Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, bir dizi ziyaret ve program kapsamında geldiği Karadeniz Ereğli’de Köylere Hizmet Götürme Birliği Ekim Ayı Olağan Toplantısına katıldı.
Karadeniz Ereğli’deki köy muhtarları, il genel meclisi üyeleri ve daire müdürlerinin katıldığı toplantıda muhtarlık kurumunun önemini vurgulayan ve muhtarlara özellikle uyuşturucuyla ve kaçak yapılaşmayla mücadelede görev düştüğünü belirten Vali Tutulmaz şöyle konuştu:
“Köylere hizmet götürme birlikleri sadece köylere hizmet sunan birlikler değil. Zaman zaman kamunun diğer alanlarında da önemli hizmetler sunmaktadır. Biz valilik olarak bütçemiz ölçüsünde Köylere Hizmet Götürme birliklerine ilave destekler veriyoruz. Kdz. Ereğli’ye de önemli destekler verildi ve verilmeye devam edecektir. Bunu öncelikle ifade etmek isterim.
Bir kısmınızla daha önce ilçemizin yöneticileri ile yaptığımız toplantıda, bir kısmınızla da bir bölgedeki, ilçemizin bir bölgesindeki muhtarlarımızla toplantı yaptık. Onun için bazı söylediklerimiz belki tekrar olacaktır. Ancak hepinizi birlikte burada görebilmek adına bazı hususları tekrar da olsa yeniden ifade etmemiz gerekiyor.”
"VATANDAŞLARA EŞİT MUAMELE YAPMAK GİBİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"
“Muhtarlık önemli bir müessese. Bu müessese, hem devlet, hem de vatandaşlarımız adına tarihten bu tarafa gelen önemli bir rolü üstlenmiş ve devam ettirmektedir. Hatta adres kayıt sistemi devreye girince, muhtarlarımızın adres belgesi vermemesi söz konusu olunca, o dönemde şöyle bir tartışma ortaya çıkmıştı. Muhtarlara ihtiyaç var mı? Artık ikamet belgesi doğrudan nüfustan alınacak diye. Ancak zaman içinde görüldü ki muhtarlık tarihten gelen görevini, sorumluluğunu arttırarak devam ettirmektedir.
Bugün muhtarlarımız gerek köylerimizin imarında, gerek afet ve benzeri durumlarda, gerek sosyal yardımlarda önemli bir rol üstlenmiş ve başarılı bir şekilde bunu yürütmektedir. Bundan dolayı hepinize bugüne kadar yaptığınız hizmetlerden dolayı teşekkür etmeyi bir borç olarak görüyorum. Bu önemli fonksiyonunun yanında, tarafsızlık ve belde ve köydeki vatandaşlara eşit muamele yapmak gibi bir sorumluluğunuz var. Bizim bir tarafı tutup, bize oy verenleri tutup, akrabalarımızı tutup, karşımızdakilerle belirli bir mesafe koyarsak, hatta onlara olumsuz davranırsak, bilin ki orada büyük bir problem ortaya çıkar ve ortaya çıkan problemi çözmek size düşer.”
"GENELE YAYMAKTA FAYDA VAR"
“Düşünün, köyde bir asayiş olayı oldu, iki grup arasında sıkıntılar oldu. Bunu çözmek için yine gece gündüz uğraşan, jandarmamıza destek veren, daha sonra problemleri bertaraf etme, bunları barıştırma, günlük hayatta bu sıkıntıları giderme yolunda en fazla görev muhtarlara düşüyor. O zaman şöyle düşünmemiz lazım. Sonra uğraşacağımıza, başlangıçta bunları bertaraf edecek şekilde düzen kuralım, herkesi kucaklayalım, ötekileştirmeden, karşımıza almadan, herkesi yanımıza alarak bir idare anlayışı ortaya koyarak bir idare anlayışını ön plana koyarak orada daha huzurlu bir ortam koyalım deriz. Bunu yapan arkadaşlar mutlaka var, bunun verimini mutlaka arkadaşlarımız alıyordur. Ama bunu genele yaymakta fayda var diye düşünüyorum.
Köylerimizin önemli bir şekilde problemlerinin giderildiğini görüyoruz. Altyapı, su, elektrik, köylere hizmet götürme birlikleri tarafından yol vb şeyler. Ancak her hizmetin daha iyisi, daha güzeli her zaman var. Ne kadar iyisini yaparsak yapalım, muhakkak önümüzdeki yıl yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır. Bunu da yine bir öncelik çerçevesinde, ilçenin kendine has öncelikleri çerçevesinde karar verilerek çözülmeye devam edilecektir.”
