Yakın geçmişte, önümde ağlayanlar,ben bir anneyim diyenler, nasıl olur ya diyenler ,nasıl yağ çekeceklerini bilemeyenler bile kalemşör olmuşlar bu şehirde.. …
Melek değilim.
Hayatım boyunca hiç yalak olmadım.
Hatta, hata yapmadığımı düşündüğüm ama karşımdaki insanı üzüp, rencide ettiğimi gördüğüm olaylarda bile çıkıp acaba demişimdir.
Hatta tam tersine bana kalleşlik yapanların üzerine daha fazla gitmek,onların bütün fotoları gazipaşada dolaşırken insan yüzüne çıkamazken şimdi ekranlara çıkıyorlar.Alkışlıyoryuz,alkışlıyoruz.
………………………….
Bu son olay ise “Kaltak” sözcüğünün kelime anlamını araştırdım.
Tabi en basit iş olan Google’a sordum.
Türk Dil Kurumunun “Kaltak” ile ilgili tanımlaması şöyle:
“-Atın eyerinin üzeri. Meşin, halı gibi şeylerle kaplanan tahta bölümü. Kuskunu bulunmayan eyer.”
Elbette ben birisine “sen atın üzerindeki eyersin. Herkes gelip üstüne oturuyor” gibi ahlaksızca bir saldırıda bulunmadım. Kuşkusuz “kaltak” sözünün başka argo anlamları da var. Eğer birisi bu anlamları kendisine yakıştırıyorsa bu konuda da diyebileceğim fazla bir şey yok. Dayanın biraz daha.
Elbet bir gün her şey daha güzel olacak
Günün Sözü: Öyle pişkin insanlar varki demir paradan daha bozuk....!!
BENIM YUVAMI DAĞIITI ALLAHDA ONU DAĞITSIN.SİZE ÖZELDEN MESAJ ATIYORUM. NOLUR ONU YAYINLAYIN,ALLAH AŞKINA.