Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde çalışan enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Emre Horuz, yeni tip korona virüse yakalandığı süreci gazetecilere anlattı. İyileşip görevinin başına dönen Horuz, tedavi sürecindeki kaygılarıyla başa çıkarak hastalığı atlattığını vurguladı.
BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde enfeksiyon hastalıkları uzmanı olarak görev yapan 36 yaşındaki bir çocuk babası Emre Horuz, bir süre önce yeni tip korona virüse yakalandı. Hafif öksürük ve göğsünde baskı hisseden Horuz, kontrol amaçlı test yaptırdı. Test sonucunun pozitif çıkması ile birlikte önce bir süre hastanede tedavi gören doktor; sonraki süreçte de evde izolasyonla hastalığı yendi.
Hastaları için yeniden görevinin başına dönen Dr. Emre Horuz, "İlk iki hafta serviste çalıştık. Hem servis hem poliklinik yaptık. Doğal olarak enfeksiyon hastalıkları olduğum için birincil bir mücadele edeceğiz. Biz tedavi etmeye çalışacağız. Bu süreçte aslında gerekli ekipmanlarımız vardı. Gerekli önlemlere uyduk ama çok bulaşıcı bir virüs olduğu için bir şekilde hastalığı kaptık. Hafif semptomlarım vardı. Hafif öksürük ve hafif derecede göğüste bası şeklindeydi. Kontrol amaçlı test yaptırdık. Testin pozitif olduğunu öğrendim. Test pozitif olduktan sonra izolasyon amaçlı semptomlarım çok yoktu. Genel durumumda problem yoktu. Daha çok izolasyon amaçlı serviste yatışım yapıldı. Tedavi tamamlandıktan sonra evde izolasyonuma devam ettim. Bu süreçte semptomlarım giderek azaldı. Tekrar kontrol testlerimi yaptıktan sonra 3 hafta sonra tekrar görevimin başına döndüm" diye konuştu.
Plazma bağışı için de umut olacak
Hastalığı yenenlerde oluşan antikor için Kızılay’a bağış başvurusunda bulunacağını aktaran Horuz, "Bakanlığın rehberinde açıklanan kriterler var. Öncelikle bu hastalığı geçirmiş olacak. 48 saat arayla alınan kontrol testlerinde 2 defa negatif olacak. Tercihen erkek diyorlar. Kadınlarda belli şartlarda verebiliyorlar. 18-64 yaş arasında olacak. Bu kriterleri şu an için sağlıyorum. Ama henüz son test negatifliğinden sonra ikinci haftam dolmadı, bu cumartesi doluyor. Haftaya plazma verebilir miyim diye Kızılay’a başvuracağım. Hastalığı hafif atlatanlardanım. Hastalığı hafif atlatan yüzde 80’lik gruba giriyorum" diye konuştu.
"Bilinmeyen bir yolculuk gibi"
Yeni tip korona virüsün (Covid-19) henüz yeni bir hastalık olduğunu ifade eden Doktor Horuz, yaşadığı kaygılı tedavi sürecini şöyle anlattı:
"Bizim için bilinmeyen bir yolculuk gibi. Hastalık çok daha yeni bir hastalık. Kimi yayınlar Eylül ayında Çin’de başladı diyor. Kimi yayınlar Aralık’ta başladı diyor. Bizim ülkemize Mart ayında geldi. Çok yeni bir hastalık olduğu için hastalık hakkında bilinmeyen çok olduğu için de bundan sonraki süreçte nasıl izleyeceğiz bilmiyoruz. Nasıl seyredecek bilmiyoruz. Başlangıçta hafif olanlar sonradan ağırlaşabiliyor. Başlangıçta hafif olanlar hafif seyredip öyle taburcu olabiliyor. İnsanlar bilinmeyenden korkar. Bu sebeple sonuçtan endişe hissediyorsunuz. Kaygı hissediyorsunuz. Aileniz var. Küçük bir çocuğum var. Onları düşünüyorsunuz. Ben ne yapacağım diyorsunuz. Bunlar doğal süreçler. Sonuçta biz hekim olduğumuz için bu kaygıları herkes yaşıyor. Diğer insanlar da yaşıyor. Belki biz hekim olduğumuz için hastalığı biraz daha fazla bildiğimiz için daha fazla yaşamış olabiliriz. Bilmiyorum diğer insanlar nasıl kaygı yaşıyorlar. Sonuçta doğal olarak benim de kaygılarım oldu. Ama bu kaygılarla başa çıkma yöntemini biliyoruz en azından. Çok şükür bende ağır seyretmediği için kaygılarla bireysel başa çıkarak bu hastalığı atlattım."
"El yıkama artık alışkanlık haline gelmeli"
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Emre Horuz, virüsle mücadelede el yıkamanın önemine değindi. Horuz, insanların bireysel olarak sosyal mesafe kurallarına uyması gerektiğinin altını çizerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Öncelikle hasta olmasınlar. Bunun için yavaş yavaş önlemlerin gevşetilmesi konuşuluyor ama insanların bireysel kesinlikle sosyal mesafe kurallarına uyması, yakın temasta bulunmaması. Artık tokalaşma, öpüşme gibi bizim kültürümüzde olan bir şeyi gerçekleştirmemeleri öneriyorum. Bunun haricinde yeterli ve dengeli beslensinler. Uykularına dikkat etsinler. Şu an için hafta sonları sokağa çıkma yasağı geliyor. Kapalı ve havasız ortamlarda çok da uzun süre bulunmasınlar. Sosyal alana girmek zorundaysa kesinlikle maske kullanacaklar. Ama maskeden daha önemlisi el hijyenine çok dikkat etmeleri gerekir. Çünkü sonuçta bu bir virüs. Damlacık yoluyla bulaşıyor. İnsanlar daha çok ellerinden bir şekilde ağzına,yüzüne getirmesi sebebiyle bulaşıyor. İnsanların artık buna dikkat etmesi gerekiyor. Bu artık alışkanlık haline getirmeleri gerekir."
Güncelleme Tarihi: 01 Mayıs 2020, 11:23