“UYUMA DİYE BİR PROGRAM VAR”
“Diğer bir husus da asayiş ile uyuşturucu vb. alanlarda muhtarlarımıza önemli görevler düştüğünü belirtmek isterim. Siz bir taraftan devletin, bir taraftan da vatandaşın temsilcisi konumundasınız. Bu nedenle asayiş olaylarının olmaması için gerek jandarmayla, ilçe merkezindeki arkadaşlarımız emniyet müdürlüğümüzle işbirliği içerisinde hareket etmesi lazım. Onlara yardımcı olması lazım ki, uyuşturucu ve benzeri asayiş olaylarında sıkıntı yaşanmasın. Herhangi bir olumsuzlukta sadece o kişiye değil, diyelim uyuşturucu kullanıyor, sadece kendine zararı olmuyor. Kendisini idare edebilecek durumda olmadığı için çevresine de zarar verebiliyor. Bunu değişik ortamlarda, değişik zamanlarda gördük, onun için işbirliği yapmamızda yarar var. Bu sadece bir gönüllülük değil, bir taraftan da muhtarlarımızın görevidir. Kamu kurum ve kuruluşlarına yardımcı olmaları, bu yönüyle de bunu hatırlatmakta yarar görüyorum.
Uyuma diye bir program var. Emniyet genel müdürlüğünün cep telefonlarına indirilebilen bir programı. Bu programı indirirseniz, buradan yapacağınız her türlü ihbar gizli tutuluyor ve Emniyete, Jandarmaya, ilgisine göre doğrudan iletiliyor merkezden. Küçük yerlerde şunu görüyoruz. Ben de köylü çocuğuyum. Kimin şikayet ettiği bellidir, daha sonra duyulur gibi korkularla ihbarlar yapılamayabiliyor. Bu Uyuma programı bu sıkıntıları gidermek için yapılmış bir programdır. Buraya yaptığınız bir ihbar, en kısa sırada hemen size dönülecek, size ihbarla ilgili bilgi verilecektir. Onun için ihbar etmekten çekinmeyin. Gizli kalan bir şeydir, yerelde kimse bunu bilmez. Bunu ifade etmek isterim.”
DURDURAMAZSAK ARTARAK GİDER
“Pandemiden kaymakamımız bahsetti. Ülkemizde, dünyada yeniden bir hareketlilik başladı. Bu hareketliliği ülkemizde de görüyoruz. Sağlık Bakanımızın da ülkemizde yine hızlı bir şekilde arttığına yönelik beyanları var. Bunun yansımaları ilimizde de olmaya başladı. Şu an itibarıyla çok rahatsız edici bir durumda değil. Ama yine artış eğilimi var. Bunu bertaraf etmenin yolu kesinlikle dikkatli olmaktan geçiyor. Maskeydi, sosyal mesafeydi, temizlik kurallarına uymaktan geliyor. Muhtarlık olarak sizi ilgilendiren husus, köylerimizde, küçük yerlerde, kış geliyor, kapalı alanlarda insanların bir araya gelmemesi yönünde, düğündü, nişandı, mevlitti gibi alanlarda, gerekse kış alanlarında kapalı alanlarda insanlar toplanır, bunları bertaraf edecek şekilde bir politika gütmeniz lazım. Köylerimizde bunları engellemeniz lazım. Engellemediğiniz zaman ne olacak. O köyü karantinaya alıyoruz. Gökçebey’in bir köyünde sayılar artınca köyü karantinaya aldık. 14 gün boyunca o köye kimse girmeyecek, o köyden kimse çıkmayacak. Bu tür sıkıntılarla karşı karşıya gelmemeniz için şimdiden köyleriniz bu tedbirleri alsın, sizler bu tedbirlerin alınmasına vesile olun.
Evet, sayılar şu anda çok rahatsız edici değil ama yukarıya doğru bir çıkış trendi var. Bu trendi durduramazsak artarak gider. Bu trendi durdurmamız lazım. Şu anda yine Türkiye ortalamasına baktığımızda yine iyi konumdayız. Biraz Ereğli ilçemizde, biraz Çaycuma ilçemizde – tabi bu iki ilçemizin özelliği, biraz daha yüksek çıkıyor, bunun sebebi, fabrikalar ve toplu çalışma yerlerinin fazla olmasının bunda etkisi var—bunları çözmek zorundayız. Bahanelere sığınmayacağız, daha fazla kontrol yapacağız, hep beraber bunu çözeceğiz. Kamu görevlilerine, polise, emniyete bırakarak bu işi yapmaya çalışırsak halkımız mağdur olacak. Çünkü her yere emniyetin, polisin, jandarmanın yetişmesi mümkün değil, bunu da açıkça ifade etmek isterim.”
KONUŞULACAK ÇOK HUSUSLAR VAR...
“Bir diğer husus da şu. İl Özel İdare Encümeni toplantılarına katıldığımda şunları görüyorum. Köylerde imar kurallarına aykırı şekilde yapılaşmaların arttığını görüyoruz. Bunların yaptırımları çok ağır. Şimdi burada, Ereğli’nin bir köyünde adam yedi katlı ev yapıyor. Yedi yüz bin lira ceza ödeyecek, bir de binası yıkılacak. Yazık değil mi buna. Bu arkadaşı muhtar olarak niye uyarmıyorsunuz? Belki gerçekten O kişinin bilmediği bir şey olabilir ama sizin, muhtarların bu konuda daha uyanık olmanız lazım. İmara aykırı olan yerler yıkılır arkadaşlar. Yıkılmayacak yerler vardır, cezası ödenerek yıkılmayabilir belki ama imara kesinlikle uyalım. Artık eski dönemler yok. Bunu takip ediyoruz. Bir de insanlar CİMER’den anında duyuruyor. Bizim gözümüzden kaçabilir ama köylümüzün gözünden kaçmıyor. Her gün CİMER’den bu türde uyarılar geliyor, gelince de bizim özel idaredeki arkadaşlarımız yerinde incelemeler yapıyor ve maalesef bu sıkıntılarla karşı karşıyayız.
