AVM’ler çıktığı çıkalı umumi tuvaletlere rağbet azaldı!
İhtiyacı gelen en yakındaki AVM’ye kendini atarak beleşe işini görüyor!
Oysa eskiden öylemiydi?
Belediyelerin tuvalet ihaleleri bile kıran kırana geçerdi…
Çünkü iyi para kazandırırdı bu WC işi!
AVM’ler yokken bazen vatandaşlar tanıdığı işyerlerine giderek tuvalet ihtiyacını bile beleşe getirmek isterdi…
Eee! Geçinmek zor, tuvaletten bile tasarruf etmek gerek değil mi?
Söz tuvaletten açılmışken geçen gece gördüğüm bir rüyayı paylaşmak istiyorum sizlerle!
Rahmetli Kemal Sönmez’i bilirsiniz…
Mekanı cennet olsun…
Çok kişiye ekmek vermiştir Zonguldak’ta…
Bir çok gazeteci de yetiştirmiştir…
Rüya bu ya!
Sokakta yürüyorum. Bir bakarım ki rahmetli kolumdan tutarak, “Gel bir çay içelim şu köşede” dedi…
Kemal ağabey çay içmeye davet eder de geri çevrilir mi hiç!
“Bak oğlum”diye başladı söze!
“Uzatmak istemiyorum. Çayımı içer içmez gidecem. O çocuklara söyle, onları takip ediyorum. Güzel işler yapıyorlar. Ama görüyorum ki başlarına bir şerefsiz musallat olmuş. Onun seviyesine düşmesinler…”
Ama ağabey çok geliyor adamların üzerine iftira, çamur, şantaj ne ararsan var…
Kemal ağabey devam etti: “Bak oğlum; Ben bunu matbaanın tuvaletinde matbaacının altında yakaladım. Bir ton dayak attım. O gündür bugündür bu küfürden de anlamaz, dayaktan da. Bunun anladığı tek şey var; Para… Ver parasını sende çağır tuvalete, vallahi gelir!”
Töbe töbee! Abi istediğini yapsın bu adamlar buna beş kuruş vermezler…
“O zaman uğraşırsınız. Dedim ya, bunun ver parasını al en değerlisini, en kıymetlisini götür tuvalete! Bu paradan anlar. Benden bu kadar ben kaçıyorum”
Duyduklarıma inanamamıştım. Kemal ağabey çok emin konuşuyordu. Resmen parasını ver….
Al elinde ne varsa, hem susar hem verir diyordu!
Gecenin bir vakti nasıl uyandım bende anlayamadım…
Kendi kendime şöyle dedim: WC düşkününe bu para verilmeyecekkk! Sokaktaki köpeklere mama alınacak ama ona zırnık koklatılmayacak!!!
çebi guruptan alda alsa 3 ün 1 ni alır