AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2004 yılında Edirne'de askerlik yaptığı sırada rahatsızlanan ve tedavi gördüğü hastanede ölen Togay Gültekin'in yaşam hakkının korunamadığına karar verdi. Baba Metin Gültekin, 14 yıldır süren hukuk mücadelesine rağmen oğlunun şehit sayılmadığını ifade ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istedi.
Togay Gültekin, 2003 yılında er olarak Edirne Süloğlu Mekanize Piyade Tugayı'nda vatani görevini yapmaya başladı. 17 Mart 2004'te rahatsızlann Togay Gültekin, önce revire, 5 gün sonra da Trakya Üniversitesi Hastanesi'ne, oradan da GATA'ya sevk edildi. 9 aylık asker olan Togay Gültekin yoğun bakıma alınırken, aynı gün hayatını kaybetti. 21 yaşındaki Togay Gültekin, Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Bölücek Mahallesi'nde toprağa verildi. Türk Silahlı Kuvvetleri, aileye Gültekin'in sarılık ve sonrasında iç organlarında oluşan tahribat sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.
AİLE HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI
Anne Gülten ve baba Metin Gültekin, oğullarının zamanında tedavi edilmediği için hayatını kaybettiği iddiasıyla 28 Eylül 2004'te Askeri Yüksek 2'nci İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, askerin ölümünde bir ihmal olmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Metin Gültekin, 17 Ocak 2006'da ise AİHM'e başvurdu. 1 Şubat 2016'da gelen kararda, askerin ölümünde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2'nci maddesi olan 'Yaşama Hakkının İhlali'nin söz konusu olduğu belirtildi. Ayrıca tedavide ailenin iddiası olan 7 günlük gecikme konusunda uzman görüşü alınmadan ailenin açtığı davanın reddedildiği ifade edilen kararda, "Yaşama hakkının korunmadığı, yaşamın korunmasına ilişkin yükümlülükler yerine getirilmemiştir" denildi.
CUMHURBAŞKANINDAN YARDIM BEKLİYORLAR
Metin Gültekin, AİHM kararıyla birlikte Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne tekrar başvuruda bulundu. Geçen 14 yılda oğlunun hala şehit sayılmadığını söyleyen Metin Gültekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan destek beklediğini söyledi. Tek istediğinin oğlunun şehit sayılması olduğunu ifade eden Metin Gültekin, şöyle dedi:
"Oğlumuzu askere sağlam gönderdik, askerde sarılık mikrobuna yakalanmış. Bana, 'karaciğeri değişecek, bulmamız lazım' dediler. 'Bir hafta yaşasın, ona göre hareket edelim' dediler. Çocuğumun tedavisini uygulamak için apar topar zaman içinde hemen evimi sattım. Bir hafta sonra çocuğum vefat etti. Cenazesini aldık toprağa verdik. O günden sonra yargı yoluna gittik. Türkiye'de mahkemeyi kaybettik ve çocuğumuz haksız bulundu. Sonradan AİHM'e müracaat ettik. Mahkeme 7-8 senenin ardından 2016'da sonuçlandı ve kazandık. Bunun ardından ise maddi ve manevi tazminat davası açtık. Devletimiz bizi kabul etti, AİHM'nin kararına 'tamam' dedi. Ama aradan geçen 2 sene içinde bize hiçbir şey denilmedi. Evrak gönderilmedi. Biz, çocuğumuza şehitlik mertebesinin verilmesini istiyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımızdan istiyoruz."
Anne Gülten Gültekin de acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu ifade ederek, "Oğlum askerde öldü. Şehit sayılmasını istiyorum çocuğumun. Ateş düştüğü yeri yakar. Allah, kimseye evlat acısı göstermesin. Cumhurbaşkanıma sesleniyorum. Çocuğum askerken öldü, şehittir. Cumhurbaşkanım 'şehitler benim, gaziler benim, asker benim' diyordu. Bizimle ilgilenmesini istiyorum. Bizi duymasını istiyorum. Biz ona ulaşamadık o bize ulaşsın." diye konuştu.
KAYNAK; Mynet
Güncelleme Tarihi: 28 Haziran 2018, 15:18
önce o mezarı bi temizleseniz.....