CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Op. Dr. Eylem Ertuğ Ertuğrul, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışının 112. yıldönümünü kutladı.
Ertuğrul'un mesajı aynen şöyle:
Demokrasinin dördüncü kuvveti olarak kabul ettiğimiz basınımız için en değerli günlerden biri olan ‘24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 112. yıldönümünü yaşıyoruz.
Bilindiği gibi, çöküş döneminin yaşandığı yıllarda Osmanlı Devleti sınırları içinde çıkan gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra yayınlanabiliyordu. 24 Temmuz 1908 tarihinde, İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra bu uygulamaya son verilmesi günümüzde "sansürün kaldırılması" olarak adlandırılmaktadır. Bunun için de 24 Temmuz tarihi, Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak da kutlanmaktadır.
Dünya toplumlarında olduğu gibi ülkemizde de çok önemli bir yere sahip olan basının, halkı bilgilendirme, bilinçlendirme, kamuoyunda gerekli hassasiyetleri oluşturma gibi çok önemli işlevlerinin olduğu herkesin malumudur. Bu özellikleriyle de çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olan basın; kamuoyuna tarafsız, doğru ve hızlı biçimde bilgi ve haber vererek, toplumu aydınlatıp meslek ilkelerine, kişilik haklarına saygı çerçevesinde hizmet ve emek vermektedir. Ancak yaklaşık on sekiz yıldır iktidarda olan mevcut otoritenin her döneminde, ülke basınının, çalışmalarını eksiksiz yürütebilmesi için gerekli ilk şart olan ‘İletişim Özgürlüğü’nden mahrum kılınmaya başlandığını görmekteyiz. Basının ve ulusun iletişim özgürlüğünden mahrum olduğu bir ülkede, devlet yönetiminin temel yapı taşlarından biri olan şeffaflığın olamayacağı nettir. Türkiye genelinde yandaş bir basın grubu oluşturmak, basın kuruluşlarını tek bir havuzda toplayarak iktidar yanlısı yazar ve haberci kadrosu yaratmak, demokrasinin teminatı olarak kabul edilmesi gereken bir sektörün mensupları için kabul edilebilir durum değildir. Basının meslek ilkeleri doğrultusunda ilkeli, tarafsız, sorumlu ve bilinçli gazetecilik anlayışıyla yapılması gereken çalışmaların, böyle bir devlet yönetimiyle; yasakçı, sansürcü, engelleyici ve kısıtlayıcı uygulamalarla deforme edilmesi, sadece basın kuruluşlarına değil, haber alma hakkı anayasa ile güvence altına alınan 82 milyonluk bir ülke için de kara bir lekedir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak basın kuruluşlarının çalışmalarının ve gazetecilerin emeklerinin her zaman özgür, sansürsüz bir ortamda yürütülmesini arzu ediyoruz. Basın kuruluşlarını bloklaştırmak; ‘Bizden olmayanların ayakta kalma şansı yoktur.’, mantığı ile iktidar yandaşı olmayan kuruluşları cezalarla ve ipe sapa gelmez gerekçelerle sindirmeye çalışmak; sadece eleştirildikleri için, o eleştirilerin en sık yapıldığı alanlar olması dolayısıyla sosyal medya uygulamalarına yasaklar getirmek gibi anlayışlar, bu ulusun kimliğine de yönetim şekline de yakışmamaktadır. Unutulmamalıdır ki düşünce ve ifade özgürlüğü en önemli haklarımızdandır. Bu 24 Temmuz’un da, fikirlerin sansürsüz bir ortamda özgürce dile getirilmesi yönünde atılacak adımlar için dönüm noktası olmasını temenni ediyor; başta Karadeniz Ereğli basını olmak üzere ülkemiz basın camiasının bayramını şahsım ve örgütüm adına tebrik ediyorum.