Öyle bir coğrafya’ da yaşıyoruz ki,
Hemen her gün adrenalin tavan yapıyor.
Heyecan fırtınasının olmadığı gün yok.
Son on yıl.
Hatta 20 yıl.
Hep fırtına .
Hep heyecan.
Hep gündem ana başlığı.
Gün geçmiyor ki,
Bir fırtına.
Kriz yaşamayalım.
Görmeyelim.
Hiç unutmuyorum.
Ak Parti.
İktidara geldiği ilk dönem.
İkinci dönem.
Hata üçündü dönem hep slogan neydi ?
İstikrar.
Ak Parti demek ‘’İstikrar demektir’’
Bu slogan ülkemiz adına çok tutmuştu.
İstikrar demek.
Yatırım.
İstihdam.
Üretim.
Sıfır enflasyon.
Düşük kur.
Hepsi birbirini destekliyordu.
Sonra ise büyüme hızı da hep beş civarında seyretti.
2000 yılları.
2010 hep böyle geçti.
2008 krizini de ülkemiz adına teğet geçti.
Cumhurbaşkanımız teğet geçecek demişti.
Gerçekten öyle oldu.
Yalnız çelik sektörü çok zorluklarla karşılaşmıştı.
Dip yapan çelik fiyatları.
Küresel krizin gösterdiği büyük düşüşler.
Bin tl hatta 1300 -1400 ton fiyatları.
Birden dört yüz TL. ye düşen, gerileyen çelik fiyatları.
Tamamen abondene durumun yaşanmasına sadece çelik sanayinde yaşanmasına vesile olmuştu.
Çelik sanayi denince.
Çelik ile üretilen her şeyi etkilemişti.
Beyaz eşya da satışlar sıfır çekmişti.
Otomobil ise eksi seviyelerine gerilemişti.
Her ne kadar teğet geçti dense de.
Zor günlerdi.
2011 ve 2015 biraz daha güvenli günlerdi.
İstikrar ise 2015 yılından itibaren kayboldu.
2013 yılında kısmen kriz yaşandı.
2016 hain fetö terör örgütü kalkışması.
Ve bu hain örgütünün temizlenmesi.
Yapılan mücadele
Sonraki yıllar biraz daha sorunlu ve sıkıntılı yıllar.
Bu arada seçimler.
Her türlü şartlara rağmen ülkemiz gene de ayakta kalmayı başardı.
Yatırımlar sürdü.
Bu arada enflasyon artı.
Kurlar yükseldi.
İnanılmaz bir kur baskısı ile karşı karşıyayız.
Dalgalı kur.
Bugün dolar sekiz tl.
Euro ise on tl’ ye doğru yol alıyor.
Yüksek kur.
İhracat adına iyi .
İthalata dayalı ihracat adına iyi değerli.
İthalat ise çok pahalı.
Dövizin bu kadar yüksek olması.
Paramızın değerinin çok düşük olması.
Merkez bankasının ise hamlelerini tam anlamı ile profesyonelce yapamadığı iddiaları.
Ve yaşadığımız krizler.
Suriye.
Irak.
Kısmen İran.
Yunanistan her zaman ki gibi.
Rusya ile flört durum ve konum.
Ukrayna hep iyi ilişki ve istişare.
Mısır ile yanşan büyük pandemin.
Sorun.
Sıkıntı.
İsrail ile yaşanan gerginlikler.
Bugün adına Suudi Arabistan devletinin ülkemizde yaptığı barbarlık.
Korsanlık.
Hepsi neden bizleri buluyor.
Ülke olarak tam yol alırken.
Hep tökezleme adına önümüze konulan olumsuzluk gayretleri.
Set durumları.
Duvarlar.
Barajlar.
AB bir yandan .
Amerika her yandan .
Ortadoğu zaten bir alem.
Bir Uzakdoğu uygun.
Kafkaslar bizden.
Libya ise başlı başına problem.
Libya’ da ise ülke olarak elimizi taşın altına koyduk.
Tüm sorunlar bizi buluyor.
Türkiye güçlendikçe.
Dosta güven.
Düşmana korku veriyoruz.
Ve KKTC seçimleri artık ülkemiz adına çok olumlu oldu.
Cumhurbaşkanımız KKTC Cumhurbaşkanını kabul etti.
Maraş açıldı.
Maraş’ta piknik yapılacak.
15 Kasım ‘da Kıbrıs’ tayız.
Piknik var.
Piknik ve ziyaretten dünya’ya mesaj verilecek.
Kıbrıs adına Maraş’ın açılması çok iyi oldu.
Maraş açılırken.
Tapu sahipleri de yerlerine gelebilecek.
Buna Rum kesiminde ki mal sahipleri de dahil.
Çok iyi oldu.
Artık KKTC ister tanısınlar.
İster tanımasınlar.
Türkiye ve KKTC birlikteliği ve bütünlüğü daha da tescillendi.
Doğalgazı bulduk.
Tam on yıllık bir ülke ihtiyacı karşılanacak.
Parasal değeri 85 milyar dolar.
Petrol fiyatları düşüyor.
Bu da cari açığımıza katkı veriyor.
Bu coğrafya çok tansiyonu yüksek bölge.
Bu bölgeyi rahat bırakmayanlara.
Huzur vermeyenlere.
Bizlerde her daim karşılığını çok güçlü vereceğiz.
Vermeliyiz.
Adrenalin köşe yazımızın başlığı.
Adrenalin ülkemizde hiç bitmiyor.
Hem içerde.
Hem de dışarıda.
Bugünlük nokta.
Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2020, 17:52
