Cumhuriyet Halk Partisi'nin 24 milletvekili Zonguldak'a gelerek sorunların tespiti için çalışmalara başladı.
CHP'li Milletvekilleri Zonguldak’ın merkezinde ve ilçelerinde ziyaretler gerçekleştirecek Milletvekilleri ziyaretlerine başlamadan önce Toplu Konut İdaresi ve Zonguldak Belediyesi işbirliği ile devam eden Zonguldak Sahil Projesi içinde yapılan İsmet İnönü Anıtı önündeki kaykay pistine de tepkiler gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın yapmış olduğu basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu gün milletvekilli arkadaşlarım ile birlikte vatan topraklarımızın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu, milletimizin gönlünde hiçbir zaman yeri değişmeyecek olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyeti kurduktan sonra ilan ettiği birinci il olan Zonguldak’tayız.
Zonguldak Cumhuriyet kentidir ve öyle kalacaktır.
Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Hiç kimse Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına hesaplaşma içinde olmasın.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah ve kader arkadaşı İsmet İnönü’nün adını taşıyan bu parkta Sahil Projesi kapsamında yapılan düzenlemeler ile Cumhuriyet’in kurucu kadrolarıyla hesaplaşmaya girişmek, Cumhuriyet şehri Zonguldaklıların kalbindeki Mustafa Kemal Atatürk’ü, İsmet İnönü’yü ve Cumhuriyet kahramanlarının yerini asla silemez.
Bugün Türkiye’nin herhangi bir yerinde Zonguldak’ı sorsanız size vereceği cevap: Kara elmas olacaktır.
Zonguldak taşkömürü demektir.
Taşkömürü demek; Türkiye’nin yüksek verimli enerji kaynağı demektir.
Cumhuriyetin ilk kentinde, sanayi ve madenciliğin gelişmesine katkı sunan fakat bugün üvey evlat muamelesi gören ve hak ettiği değeri alamayan kara elmasın, taş kömürünün şehri ne yazık AK Parti iktidarında hak ettiğini alamıyor.
Zonguldak Türkiye’nin gözbebeği, Zonguldak’ın gözbebeği de Türkiye Taşkömürü Kurumu’dur.
Türkiye Taş kömürü Kurumu bünyesinde yapılan madencilik uzun yıllardan beri Zonguldak’ın gelişmesinde lokomotif olmuş ve bütün bunlara bağlı olarak Zonguldak ilinin istihdam potansiyeline önemli katkı sunmuştur.
AK Parti hükümeti iktidara gelene kadar da bu böyle olmuştur.
Zonguldak’ın madencilik deneyimi atıl hale gelmiş; gençlerimiz işsiz kalmıştır.
Türkiye Taşkömürü Kurumu, yıllardır eksik personel nedeniyle zarar eder duruma gelmiştir.
Sayıştay’ın tespitlerine göre yapılan işçi alımları da yetersiz kalmaktadır.
Yetersiz işçi sayısı üretimi düşürmekle kalmamaktadır; daha tehlikesi, yetersiz işçi sayısı yüzünden maden galerilerinin bakımları yeterince yapılamamaktadır ve bu yüzden kaza riski de artmaktadır.
TTK’nın işçi sayısının yetersizliği ekonomik bir sorun olmanın ötesine geçmiş; mevcut çalışanların can güvenliğini tehdit eder duruma gelmiştir.
Her fırsatta yerli ve milli enerji diyerek, algı yaratmaya çalışan AK Parti iktidarı taş kömürünü çıkarmayıp dünyanın dört bir yanından kömür ithal ederek “Milli” olduğunu “Yerli” olduğunu iddia etti.
AK Parti hükümetinin ne enerji politikaları ne maden politikaları millidir, yerlidir.
İthalat üzerine kurulu yanlış politikalarla enerji yönetilemez.
Enerjiyi yönetemezseniz ekonomiyi de yönetemezsiniz.
Yönetemiyorlar da.
Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndaki üretim düşüyor.
İşçi açıkları söz verdikleri halde kapatılmıyor.
TTK’ya yıllardır yatırım yapılmıyor.
TTK’nın 5 binin üzerinde yer altı işçisi açığı var.
TTK’ya işçi alınması gerekiyor.
Söz veriyoruz:
İktidara geldiğimizde;
TTK’ya ilk etapta 5 milyar liralık yatırım yapacağız.
5 bin içi alımı yapacağız ve ilk etapta yılda 5 milyon ton üretim yapacağız.
AK Parti hükümetinin 19 yıllık yönetiminde yanlış ekonomi ve sürdürülebilir olmayan enerji politikalarına son verip Zonguldak’a stratejik önemini yeniden kazandıracağız.
Değerli Basın Mensupları;
AK Parti iktidarının gözden çıkardığı Zonguldak’ın yıllardır bitirilemeyen projesi Filyos Vadisi Projesi var. Geçmişten bugüne çok önemsediğimiz ve üzerinde ısrarla durduğumuz Filyos Vadisi Projesi sadece Zonguldak’ın değil Türkiye’nin gelişimine katkı sunacak olan milli projemizdir.
Filyos Vadisi Projesi, etki alanı çok büyük olan ve stratejik öneme sahip hem enerji, hem ulaşım, hem de sanayi yatırımları bakımından bir lojistik merkez olarak milli bir projedir.
AK Parti iktidarı milli projeler üzerinden milletimizin algısını değiştirmek için şov yapıyor.
En son Zonguldak’ta yaptıkları şov neydi?
135 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu müjdesi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 4 Haziran akşamı Filyos Limanı açılışında Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğunu duyurdu.
AK Parti iktidarının geçen yıl Ağustos ayından bu yana duyurduğu 3’üncü doğalgaz müjdesiydi bu!
Her şeyden önce şunu söylemeliyim.
Bizim doğal kaynaklarımızı bulup yatırım yapmakta, bu zenginliklerimizi milletimizin menfaatleri doğrultusunda kullanılmasına bir itirazımız olamaz.
İktidarın Karadeniz’de doğalgaz bulunduğu müjdesini açıkladığı ilk günden bu yana amasız fakatsız sevindiğimizi söylüyoruz söylemeye de devam edeceğiz.
Çünkü bu kaynaklar milletimizin.
Milletimizin yararına olan her şeyi destekleriz, milletimiz adına da milletimiz için kullanılıyor mu, takip ederiz!
Geçen yıldan bu yana ve sonuncusu Filyos’ta olmak üzere 3 kez doğalgaz müjdesi verdiler.
Bu müjdelerden vatandaşımız artık korkar oldu.
Neden?
Çünkü her müjdenin altından bir zam haberi çıktı.
Doğalgazda 3 müjde verdiler ardından kaç zam geldi biliyor musunuz?
7 kez doğalgaza zam yaptılar.
3 kez elektrikte zam yaptılar.
Akaryakıtta ÖTV zammı dahil 20 zam yapıldı.
Yani 3 müjde verdiler 30 zam yaptılar.
İktidar; yanlış politikalarla yoksullaştırdığı vatandaşımıza, tam da işten çıkarma yasağının bittiği gün 1 Temmuz’da enerji faturalarına fahiş oranda zamlar yapmayı tercih etti.
İktidar vatandaşa “söke söke” zam yapmaya devam ediyor.
Yanlış ekonomi politikaları nedeniyle iğneden ipliğe her şeye zam geldiği bir dönemde; iktidar vatandaşlarımızı müşteri olarak görüyor.
Açlık sınırının asgari ücretle neredeyse aynı olduğu ülkemizde vatandaşımızın temel giderlerinden olan enerji faturalarına her ay zam yapılması en hafif tanımıyla vicdansızlıktır.
Emeklilerimiz, memurlarımız bu ay yüzde 8,45 zam aldılar.
Aldıkları artış daha ceplerine girmeden kat ve kat fazlası ceplerinden çıktı.
