Tam kurtuldum derken adam yine bana ulaşmanın yolunu buldu!
Numarasını engelledim, bu sefer başka hat almış kendine!
Bizim Sinan’dan bahsediyorum!
Farklı bir numaradan aradı bu sefer!
Saate baktım gece 03.31
“Ağabey istediğin kadar engelle, bu numaramı da engellersen valla yeni bi numara daha alırım!”
Tamam Sinan, senden kurtuluş yok. Bu saatte aradığına göre önemli olmalı!
“Ağabey ‘Dönekler’ başlıklı köşe yazını okudum da, Ereğli Belediyesinin batağa sürüklenmesi sürecindeki yayın politikan üzerine senin damadının işten atıldığı, hatta atılmadan önce seni susturmak için 45 gün zorunlu izne gönderildiğini de çok iyi hatırlıyorum. O dönem senin ne zaman geri vites yapacağını hep merak ediyordum, ama dik durdun geri vites yapmadın. Çok iyi biliyorum belediyeyi de büyük bir borç batağından kurtardın…”
Gelde uyu şimdi… Uyku muyku kalmadı!
“Peki ağabey damat işten atıldığında meslek örgütleri, meslektaşların ve bu kenti düşünen kanaat önderleri hiç mi sahip çıkmadı çocuğa? Mesela Ereğli Gazeteciler Derneği?”
Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanı Necati Günay bir kınama yayınladı Sinanım. Fakat yönetim kurulu üyelerinin bir kısmından büyük fırça yedi. Kınamasını geri alıp Hüseyin Uysal’dan özür dilemesi için adama baskı bile yaptılar…
“İnanmıyorum ağabey yaaa! “
Evet Sinanım! Hatta Yönetim Kurulu Üyelerinden biri yazdığı bir köşe yazısında ekmek ile oynayan Hüseyin Uysal’ı haklı çıkartmak için elinden geleni yaptığı gibi, damadın işten atılmasına adeta göbek atıp bir (oh oldu) demediği kalmış!
“Peki ağabey sen Karaelmas Gazeteciler Derneğine de üyesin. Onlar ne yaptı?”
O dönem başkan olan Osman Sav’a meseleyi anlattım. İnceleyeceğini söyledi. Fakat bir daha telefonlarımı açmadı. Meğer Ereğli Belediyesinden aldığı ilanının kesilmesinden korkmuş!
“Abi keşke sormaz olaydım, duyduklarıma inanamadım. Ya TGC temsilciliği ne yaptı? Ya ZGC Başkanı Derya?”
TGC Temsilcisi Atilla Öksüz’de gerekeni yapacağını söyledi ama, Hüseyin Uysal’ı televizyonunda konuk ettikten sonra onun da gıkı çıkmadı!
ZGC Başkanı Derya’yı zaten sormana gerek yok Sinanım. O her devrin adamı! O sadece Ereğli’ye zaman zaman gelip belediye yemekhanesinde yemek yemenin peşindeydi!
“Peki meslektaşların hiç mi bir şey yazmadı? ÇGD ne yaptı?”
Sinanım; Gazetecilerin büyük bir kısmı belediyeden aldıkları ilanların kesileceği korkusu ile sesini çıkartamadı. Onlara bir şey deme hakkımız yok, sonuçta onlarda ekmek parası için çalışıyorlar ve elbette menfaatlerini düşünecekler! Ancak köşe yazıp da adeta (Oh oldu) diyen sözde dostları (!) unutmuyorum. Çağdaş Gazeteciler Derneği Şube Başkanı Ali Ayaroğlu elbette gerekeni yaptı ve olayı kınadı…
“Ağabey ben anlayamıyorum ya! Eskiden gazeteciler büyük bir dayanışma içerisindeydiler. Peki herhangi bir kanaat önderi veya işadamı sahip çıktı mı çocuğa?”
Sinanım; Deşme yaramı, o dayanışma eskidendi. 2007-2008 yıllarından sonra dayanışma, meslek etiği ve dürüstlük kalmadı mesleğimizde! Herkes şahsi menfaatinin peşine düştü. Bazıları ikinci çocuğunu ve kendilerini belediyeye atmanın planlarını yapmaya başladı! Kalemler alınan ilan-reklam ve aboneliğe göre yazmaya başladı! Onlar kazandı ama bu işi adam gibi, dürüstçe yapanlar oldukları yerde saydı ve hep kaybettiler!
Belediyeyi batağa sokmamak adına verdiğim mücadele sonucu işten atılan damadıma işadamlarının sahip çıkması konusuna gelince, bırak sahip çıkmayı, arayıp hal hatır soran bile olmadı!
Tek arayan kişi oldu; O dönemlerde yıldızımızın pek barışmadığı Gülüç Belediye Başkanı Mustafa Gökhan Demirtaş…
Haa! Subaşı Kasabı Yüksel Başkan’ı da unutursam vefasızlık yapmış olurum. Arayıp hemen çocuk gelsin işe başlasın dedi ve halen onun verdiği işe devam ediyor…
“Ağabey yazıklar olsun bu siyasete, yazıklar olsun bu işadamlarına, yazıklar olsun bu gazeteciliği bu hallere düşürenlere. Gülüç Belediye Başkanı Gökhan bey ile Subaşı Kasabı Yüksel bey gerçekten adammışlar…”
Boşver be Sinanım…
Bu dünya böyle!
Bak gazetecilere şöyle bir!
Dün Hüseyin Uysal’ın yaptığı yanlışları bile kamuoyuna doğru gibi anlatanlar bugün o dönemi yerden yere vurup yeni yönetimi yere göğe sığdıramıyorlar!
“Bunlar CHP’ye çalıştı”, “Posbıyık’a bilgi sızdırıyorlar” diye Hüseyin Uysal’a belediye personeli listesi verip onları ekmeklerinden edenler bugün utanmadan Uysal’ın bir çok kişiyi ekmeğinden ettiğini konuşuyorlar!
Kdz. Ereğli’de herkes herkesi çok iyi tanıyor ve biliyor!
Üzüldüğüm ne biliyormusun Sinanım? Halen daha bir çok işadamı ve siyasetçi, bu dönek, satılmış, rüzgara göre yönünü belirleyen, dün ak dediğine bugün kara diyen, şantajcı ve tehditçilere prim vermiyor mu ya!
İşte buna illet oluyorum!
Ulan Sinan yine beni çileden çıkardın!
Yine bu gecemin içine ettin!
Gel de uyu şimdi!
“Ağabey uyuma sende! Kalk yarınki köşeni yaz!”
Kapat ulan telefonu!