DÜZCE(İHA) – Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, bu yıl TMO’nun alım yapması gerektiğini söyledi. Öztürk, rekoltenin hastalıklar, zararlıların yanı sıra Haziran dökümleri de hesaba katılırsa yüzde 20’nin üzerinde bir rekolte kaybı olacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, beraberinde ilçe ziraat odaları başkanları ve çiftçilerle Düzce Ziraat Odası önünde basın açıklaması yaptı. Amerikan Beyaz Kelebeği, dal kanseri, kök çürükleri gibi hastalıkların fındığa zarar verdiğini ve TÜİK tarafından açıklanan rekoltenin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Başkan Ramazan Öztürk, “Mevsimsel değişikler fındıkta külleme, bakteriyel yanıklık, fındık mozaik hastalığı, dal kanseri, kök çürüklükleri, çotanak yanıklıkları ve çürüklükleri gibi önemli hastalıkların daha fazla görülmesine neden olmuştur. Amerikan beyaz kelebeği, turunçgil uzun antenli böceği, kahverengi ve yeşil kokarca, fındık kurdu gibi zararlılar da fındık alanlarımızda daha sık görülmeye başlamıştır. Külleme hastalığı fındık alanlarında 2013 yılından bu yana görülüyor. Mücadele edilmezse fındığa yüzde 70 ile yüzde 100 arasında zarar veriyor. Hem verimi hem de kaliteyi olumsuz etkiliyor. Çaresi olmayan bir hastalık değil. Kültürel mücadelenin tam yapılması halinde ekonomik zarara neden olmuyor. Fındıkta Amerikan beyaz kelebeği, kahverengi ve yeşil kokarca, fındık kurdu, turunçgil uzun antenli böceği ve külleme hastalığı ürüne büyük zarar verdi. Sahada yaptığımız tespitlere göre, hastalık ve zararlılar yüzünden rekoltede yüzde 20 civarında düşüş olacak. TÜİK, bu yıl için fındık rekoltesinin 715 bin ton olacağı yönünde tahminde bulunmuştur. Böyle bir rekoltenin olmasına imkan vermiyoruz. Hastalıklar, zararlıların yanı sıra Haziran dökümleri de hesaba katılırsa yüzde 20’nin üzerinde bir rekolte kaybı olacağını tahmin ediyoruz” dedi.
TMO büyük önem taşıyor
Öztürk, TMO’nun piyasada müdahale konusunda büyük önem taşıdığına dikkat çekerek “Burada Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) önem taşımaktadır. Çünkü ülkemizde serbest piyasa düzeni ne yazık ki fındıkta işlememektedir. Çok sayıda fındık üreticisine karşın bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda alıcı bulunmaktadır. Serbest piyasa adı altında çalışan tekelci yapı, piyasa üzerinde her türlü baskı ve oyunu oynamakta, fındık fiyatları üzerinde spekülasyon yapmaktadır. Üreticimiz, alıcılar karşısında ekonomik açıdan örgütlü değillerdir. Ürünü piyasadaki talebe göre piyasaya sunamamaktadır. Lisanslı depolar yetersizdir. 2009 yılından sonra TMO’nun alım yaparak devreye girdiği her yıl fındık piyasası ve fındık fiyatları, spekülasyondan uzak, tekelci yaklaşıma müdahale fırsatı vermeyecek şekilde oluşmuş, hem ülkemiz hem de üreticimiz kazanmıştır. TMO, bu yıl ve sonraki yıllarda da alım yaparak piyasada olmalıdır. Yüzbinlerce fındık üreticisinin tek güvencesi bu olacaktır. Ofis, yapacağı alımlarda üretici maliyetlerini de göz önünde bulundurarak bir fiyat belirlemelidir. Bu yaklaşım, fındık üreticimizin ‘ortak paydaşı’ olarak gördüğümüz borsa ve ihracatçılarımızı da tekelci firmaya karşı koruyacak, sömürülmelerini önleyecektir” şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 03 Temmuz 2019, 18:21