Çaycuma’nın bir köyünde hazineye ait bir araziye adam üç katlı ev yapıyor. Yahu bunun kendinin olmadığını biliyorsun kardeşim. Artık kendi başına bunu yapmaya kalkarsan, imar barışından önce yaptıysan belki kurtarabilirsin ama imar barışından sonra yapmışsın, bunun hem bedelini ödeyeceksin, hem binan yıkılacak. Onun için genişleme yapılacağında, Bina yapılacağı zaman özel idarenin yetkilileriyle mutlaka kişiler görüşsün. Burada imar durumu nedir, nereye kadar yapabiliriz, nasıl yapabiliriz, yola ne kadar uzakta durabiliriz, bunları soralım. Bugüne kadar olmaması, bundan sonra olmayacak anlamına gelmiyor. Çünkü yapılabilecek bir şey yok, şikayet edilirse sıkıntı yaşıyoruz. Ama şikayet edilmese de biz bunun tedbirini almamız lazım, kurallara uymamız lazım.
Bir yerde huzuru sağlamanın tek yolu vardır. Bu da önceden konulmuş kurallara herkesçe uyulmasıyla olur. Buraya birisi uymuyorsa, bilin ki orada bir sıkıntı vardır, orada bir huzursuzluk vardır. Bu huzursuzluk da başka huzursuzlukları beraberinde getirir. Bunu yaşamamamız için önceden konulmuş kurallara kanuna, yönetmeliğe, genelgeye, hepimiz uymamız lazım. Bilemeyebiliriz ama bunları sormamız lazım. Özel idareye geçen hafta bir talimat verdim. Köylerdeki imar durumları ile ilgili muhtarlarımıza bir kitapçık hazırlatalım diye. Çünkü sayı çok arttı gerçekten. Her hafta on-on beş ceza kesiyoruz. En az kestiğimiz ceza üç, dört bin liradan başlıyor. Adam küçük bir değişiklik yapacak evinde, gitsin iznini alsın ondan sonra yapsın. Yapmasın demiyoruz, ama artık kurallı yapmamız, kurala uymamız lazım.
Bunlar çok önemli. Çok konuşacak hususlar var. Eğer sizlerden birkaç arkadaşımız geneli ilgilendiren sorular varsa onları alabiliriz. Arkadaşlarımız burada, notlarını alabilirler. Bir de bireysele girmeden ortak hususları alabiliriz. Genelde önceki toplantılarda cep telefonumu herkese veriyorum. Cep telefonuyla ilgili birkaç mesajımız var. Mesaj istemiyoruz, bayram mesajı, kandil mesajı istemiyoruz. Atanları çıkarıyoruz. Bunu şunun için veriyoruz. Valinin, devletin kapısı bize bir tuş kadar yakın, bir mesaj, 24 saat de mesajla uğraşabilirim. Bunu hissetmeniz yeterli. Kamunun yanlış işleyişi, bazı yürümeyen işlerin olması gibi hususlarda, önce ilçeye ilettiniz, kaymakama iletildi çözüm bulunamadıysa, il müdürlerimize ulaşmak adına bu numarayı veriyorum.”
MUHTARLARIN SORULARIN ICEVAPLANDIRDI
Vali Tutulmaz muhtarların soru ve taleplerini dinledi. Muhtarla Derneği Başkanı Şükrü Kılıç’ın imarla ilgili konulara ilişkin Ereğli Alaplı bölgesinde bir birim açılması talebine Tutulmaz, “Yeterli personel var mı, bir bakalım” dedi.
Tutulmaz, “Köylerdeki yatırımları yakınen takip edin. Gördüğünüz olumsuzlukları ilgili ilçe müdürlükleri ve kaymakama iletin, Çözüm bulunamıyorsa, onları da bize verdiğimiz cep telefonlarından iletebilirsiniz” diye konuştu. Tutulmaz, kullanılmayan ve yıkılmak üzere olan atıl durumdaki okulların muhtarlıklara devri konusunda da, “Onlara bakalım, başka amaçla kullanılmaya müsait müsait değilse yıkalım. İlçe milli eğitim müdürlüğümüz bunu tespit etsin, bunları yıkalım. İhtiyaç olduğunda kullanılmak üzere başka amaçlı kullanımına izin veriyoruz. Köylerde ve merkezde metruk binaları yıkmamız lazım. Ya sahipleri restore edecekler, ya da bunları yıkalım” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2020, 14:32