Bartın Üniversitesi’nden bölge tarihini değiştiren keşif

Bartın Üniversitesi Tarafından Yürütülen Arkeolojik Yüzey Araştırmalarında Tespit Edilen Paleolitik Döneme Ait Buluntular, Bölge Tarihinin 10 Bin Yıldan Daha Eski Olduğunu Ortaya Koydu.

Bartın Üniversitesi’nden bölge tarihini değiştiren keşif

Bartın Üniversitesi tarafından yürütülen arkeolojik yüzey araştırmalarında tespit edilen Paleolitik döneme ait buluntular, bölge tarihinin 10 bin yıldan daha eski olduğunu ortaya koydu.

Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatma Bağdatlı Çam tarafından yürütülen "Bartın İli ve İlçeleri Yüzey Araştırması: Bartın’ın Taş Çağlarından Osmanlı Döneminin Sonuna Kadar Olan Dönemlere Ait Kültür Varlıklarının Tespiti ve Belgelenmesi Projesi” kapsamında çalışmalar tamamlandı. Bartın Üniversitesi’yle birlikte 6 faklı üniversiteden öğretim elemanları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı personelinin yer aldığı çalışmalar 2 yıl boyunca devam etti. Yüzey araştırmaları kapsamında Bartın’ın Ulus ve Amasra ilçeleriyle merkeze bağlı Mugada, Karasu, Beşköprü, Arıönü, Güzelcehisar, Kocareis ve Arıt köylerinde yüzey araştırmaları yapıldı.

“Bölge tarihi Taş Çağlarına kadar uzanıyor”

Uzun soluklu çalışmalar sonucunda elde edilen bulguları değerlendiren Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Çam, yapılan tespitler ışığında Bartın’ın yerleşim tarihinin Paleolitik Dönem olarak adlandırılan Taş Çağlarına kadar uzandığını söyledi.

Doç. Dr. Çam, araştırmalar kapsamında tespit edilen buluntuların bölge tarihinin 10 bin yıldan eski olduğunu kanıtladığını da ifade ederek, “Bölgede elde edilen Paleolitik döneme tarihlenen taş aletler bölge tarihinin on bin yıldan daha eski olduğunu kanıtlamaktadır.” dedi.

“Amasra’nın yerleşim tarihi bilinenden daha eski”

Cenevizliler dönemine ait tarihi kalenin UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi’ne yer aldığı Amasra ilçesindeki çalışmalar hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Çam, “Bartın sınırları içerisinde Ceneviz Kalesi ile tanınan Amasra’nın (Amastris Antik Kenti) Roma ve Bizans Dönemine ait önemli yapı kalıntılarının korunduğu ve antik kentin yapılacak kazılarla ortaya çıkartılabileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca Amasra ve çevresinde olasılıkla Demir Çağlarından itibaren kullanılan Anakaya Anıtları ve seramik buluntular tespit edildi.” diye konuştu.

Doç. Dr. Çam, Amasra’nın yerleşim tarihi bilinen 3 bin yıldan daha eskiye uzandığının da tespit edildiğini sözlerine ekledi.

“En az Amasra kadar önemli yerleşim merkezleri tespit ettik”

Bölge tarihiyle ilgili heyecanlandıran açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Çam, Amasra dışında en az burası kadar önemli ve görkemli yeni yerleşim merkezlerinin tespit edildiğini ifade etti.

Doç. Dr. Çam, antik kaynaklarda ismi geçmeyen bu yerleşimlerle ilgili çalışmaların gelecek yıllarda yapılacağının da müjdesini verdi.

Doç. Dr. Çam katkı sunanlara teşekkür etti

Bartın’da gerçekleştirilen ve bölge tarihiyle ilgili yeni verilerin ortaya konulduğu çalışmalara destek verenlere teşekkür eden Doç. Dr. Çam, “Gerçekleştirilen çalışmalar iç ve dış paydaşlarımızın destekleriyle nihayete ulaştı. Bu noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne şükranlarımızı sunuyoruz. Destekleri için Bartın Valimiz Sayın Sinan Güner başta olmak üzere Bartın Belediye Başkanımız Sayın Cemal Akın, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı, Kozcağız Belediyesi, Amasra Belediyesi’ne teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca tüm çalışmalarımızda olduğu gibi bölgemize odaklanarak gerçekleştirdiğimiz arkeolojik yüzey araştırmalarında da yakın ilgileri ve destekleri dolayısıyla Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun’a teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.

Rektör Uzun tebrik etti

Proje ekibini gayretlerinden dolayı kutlayan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise “Bartın Üniversitesi olarak tüm çalışmalarımızda bölgemizden başlayarak, ülkemizin gelişimine katkı sunmak için gayret ediyoruz. Bu misyonla Sanat Tarihi Bölümü öğretim elemanlarımız tarafından yürütülen ve dış paydaşlarımızın destek verdiği projeyi oldukça anlamlı buluyorum. Bölge tarihini değiştiren, ortaya konulan verilerle bizleri heyecanlandıran proje dolayısıyla başta Doç. Dr. Fatma Bağdatlı Çam olmak üzere tüm çalışma ekibine teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde bu çalışmaya entegre olarak yapılacak çalışmalarla da önemli sonuçlar elde edilecektir. Ayrıca bu doğrultuda destekleri için Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy ile birlikte bakanlık çalışanlarına, iyi dilekleri ve yakın ilgileri dolayısıyla YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın M. A. Yekta Saraç hocamızla birlikte YÖK üyelerimize de şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.

Araştırmalara 6 üniversiteden öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı

Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Çam başkanlığındaki yüzey araştırmalarına; Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Bakanlık Yetkili Uzmanı Nihal Temiz, Bartın Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ali Bora, Dr. Öğr. Üyesi Handan Bilici, Arş. Gör. İzzettin Elalmış ile Arş. Gör. Sinan Paksoy, Adnan Menderes Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Arş. Gör. Mükerrem Kürüm, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Suhal Sağlan, Süleyman Demirel Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Arş. Gör. Ercan Verim, Kocaeli Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Arş. Gör. Yasemin Bora, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Epigraf, Doç. Dr. Bülent Öztürk, Ardahan Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Berkay Dinçer, Arkeolog Zeynep Kelpetin ve Bartın Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü ile Adnan Menderes Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencileri katıldı.

Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2019, 13:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER