” ihbarı, konunun ciddiyetine binaen MİT Müsteşarı’na iletildi. Bu sırada Genelkurmay’a bilgi verildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın daveti üzerine Fidan, 18.00 civarında Karargah’a gitti. Akar’ın deyimiyle konuşmalar sonrasında ihbar edilen olayın daha büyük bir planın parçası olabileceği mütalaa edildi. Uçak ve helikopterlerin üslerine dönmesi emri veren Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ı da hareketlilik olup olmadığının tespiti için Kara Havacılık’a gönderdi.
AKAR’A ÖLÜM TEHDİDİ
Kara Havacılık’taki darbeciler, Salih Zeki Paşa’nın yanlarında bulunduğu süre zarfında hiçbir açık vermezken, Fidan’ın Genelkurmay’a gitmesi kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” adını veren cuntacıları panikletti. Kalkışma planlanandan 6 buçuk saat erkene alındı. Fidan, Karargah’tan ayrılır ayrılmaz darbe girişimi için 20.30’da düğmeye basıldı. Genelkurmay’ı basan tam teçhizatlı askerler, Akar’ı makam odasında alıkoydu. Akar, ihaneti en yakınından gördü. Emir subayı Yarbay Levent Türkkan, başına silah dayadığı Akar’ı ölümle tehdit etti. Akar, derderst edilen diğer komutanlarla Akıncı Üssü’ne götürülürken, Ankara’daki uçakların alçak uçuş yapması, bir şeylerin ters gittiğinin habercisiydi. Başbakan Binali Yıldırım, yaşananları kalkışma olarak tanımladı. Darbeciler ise eş zamanlı olarak işe koyuldu. Jandarma Genel Komutanlığı Beştepe Ana Karargah Binası ve Kara Harp Okulu Karargahı, TRT Genel Müdürlüğü, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri ele geçirildi. Sakarya Valiliği, İBB, Türk Telekom binası da işgal edildi.
ERDOĞAN’IN PEŞİNE DÜŞTÜLER
Darbecilerin öncelikli hedefi, ailesiyle birlikte Marmaris’te bir otelde tatil yapan Erdoğan’ı ele geçirmekti. Bu amaçla Cumhurbaşkanı’nın yeri tespit edilmeye çalışıldı. Erdoğan’ın eski başyaveri Yarbay Ali Yazıcı, çeşitli bahanelerle Cumhurbaşkanı’nın kaldığı oteli öğrenmeye çalışsa da başarılı olamadı. Erdoğan’ın İstanbul’a hareketi akabinde 37 kişilik MAK ve SAT timi, otele saldırdı. Burada 2 polis şehit oldu. Otelde Erdoğan’ın izine rastlamayan suikastçiler, daha sonra kayıplara karıştı.
DARBENİN MERKEZİ AKINCI
Komutanların götürüldüğü Akıncı Üssü, kalkışmanın komuta merkeziydi. Üs Komutanı eski Tuğgeneral Hakan Evrim, Akar’a “Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen’le görüştürelim” teklifinde bulundu. Akar pazarlığın içerisine girmeyerek cuntacılardan bu işe son vermelerini istedi. Akıncı Üssü nizamiye kapılarında protesto gösterileri düzenleyen Kahramankazan halkı, 9 şehit ve 92 gazi verdi. Akıncı’da yakalandığında “Arsa bakmaya gittim” diyerek serbest kalan akademisyen Adil Öksüz’ün darbe girişiminin kilit ismi olduğu sonradan anlaşıldı. Öksüz halen aranıyor.
ÖZEL HAREKATTA KATLİAM
Hainlerin hedefindeki yerlerden biri de Gölbaşı ilçesinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı’ydı. Buraya F-16 savaş uçağı ve helikopterler ile düzenlenen hava saldırısı sonucu 44 personel şehit düştü.
CANLI POLİS İSTEMİYORUM
Darbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü, Mamak’taki 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na bağlı zırhlı araçlarla ele geçirilmeye çalışıldı. Cuntacılar “Asker polis kardeştir” diyen polislere kurşun yağdırdı. “Emniyet güçleri rehin alınmış, onları kurtarmaya gideceğiz” yalanıyla zırhlı araçları kışladan çıkardığı anlaşılan darbeci komutanlardan biri “Canlı polis istemiyorum” talimatını verdi. Saldırıya uğrayan TEM Şube Müdürlüğü’ndeki polisler, darbecilerin eline geçmesin diye FETÖ’ye ait belge klasörlerini ve dijital materyalleri güvenli bir yere taşıdı. Daha sonra binayı savaş uçakları bombaladı.
TRT’DE DARBE BİLDİRİSİ
İşgal edilen TRT’de bir grup asker tarafından darbe bildirisi okutuldu. Yurtta Sulh Konseyi adına okunan korsan bildiride “TSK’nın ülke yönetimine bütünüyle el koyduğu” belirtildi. Bildiriyi okuyan spiker Tijen Karaş, “Meslek hayatımın en zor yayınıydı. Bildiriyi silah zoruyla okudum” diyecekti. TRT binası da yine halkın desteğiyle darbecilerden temizlendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, işgal altındaki TRT’nin önüne bizzat gitti.
KULEYE KRİTİK OPERASYON
Darbeciler, büyük önem verdikleri Atatürk Havalimanı’na giriş ve çıkışları tanklarla kapattı, uçuş kontrol kulesini ele geçirdi. Erdoğan’ın havalimanına sağ salim inebilmesi için kulenin kurtarılması gerekiyordu. Erdoğan’ın inmesine kısa bir süre kala özel harekat polisleri, kuleye ani bir operasyon düzenleyerek işgalcileri etkisiz hale getirdi. Erdoğan’ın gelişinin ardından bir askeri uçak ve helikopter alçaktan uçarak tacizde bulundu. Havalimanında kendisi bekleyenlerle buluşan Erdoğan “Bu vatana ihanetin bedelini çok ağır ödeyecekler. İşgalcilere ülkemizi asla bırakmayacağız” dedi.
MECLİS’E BOMBA YAĞDIRDILAR
Karşı hamleyle iyice köşeye sıkışan hainler, TBMM’yi peş peşe 2 kez bombaladı. Saldırıda bazı polis memurları ile Meclis görevlileri yaralandı. Binada ciddi hasar meydana geldi. İkinci saldırı sonrası TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Genel Kurul’daki milletvekilleri, sığınağa indi. Genelkurmay önünde de helikopterler sivilleri taradı. Yine Gölbaşı’ndaki TÜRKSAT kampüsü de saldırganların hedefi oldu. TÜRKSAT saldırısında 2 personel şehadet şerbetini içti. Gözü dönmüş hainlerin hava saldırısından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile MİT karargahı da nasibini aldı.
249 ŞEHİT 2 BİN 193 GAZİ
62’si polis, 5’i asker, 181’i sivil 248 kişi şehit düştü. Yaralanan 2 bin 193 kişi gazi oldu. 2 orgeneral, 10 korgeneral, 30 tümgeneral, 5 tümamiral, 99 tuğgeneral, 18 tuğamiral olmak üzere 164 general tutuklandı. 15 Temmuz’dan sonra 168 bin 801 kişi hakkında adli işlem yapıldı. 50 bin 504 kişi tutuklandı. 8 bin 69 kişi firari konumunda. 100 binden fazla kişi kamudan ihraç edildi. 15 Temmuz’un Türkiye’ye ekonomik zararı 17 milyar dolar civarında.
Güncelleme Tarihi: 14 Temmuz 2017, 14:06
Rabbim fırsat vermesin.