UNESCO Dünya Miras Şehirleri listesinde yer alan Safranbolu’da 20 yıl sonra memleketine dönen bir girişimci tarafından yapılan ve adına ’tepetaklak konak’ ismi verilen Safranbolu mimarisindeki konakt büyük ilgi çekiyor.
Genç girişimci Bilal Özdemir’in kendi köyüne yaptığı konakta kendisinin, babasının, annesinin ve dedesinin 1980’li yıllarda kullandığı yatak, mutfak mobilyaları, dolaplar, telefon, beşik, buzdolabı gibi eşyalar tavanda yer alıyor.
Osmanlı mimarisi han ve hamamları ile açık hava müzesi olan Safranbolu’da tarihi ev mimarisine uygun olarak açılan tepetaklak konak büyük ilgi görüyor.
"80’li yılların nostaljisini de aynı anda yaşıyorlar"
Safranbolu İncekaya köyünde bulunan konak’ta giriş kapısından itibaren, mutfak mobilyalarından masaya sandalyeye, çocuk ve yatak odasından oturma gruplarına kadar her şey taban yerine tavanda asılı. Tepetaklak konağın içerisi 80’li ve 90’lı yıllara ait konsepte göre dizayn edilmiş. Farklı bir yapıyı keşfetmenin tadını çıkaracak olan ziyaretçiler, nostaljiyi de bir arada yaşayacaklar. İstanbul’dan ayrılmaya karar veren Safranbolulu Bilal Özdemir, İstanbul’un yaşanmaz hale geldiğini ve memleketine gelip bir şeyler yapmayı düşündüklerini belirterek, sosyal medyada araştırma yaptıklarını, yurt içi ve yurt dışındaki tepetaklak evleri incelediklerini söyledi.
12 günde 3 bin ziyaretçinin uğrak mekanı olan konak, İncekaya Su Kemeri ve Kristal Terasa yakın olması nedeniyle de Safranbolu turizmine ayrı bir katkı sağlanacağı düşünülüyor.
“Fotoğraf çekmelerine yardımcı oluyorum kahkahalar yükseliyor”
Özdemir, tepetaklak konağı, içinde yaşanmışlık hisleri vermek için yüzden 80’i ve90’lı yılların konsepti ile yaptıklarını ifade ederek, “ Bayramın ikinci günü açmak nasip oldu. Gayet güzel, sadece sayı değil önemli olan, gelen herkes memnun ayrıca. Artık insanlar sosyal medyayı aktif bir biçimde kullanıyor. Bunu da avantaja çeviriyoruz, gelenler onlarca fotoğraf çektiriyorlar. İnsanlara ilk geldiğinde anlatmazsan mantığını, müze gibi girip çıkıyorlar 5 dakikada. Ama ben mantığını anlatıyorum, fotoğraf çekmelerine yardımcı oluyorum ondan sonra kahkalar yükseliyor.
Evin içindeki eşyaları gören ziyaretçilerin şaşkınlık yaşadığını belirten Özdemir, “Benim çocukluğumdaki yatağım , terliğim, bu da mı burada diye değişik bir his oluyor. Genelde ziyarete gelen misafirlerimiz 80’li ve 90’lı doğumlular. Çocuklarına kendi dönemdeki eşyalarını gösterebiliyorlar. Gırgırımız var içerde, üzerinde tam otomatik yazıyor. Çok ilginç eşyalar var içinde” diye konuştu.
“Sene de bir defa iç dizaynı değiştirebiliriz”
Zamanla farklı konsept değişikliği yapacağını kaydeden Özdemir, “Burada cafebüsümüz var. Gelen misafirlerimize dinlenebileceği hem burası esen bir nokta. Rahatlayabilecekleri yer yapacağız yaz ve kış olmak üzere. Bu evin civarında da bir değişiklik düşünüyoruz. Senede bir defa iç dizaynı değiştirebiliriz. Misafirlerimiz her sene gelse yeni bir şey ile karşılaşacak” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 01 Eylül 2018, 16:21