''Bir insanın anavatanı çocukluğudur”, demişti dünyaca ünlü Türk psikolog Doğan Cüceloğlu. Çocukluğumuzun geçtiği mahalle, kent ve ülkeden hangi nedenle olursa olsun ayrı kalmak da doğal olarak bir “sürgün” gibidir. Çocukluğumuza ilişkin kurduğumuz tüm düşler, özlemle anımsanan hatıralar ise “anavatan” özleminden başka ne olabilir ki?
Demet İkinci, Karadeniz Ereğli’de doğmuş büyümüş bir eğitimci ve edebiyatçı. İkinci, kaleme aldığı ve Kırmızı Kedi Yayınları tarafından yeni yayımlanan “Yeşil Vadinin Korkusuz Çocukları” romanıyla, bir yönüyle çarpık kentleşmeyi, betonun çocukluk anılarımızı teslim alışını anlatmaya çalışırken, diğer yönüyle kendi “anavatanına”, Ereğli’ye de düşsel düzeyde dönüş yapmaya çalışan bir “sürgün yazarı” olarak çıkıyor karşımıza.
YEŞİL VADİYİ HEPİMİZ İYİ BİLİYORUZ
Yazar Demet İkinci’nin romanının ana mekanı olan Yeşil Vadi, Ereğlililerin çok iyi bildiği bir yer. İkinci; 70’ler ve 80’lerde yaşadığı, neredeyse tümüyle bakir olan, çocukların türlü oyunlar oynadığı, gençlerin mahalle maçı yaptığı, ailelerin ise piknik yapıp Hıdrellez kutladığı o dönemki Kemer Köyü ile Kadıtarlası sırtları arasında kalan adı konulmamış vadiyi, romanının mekanı yapıyor.
Yer ve zaman farklılık gösterse de özellikle 80’lerde çocukluğunu Ereğli’de yaşamış herkesin, duygusal yakınlık kurabileceği, kendi hikayesinden bir şeyler bulabileceği bir dayanışma öyküsü olan“Yeşil Vadinin Korkusuz Çocukları” romanında, karşımıza yaşları 9 ile 14 arasında değişen on dört çocuk ile bir köpek çıkar. Kahramanlarımızın üç güne sığan, oyun ve yaşam alanlarını kaybetmemek için verdikleri eğlenceli mücadeleyi konu alan roman, anlatısıyla Pal Sokağı Çocukları’nın bir güncel yorumu olarak düşünülebilir.
Karadeniz’in coğrafi özelliklerinin incelikle okuyucuya resmedildiği vadi, kahramanlarımızın neredeyse tüm günlerini geçirdiği bir oyun alanıdır adeta. Hangimiz, bu güzel yeşillikte çocukluğumuzun tadını çıkarmak istemeyiz ki? Hayat çocuklar için tam da olması gerektiği gibi çok eğlenceli geçiyorken, birden hiç beklemedikleri bir şeyle karşılaşırlar. Oyun alanlarında iş makineleri boy göstermeye başlamıştır. Ama hiçbirinin sahayı ve ormanı iş makinelerine bırakmaya niyeti yoktur.
Gündem