Korona virüsü her yeri sardı.
Çığ gibi büyüyor.
Her yerde dersek mübalağa etmemiş oluruz.
Çin’ den dünya’ ya yayıldı.
ÇİN uzun zamandır.
Korona virüsü ile uğraşıyor.
2500 vefat etmiş insan.
80 bin tedavi süreci devam eden hasta.
Verdiğimiz rakamlar yaklaşık.
Evet, Çin, hem de çok yoğun.
Bu virüs ile mücadele ediyor.
Yenme gayretinde.
Kendi işini de kendi çözüyor.
Bugün itibarı ile.
Güney Kore.
İran.
İtalya.
Bir iki Avrupa ülkesi.
Fakat hastalık müthiş hızlı yayılıyor.
Acayip bir virüs.
İnsanlara bulaşması.
Ve tedavi edilmezse.
Olumsuz sonuçları eks şeklinde görebiliyoruz.
Çin aşıyı bulduğunu söylüyor.
Bakalım doğru mu?
İnşallah bulmuştur.
Korona virüsünün görüldüğü her yer karantina altına alınıyor.
Ülkemizde dün İran uçağı( THY) Ankara’da inceleme ve tetkik altına alındı.
İran sınırımız kapalı.
Tüm önlemleri almaya çalışıyoruz.
Bir şekilde devletlerin yapması gereken.
Korona virüs olan hastalar.
O ülkede tedavileri yapılmalı.
Dışarıya sızdırılmamalı.
Diğer ülkelere de kötülük gelmemeli.
İtalya da bugün çok büyük sıkıntı var.
İtalya’ya gelen devasa gemilerden inen turistler korona virüsünü bulaştırdılar.
Ölü sayısı artıyor.
Tedaviler sürüyor.
Karantina uygulaması devam ediyor.
Buna rağmen virüsün yayılması önlenemiyor.
Ülkemizi de Allah korusun.
İran’ın her yerini sardı diye düşünüyorum.
Özellikle Kum kentini.
İran , ambargo ile boğuşan bir ülke.
Acilen bana göre sağlık yardımı ve desteği verilmeli.
Sağlık bakan yardımcısı korona virüsü olduktan sonra.
Varın gerisini siz düşünün.
İran sağlıklı olursa.
Salgın hastalığı kontrol altına alırsa.
Bizler de rahat uyuruz.
Dünya inşallah bu korona virüsü belasından kurtulacaktır.
Uzun zamandır bu şekilde bir virüs ile dünya karşı karşıya kalmamıştı.
ÇİN ‘de olması da işin değişik bir boyutu.
Dünyanın en kalabalık ülkesi.
Çin’de bu virüs ortaya çıktı.
Hayvansal ürünlerden meydana geldiği söyleniyor.
Çin her türlü hayvanı yemekle meşhur.
Akınıza ne gelirse.
Aslında buna uzak doğunun bir kısım ülkelerini de ekleyebiliriz.
Kedi ve köpek eti yenir mi?
Yeniyor.
Dana ne diyelim.
Böcek gibi konulara daha girmedik.
Lezzet anlayışları çok değişik.
Uzak Doğu bölgesini bilen bir gazeteci olarak.
Soya yağı kullanan bu bölge.
Göbeksiz insanlar topluluğu.
Hamur yok.
Ekmek yok.
Her türlü sınırsız yemek tadı mevcut.
Soya yağı için şunu söyleyebilirim.
Çok ağır ve dayanılmaz bir kokusu olan yağ.
Herkesin hazmedebileceği bir yağ değil.
Hele ki o kuku.
Şehri bile esir almıştı.
Benim bir hafta aç kalmama vesile olmuştu.
Herkesin damak lezzeti tabi ki kendisine göredir.
Farklıdır.
Onun için bu yemek yemede sınır tanımayan bir mutfak anlayışı.
Bu tür durumlarında ilk defa ÇİN’ den başlamasına vesile oldu.
Allah’ımız dünyamızı bu salgın felaketinden bir an önce kurtarması adına duacıyız.
KORONAVİRÜS
- 25 Şubat 2020, 22:02
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi