Beraberinde eşi çocukları, torunu ve ortakları ile birlikte şirket bünyesinde bulunan İttifak Metalde basın mensuplarının karşısına geçen Erdoğanın oldukça neşeli olduğu gözlendi.
Kalabalık bir basın mensubunun izlediği toplantıda ilk sözü ÇEPAŞ Genel Müdürü Ercan Kahraman aldı.
Karaman, konuşmasında, Erdoğanın milletvekilliği döneminde çeşitli çevrelerce spekülasyonlar yaratıldığını belirterek, o dönemlerde Fazlı Beyin sayesinde ihaleler aldığımız yazıldı, söylendi. Bunların hiç biri gerçek değildir. Dahası, biz, Erdoğanın siyasi durumu nedeniyle şirketin zararlar gördüğünü söylüyorduk. Sayın Erdoğanın bize tek talimatı, şirketin devlet ile mal alım, satımı yapmaması olmuştur. Milletvekilliği sonrası ise yatırımlarımızın hızlanması ve yabancı şirket ile ortaklık kurmamız bizi son derece mutlu etmiştir dedi.
ZOR GÜNLERDEN GELDİK
Şirketlerin yönetim kurulu başkanı Erdoğan ise konuşmasının başında, ÇEPAŞa gelişten önceki süreci anlattı.
Ereğlide öğretmenlik yaşamı sonrası sac tüccarlığı ile siyasete atıldığını hatırlatan Erdoğan, ardından 10 ortaklı Karel Borunun kurulduğunu, daha sonra ise ayrılarak İttifak Metali kurduğunu söyledi.
ÇEPAŞın, İttifak Metal ve Erdoğan Metalden sonra kurulan şirket olduğuna dikkat çeken Erdoğan, özellikle milletvekilliği döneminde ise bazı basın tarafından acımasızca eleştirildiğini sitemli sözlerle dile getirdi.
Erdoğan, şöyle dedi:
O gazeteye açtığım manevi tazminat davasını kazandım. Bugün ise bir başka ulusal gazetede Gonvarri Grubu ile yaptığımız anlaşmanın eşimin de bulunduğu fotoğrafımız var. Yüce Rabbime hamdolsun. Yargıda hesabını sordum, milletvekili olmadığım zaman da bu hale geldim. Ben de kendime göre bir değer olduğumu bu belgelerle ispatlamaya çalışıyorum. Bu benim için yeterli değil. Ben Ereğliyi, Türkiyeyi çok seviyorum. Ama her şeyden önce ailemi çok seviyorum. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini, ülkemin birliğini beraberliğini, kardeşliğini bu Muharrem Ayı hürmetine çok önemsiyorum. Bu noktada hareketle, ekip arkadaşlarımla daha çok güzel yollar yürüyeceğiz. Bu yollarda yürürken elbette ayağımıza diken batabilir ama o dikeni koyanla işimiz yok. O dikeni alırken Bismillah demesini bileceğiz. Soframıza zehir koyanlar olabilir. Ama biz besmeleyi çekip o zehri helal dairesinde yok etmesini bileceğiz. Bize çok görev düşüyor.
TÜRKİYEYE İHTYAÇ VAR
Ereğli birliğe, kardeşliğe susamış. Ekonomideki durağanlığı, canlılığa dönüştürmeye susamış. Bu gelişmemiz ona bir ivme katarsa kendimi mutlu hissederim. Arkadaşlarımız ekip olarak geçen hafta Çinin Shanghai Kentine gittiler. Çok mutlu oldum. Ben ise oraya 11 yıl önce gittim. Oradan 240 bin dolar vererek makine getirdim ama kullanamadım, hurdaya attım. Daha sonra İstanbulda aynı makineyi (eski parayla) 850 bin liraya yaptırdım, çok şükür ki bütün işlerimi gördüm. Anladım ki benim Çinin değil, Türkiyedeki sanayiciye ihtiyacım var.
YERİMİZİ ALDIK
Tecrübe denen şey, rafta etiketle satılan bir unsur değildir, yaşanan bir şeydir. Hangi arkadaşım, sanayici kardeşim, Ereğliden veya ülkemin her hangi bir yerinden, bu konuda bize nasıl bir yol haritası çizersin, nasıl faydalı olursun demesi halinde, gece gündüz onun emrindeyim. Son bir buçuk yılda gerçekten çok yoruldum. Sadece 880 bin dolar etrafımızdaki danışmanlara verdik. Alt yapısına bakıldığı zaman insan korkuyor. Bunların hiç biri olmayabilirdi. Büyük düşünmek denen şey bu. Her şeyi vereceğiz ama büyük denizde yüzmesini bilip, orada yüzeceğiz dedim. Bu güzel topraklarda inşallah daha güzel şeylere birlikte imza atarız.