Enerji zamları domino etkisi yaratarak enflasyonu daha da artıracak.
Enerji faturalarına gelen zamlar bütün sektörleri etkileyecek, maliyet artışları da iğneden ipliğe bütün ürünlere zam olarak yansıyacak.
Bu zamlardan ellerini ovuşturan yandaşlar dışında hiç kimse memnun değil.
İşçimiz, emeklimiz, memurumuz, esnafımız, çiftçimiz ve sanayicilerimiz bu zamları geri alınması istiyor.
Ama AK Parti ne yapıyor?
Yeni zamların hazırlığını yapıyor!
AK Parti İktidarını uyarmaktan dilimizde tüy bitti.
Temmuz öncesinde “elektrik ve doğalgazda zam yapmayın” diye uyardık.
Dinlemediler.
Mayıs öncesinde, “akaryakıtta ÖTV zammı yapacaksınız, yapmayın” dedik, dinlemediler.
Şimdi yine akaryakıtta ÖTV’ye zam yapmaya hazırlanıyorlar.
Buradan bir kez daha Çağrıda bulunuyorum: Yapmayın!
Vatandaş zor durumda.
Vatandaş artık zamlardan nefes alamıyor!
Mutfakta emekli Ayşe teyzenin tencereyi kaynattığı tüpün fiyatı son 7 yılda, yani Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiğinden bu yana, 70 liralık tüp 145 liraya, 200 liralık elektrik faturası 504 liraya, 300 liralık doğalgaz faturası 620 liraya çıktı.
Artık yeter!
Satmadıkları bir şey kalmadı. Tekeli sattılar, şeker fabrikalarını sattılar, kağıt fabrikalarını sattılar, barajları sattılar, limanları sattılar, arazileri sattılar, kupon arsaları sattılar, bankaları sattılar. Atadan dededen ne kaldıysa satan hayırsız evlat gibiler.
Cumhuriyetin bütün birikimlerini sattılar.
Satmaktan da vazgeçmiyorlar.
Ellerinde para kalmayınca yine satıyorlar.
Şimdi TEİAŞ’ı özelleştirmeye sıra geldi.
TEİAŞ nedir?
Ne iş yapar, neden önemlidir?
Ve neden özelleştirilmemesi gerekir, biliyor musunuz?
Ülkemizde elektrik iletim sisteminin bel kemiğidir.
Stratejik öneme sahiptir.
TEİAŞ ülkemizin elektrik güvenliğinin sigortasıdır.
Hatta milli güvenliğimizin sigortasıdır.
Düşünebiliyor musunuz, TEİAŞ’ alan yabancı bir ya da birkaç firma tek bir şalterden ülkenin bütün elektriğini kesebilecek bir konuma gelebilir.
Bütün savunma sistemlerinizi durdurabilir.
Hastaneleriniz elektriksiz kalabilir.
Tüm Türkiye’de bir anda bir kaosa neden olabilir.
Böylesine ulusal güvenlik konusu arz eden bir kurumu neden özelleştirilir?
Öncelikli olarak en basit ifade ile iktidar kasadaki parayı bitirdi.
Buradan Zonguldak’tan söz veriyoruz; iktidara geldiğimizde ülkemizin zenginliklerini faizci lobilerine teslim etmeyeceğiz.
Bu ülkeyi tefecilerden kurtaracağız.
Halkımızın ödediği her kuruş verginin hesabını vereceğiz.
Enerji baronlarına Türkiye’yi teslim etmeyeceğiz.
Elektrikte, doğalgaz da şirketler değil vatandaşlarımızı kollayacağız.
Enerji kooperatiflerini kuracak, enerji tüketiminde önceliğimiz halkımız, esnafımız, çiftçimiz ve sanayicimiz olacak.
Enerji verimliliğinde örnek uygulamaları hayata geçirecek enerji verimliliği potansiyelimizle dışa bağımlı politikalardan kurtulacağız."