Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz Ereğli Şube Başkanı Yusuf Arslan, “Uğur Mumcu’yu ve öldürülen tüm yurtsever aydınlarımızı, anmanın ötesinde anlamak için, uğruna canlarını verdikleri değerler adına, bu mücadeleyi daha da ileri götürmek zorundayız” dedi.
Arslan, 24 Ocak 1993’te Ankara Karlı Sokak’ta evinin önünde öldürülen Araştırmacı Gazeteci, Hukukçu, Yazar Uğur Mumcu’yu anma töreninde, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından yaptığı konuşmada, 24-31 Ocak arasının Adalet ve Demokrasi Haftası olarak adlandırıldığını ve çeşitli etkinlikler düzenlenerek başta Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy olmak üzere yitirilen tüm yurtsever aydınların anıldığını hatırlattı.
Bu yıl, 25. Adalet ve Demokrasi Haftası’nda tarihe bir not düşeceklerini belirten Arslan şöyle konuştu:
“Yurtsever aydınlarımız Kemalist ilke ve devrimleri savundukları için, Türkiye’nin bütünlüğüne sahip çıktıkları için, emperyalizm karşıtı ve tam bağımsız Türkiye’den yana oldukları için öldürülmüşlerdir.1990’lı yıllarda işlenen siyasi cinayetlerle öldürülen insanlarımız, ülkemizdeki yaşam kalitesinin iyi olması için çalışan, daha iyi eğitim ve mutlu bir gelecek için gayret eden, Atatürk’ün gösterdiği hedefe ulaşmak için mücadele eden vatan evlatlarıydı. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Ölümünün üzerinden 25 yıl geçmesine karşılık yoğun bir özlem, sevgi ve kitlesel törenlerle anılan Uğur Mumcu, ilke ve değerleri için yaşayan tartışmasız bir Kalpaksız Kuvayı Milliyeci idi. Kuvayı Milliye’nin en yiğit paşalarından olan ve haksızlığa, zulme, yalana, talana, çalana karşı çıkan bir Sakıncalı Piyade idi.”
“UĞUR MUMCU’YU ANLAMAK…”
Yaşadığımız bu günlerde Uğur Mumcu’yu anmanın Kemalist ilke ve devrimlere sahip çıkmak olduğunu ifade eden Arslan şöyle devam etti:
“Tam bağımsızlığa sarılıp, emperyalizme karşı direnmektir, aydınlanma karşıtı hareketlere isyan etmektir. Demokratik, laik, sosyal hukuk devletine sahip çıkmaktır. Atatürk Türkiyesi’ni ve ulusal bütünlüğümüzü korumaktır. Ulus devlete ve ulusal kimliğe sıkı sıkı sarılmaktır. Uğur Mumcu’yu anmak, birilerinin eş başkanı olmakla övündüğü Büyük Ortadoğu Projesine karşı çıkmaktır. Alt kimlikler, din ve mezhepler üzerinden çatışmaya, bölünmeye, özerklik projelerine hayır demektir.
Yapılan bu anma törenlerinde amaç sadece Uğur Mumcu’yu anmak değil, aynı zamanda anlamak da olmalıdır. Toplum olarak Uğur Mumcu’yu yeterince anlayabilse idik, 27 Haziran 1975’te yazdığı ‘Kanıksamak’ adlı yazısındaki ‘Demokratik bir toplum için en büyük tehlike, yolsuzluklara, karanlık cinayetlere ve haksızlıklara karşı kamuoyunun duyarlılığını yitirmesidir. Yaşadığımız olaylar demokrasimiz için bir utanç sayfasının kanlı satırlarıdır. Unutmayalım ki insanlar cinayetlere, haksızlıklar ve yolsuzluklara susarak da katılmış olurlar’ sözleri karşısında bugün suskunluğumuzu bozardık. ‘Biz sapına kadar Kemalistiz. Mustafa Kemal’i savunmak, her devrimcinin namus borcudur. Mustafa Kemal’i küçümseyen, hor gören bir devrimci ile bizim işimiz olamaz’ diyen Uğur Mumcu’yu anlayabilseydik, bağımsızlık türküleri söylenen bu topraklarda Atatürk’e saldıranlara, heykelerini yıkanlara, Ay Yıldızlı bayrağımızı yakanlara aynı sertlikte karşılık vermez miydik?”
“HEPİMİZE GÖREV VE SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR”
Arslan, emperyalizme karşı ulusal güçlerin birlikteliği ile bütün sorunların üstesinden gelinebileceğini belirterek şunları söyledi:
“Uğur Mumcu’yu ve öldürülen tüm yurtsever aydınları anmanın ötesinde anlamak için uğruna canlarını verdikleri değerler adına bu mücadeleyi daha da ileri götürmek zorundayız. Eğer bu mücadelede, söylemleri yaşam geçiremezsek, her yıl sadece anmanın ötesine geçemeyiz. Uğur Mumcu’yu anlamak, Sivas Kongresi’nde Tıbbiyeli Hikmet’i anımsamaktır, Tıbbiyeli Hikmet gibi olmaktır. Emperyalizme karşı ulusal güçlerin birlikteliği ile bütün sorunların üstesinden geleceğimiz günler, Uğur Mumcu’yu anladığımız günler olarak tarihe geçecektir. Bugün artık milletçe el ele vererek, bilinçli ve kararlı biçimde bütün yurtsever güçlerin örgütlenmesinin zamanı gelmiştir. Böyle bir karanlığı yok edecek ve yeniden Atatürk’ün bize sunduğu aydınlık yola gideceğimize şüphe yoktur. İşte bu yüzden hepimize büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bugün burada hepimiz Uğur Mumcu olmalıyız, hepimiz Muammer Aksoy olmalıyız, Hepimiz Gaffar Okkan ve şüphesiz ki Mustafa Kemal olmalıyız.”
KIRMIZI VE BEYAZ KARANFİLLER SUNULDU
Konuşmaların ardından Atatürk Anıtı önünde hazırlanan Uğur Mumcu tablosuna katılımcılar tarafından kırmızı ve beyaz renkli karanfiller konuldu. Katılımcılar, Mumcu’nun tablosu önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
Törene, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube yöneticileri yanında, CHP Karadeniz Ereğli Şube Başkanı Şerif Sertan Ocakcı, DSP İlçe Başkanı Mustafa Timur, bazı belediye meclisi üyeleri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim İş Ereğli Temsilciliği, Ereğli Gazeteciler Derneği, Karadeniz Ereğli Hukukçular Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Fenerbahçe Taraftarları Derneği ve çeşitli sivil toplum kuruluşları yöneticileri de katıldı.