Türkiyenin geleceği, yatırıma, istihdama, büyümeye çok elverişli. Şu anda yüzde 4e yakın büyüyen Türkiyede yerimizi aldık, büyümeye devam ediyoruz. Bunun yansımaları elbette Ereğliye en fazla olacaktır.
16 tane ürün geliştirdik. Her birine 45 bin avro para verdik yine yetiştiremiyorsun. Ortak olduğumuz firmanın ise 200e yakın patentli ürünü var, bize bedava verdi. Yurt dışındaki yatırımlarımızı da yine bu firmanın marka değeri ile sürdüreceğiz. Çünkü marka çok önemli. Bir sertifika belgesi dünyada geçerli değilse, senin şirket olmanın hiçbir anlamı yok.
Bana, evlatlarıma ve ortağıma göre ÇEPAŞ, Cuma gününe kadar bir değerdi. Cumadan itibaren ise beş değer oldu. 22 ülkede yatırım yapan, dünyaya açılan bir firmanın ortağı oldu. Artık ÇEPAŞ büyük bir oyuncu. Bu oyuncunun da merkezi Karadeniz Ereğlidir. Çünkü burada doğdu. Doğduğu yerin hakkını da inşallah verecektir.
Şirkette 369 işçi çalıştığını ifade eden Erdoğan, bu sayıyı 2015de 500e, 2016da ise 1000e çıkarmayı hedeflediklerini sözlerin ekledi.
YÜZDE 51ini SATTILAR
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Fazlı Erdoğan, şirketin yüzde 51in Gonvarri Steel Industriese ait olduğunu belirterek, Elbette birinci derecede onlar. Ancak sözleşmede alınan kararlar ortak ve eşit oyla alınacaktır maddesi var. Aynı sözleşmede 6 yıllığına şirket yönetim kurulu başkanı Fazlı Erdoğanın kalacağı belirtilmiştir. Bu süreden sonra, eğer istemezsem, yine kendi içinizden birisini seçeceksiniz denilmekte. 6 yıldan sonra bizim istememiz halinde yönetim kurulu başkanlığını onlara verebiliriz. Şirketin Türkiyede olduğunu ve bu doğrultuda bizim yönetmemiz gerektiğini savunuyorlar diye konuştu.
KESİTLER SONDU
Kendi yaşamından kesitler de veren Erdoğan, konuşmasını söyle sürdürdü:
Geldiğim noktada kendimi çok şanslı hissediyorum. Bugün bu iş yerindeki arkadaşlarım sayesinde ben bir dilim ekmek yiyebiliyorum. Bizim tesislerimiz milletvekili olmadan önce vardı. Eğer işimin başına dönmeseydim, Ereğlide bir çok arkadaşımın sıkıntısı olduğu gibi yakından, uzaktan aynı sıkıntıyı yaşayabilirdim. Eskiden iş bizi önüne katmıştı, şimdi biz işi önümüze kattık. Dışarıdan aldığımız kaynakla, Ereğlideki borcumuzu, derdimizi ödedik, şimdi önümüze bakıyoruz.
Demek ki milletvekilliği beni sermaye olarak olsun yatırım olarak da geciktirdi, engelledi, sorun yaptı ama milletvekilliğinin de ayrı bir durumu var. 550 kişiden birisin. 76 milyonun içerisinde bir görevi temsil etmişiz. Orası çok şerefli ve kutsal bir mekan. TBMM parlamentosuna milletvekili olmayan birisi giremiyor. O yetkiyi de millet bana vermiş. Ama bir birimizi kıskanmayalım, herkesin yolu açık olsun. Yerimize yeni gelen arkadaşımızın da Allah işini kolaylaştırsın. O geldi, bu gitti konularından Ereğli fazla kaşınıyor, oralara da girmek istemiyorum. Biz arkada, önde söylenenlere değil işimize, önümüze bakıyoruz. Aramıza duvar ördüğümüz hiç kimse yok. Herkesi seviyoruz, teşekkür ediyoruz. Herkesin işlerinin daha iyi yürümesini, sağlıklı olmasına dua ediyoruz. Onlar bize bir iyilik düşünüyorsa, Allah onlara iki iyilik versin. Başkaları bize bir kötülük düşünüyorsa, Allah o kötülüğün şerrinden beni emin eylesin, ona da sağlık versin, ıslah etsin. Ben kimsenin kötülüğünü de istemiyorum.
SİYASİ GÖNDERME YAPTI!
Bugün TSOda yapılan toplantıda AK Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candanın, Ereğlide sac ticareti bitti, bundan sonra makine imalatına yönelmeliyiz şeklindeki söylemi sorulan Erdoğan, Ercan Bey doğru söylüyor ama TSO Başkanını bu doğru sözüne katıldı mı bilmiyorum. Herkes kendi penceresinden bakar dedi.
Konuşmasının son kısmında, siyesi gelişmeleri izlediğini vurgulayan Erdoğan izliyorum, Allah herkesin muradını versin. Muradın da muradını versin demesi gazeteciler gülüşmesine sebep oldu