Bizim Sinan’a sordum; Sinan sen Recep Tayyip Erdoğan’ın yerine olsan Ereğli’de kimi Belediye Başkanı adayı yaparsın?
Sinan uzuuunn uzun baktı gözlerimin içine!
Bir sigara yaktı…
Öyle bir çekti ki sigarayı, ilk çekişte yarıya indi sigara!
Düşündü!
Uzun uzun düşündü!
Olmadı masasında duran kola şişesinden bir bardak kola doldurdu!
Sonunda patladı; “Abi bunu yapmayacaktın işte! Öyle bir soru sordun ki aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık!” dedi.
Sanki adama KPSS sorusu sordum!
Devam etti Sinan: “Abi kimi aday yapacağım konusunda fikrim yok değil! 20 aday adayı arasında ben olsam aday yapabileceğim iki kişi var! Ama deseydin ki kimi kesinlikle aday yapmazdın, işte ona net bir cevap verebilirdim!”
Sinan peki kim o iki kişi?
“Boş ver abi. Beni karıştırma bu işlere! Ben siyasetten anlamam. Benim anladığım tek şey ver haberi atayım siteye!” dedi…
Bizim Sinan böyle işte!
İnadı bir tuttu mu, Nuh der Peygamber demez!
“Peki” dedim, “Sinan sen Hüseyin Uysal’ın Anadolu Otel’de aday adaylarına verdiği yemeğe gitmişsin. Neler oldu orada? Katılmayanlar kimlerdi?” dedim…
“Yaa bırak abi. Benden laf alamazsın!” dedi ve devam etti: “Sadece şunu söyleyebilirim abi; Hüseyin Uysal bu yemeği vermekte geç kaldı! Hamdi Uçar istedi diye son anda verilen yemekten beklediğini çıkartamadı!”
Konuşturamadım Sinan’ı!
Dedim ya; Ser verir sır vermez!
Ama bu arada 2.5 litrelik kola şişesini bitirdiği gibi sigara paketini de yarım yaptı!
“Sinan seni evlendirelim” dedim!
“Abi çağırıyor işim var” dedi ve kayboldu!
2 saat bekledim ama gelmedi odasına!
Bizim Sinan Çerçioğlu hep böyledir. Enteresan bir çocuktur…
Bugün istediğimi alamadım Sinan’dan…
Alacağın olsun Sinan…
Anlaşılan bugün havanda değilsin!
Ama ben seni konuşturmasını bilirim!
BİR MUHTAR ARADI!
Bir Muhtar dostum aradı…
Dün yazdığım yazıya alınmış!
Hani köylere verilen parke, çakıl ve kanalizasyon borularının büyük kısmının adaletli kullanılmadığını, özellikle kanalizasyon borularının yıllarca bekletildiğini yazarak sıkı bir denetim yapılması gerektiğine işaret etmiştim ya!
“Devlet veriyor kardeşim niye almayalım” dedi!
Peki, devlet veriyor da niye özellikle kanalizasyon borularını kullanmıyorsunuz dedim…
Devletin boruları verdiğini ancak döşenmesi için yardımda bulunmadığını, iş makinesi kiralanması için de köylüden para toplayamadıklarını söyledi…
Devletin iş makinesi konusunda da destek vermesi gerektiğine işaret etti…
İşin aslı şu; Bazı muhtarlarımız iş yapmış olmak için o boruları talep ediyor ve devlette veriyor…
Muhtarımız iş yapmıyor diyenlere de çıkıp “Ben iş yapıyorum ama hadi verin paraları da kanalizasyon hattını yapalım” deyip işin içinden sıyrılıyor!
Parkeler ise resmen seçim malzemesi olarak kullanılıyor!
Kendisine oy veren vatandaşın tavuk kümesinin önü bile parke yapılırken, oy vermeyenlere zırnık yok!
Kusura bakmayın sevgili dostlar!
Elbette tüm muhtarlar bunu yapıyor değil ama aldığınız parke, çakıl ve kanalizasyon borusu gibi malzemelerin sıkı bir takibi gerektiği gerçeğini göz ardı edemeyiz!
Devletin malını öyle istediğiniz gibi kullanamazsınız beyler…
O boruları stoklarda çürütme hakkınız da yok!
Yapamayacaksanız almayın!
hüseyin bey 10 haberinizin 9 u hüseyin uysal.halkımız her zaman mağdurdan yana olur.reis recep tayyip erdoğan cezaevinden şuanki konumuna geldi.halk artık hüseyin uysalı daha çok sevmeye başladı haberiniz olsun..bu seçimide aday olursa alacağına hiç kuşkum yok.ereğlide en azından huzur ortamı var.eskisi gibi karışık değil.